GYODER – Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektörü 2012 İkinci Çeyrek Raporu: Ekonomiyi soğutma tedbirleri ve diğer etkenler ilk 6 ayı etkiledi.
Yeni konut fiyatlarında artış ise yılın ikinci ve üçüncü çeyrek döneminde göreceli olarak yavaşlamıştır. Geçen yılın son çeyreği ile yeni yılın ilk çeyreğinde yüzde 9 artan yeni konut fiyatlarında artış kademeli olarak düşmektedir. İkinci ve üçüncü çeyrekte konut talebindeki yavaşlama fiyat artışlarını da sınırlandırmaktadır. Yeni konut fiyat endeksi (2010 Ocak=100); 2011 yılı ikinci çeyrekteki 108.2’nin üzerine çıkarak, 2012 yılı ikinci çeyreğini 121.8 ile tamamlamıştır.
Türkiye ve Dünya Gayrimenkul Sektörü - 2012 İkinci Çeyrek Dönem sonuçlarını değerlendiren GYODER Başkanı Işık Gökkaya, “2012 yılı ikinci çeyrek döneminde Türkiye ekonomisinde büyüme yavaşlamış ve beklentilerin de altında kalmıştır. Ekonomiyi soğutma önlemlerinin, yılın ikinci çeyreğinde daha etkili olduğu görülmektedir. Büyümede yavaşlama, hemen tüm alt sektörlerde hissedilmektedir. İlk yarıyıl performansına bağlı olarak, yıl genelinde yüzde 4 hedefinin altında kalınması olasılığı artmaktadır.” dedi.
Dünya ekonomisinde de büyümenin yavaşlamaya devam ettiğini belirten Gökkaya, “Küresel ölçekte genele yayılan yavaşlama, gelişen ülkelerde de etkili olmaktadır. Küresel yavaşlama, küresel gayrimenkul sektörünü ilk çeyrekte olduğu gibi sınırlamaya devam etmektedir.” açıklamasında bulundu.
“Türkiye’de inşaat sektöründe büyüme yılın ikinci çeyrek döneminde durmuştur. Ekonomik soğutma önlemlerinden en çok etkilenen inşaat sektörü olmuştur. İkinci çeyrekte özellikle özel sektör inşaat harcamaları zayıflamıştır. Talep tarafındaki yavaşlama yanı sıra konutlarda KDVdüzenlemesi belirsizliği konut inşaatları tarafında duraklama yaratmıştır. Konut sektöründe yılın ikinci çeyreğinde özellikle konut satışları ve konut kredisi kullanımı yavaşlamaya işaret etmektedir. Sıkılaştırma politikaları konut talebini de sınırlandırmaktadır. Ticari gayrimenkul sektöründe ise ofis ve otel piyasasında hem arz hem de talep tarafında hareketlilik devam etmektedir. AVM pazarında sınırlı büyüme, lojistik pazarında ise geleneksel sınırlı faaliyetler gözlemlenmektedir”.
Yılın üçüncü çeyrek döneminde de inşaat ve gayrimenkul sektörlerinde faaliyetlerin zayıf seyrettiğinin gözlemlendiğine de dikkat çeken Gökkaya, “Yılın son çeyreği için ise mevsimsel bir hareketlenme beklentisi bulunmaktadır. Bununla birlikte konut sektörüne yönelik KDV uygulaması gibi düzenlemelerin hayata geçirilmesi halinde yavaşlamanın kalıcı olacağı endişesi de artmaktadır.” uyarısında bulundu.
GYODER Başkanı Işık Gökkaya, Türkiye gayrimenkul sektörünü 2012 yılında, ekonomiyi soğutma çalışmalarının yanı sıra Kentsel Dönüşüm’ün yeterince hareketlenmemesi, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ve yabancılara gayrimenkul satışı ile ilgili yeni yasal düzenlemelerin henüz devreye girmemesi gibi etkenlerden de olumsuz etkilendiğini belirtti. Ayrıca KDV ve Tüketici Kanunu’ndaki yeni düzenlemelerde yaşanan belirsizliğin tüketici üzerinde yarattığı tedirginlikler gibi bazı yan faktörlerin de, zaten sektörde ‘düşük mevsim olan 2012 ilk yarısındaki beklentilerin altında kalan gelişmeleri tetiklediğini dile getirdi.
“İlk 6 ay kritik mesajlar veriyor”
2012 ilk 6 ay sonuçlarının, gayrimenkul sektörü açısından kritik mesajlar verdiğine dikkat çeken Işık Gökkaya, “Öncelikle konut kredi faiz oranlarının %1’in altına çekilmediği takdirde, gayrimenkul sektörünün yılı, öngörülerin de altında olan %4’lük bir büyümenin üzerinde tamamlaması mümkün olmayacaktır. Zira bugünkü faiz oranları ile konut kredisini, ayda 3.500TL ve üzeri geliri olan oldukça Türkiye’de oldukça düşük bir kesim kullanabiliyor. Bununla birlikte yeni yasal düzenlemelerin, tamamlayıcı unsurlarıyla birlikte biran önce devreye alınması gerekmektedir. Yine sektörümüzü yakından ilgilendiren; ikincil piyasaların oluşturulması, imar hakkının transferi, imar hakkının menkulleştirilmesi, gayrimenkul sertifikası gibi alternatif finans kaynaklarının biran önce oluşturulması, olgunlaştırılması gerekmektedir. Orta vadede ise; GYO’ların sayı ve değerlerinin, sektörün büyüklüğüne paralel olarak artması gerekmektedir.” uyarılarında bulundu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder