22 Ağustos 2012 Çarşamba

AKP'den tarihe kazma, yeşile beton

Hükümet, kamu arazilerini ranta dönüştürürken İstanbul'un doğasını tehdit ediyor.
Fatma Koşar/Cumhuriyet
AKP hükümeti, İstanbul’u adeta rant kaynağına dönüştürdü. İstanbul’da kamuya ait neredeyse her arazide gökdelenlere kucak açan hükümet, Ali Sami Yen arazisi gibi çevresinde milyonlarca insanın “nefes almakta zorlanarak” yaşadığı alanları yeşil alana dönüştürmek bir yana, doğal kaynakları da tehdit edecek projeler geliştiriyor. Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, İstanbul’a yeni şehir kurulması, 3. köprü gibi projelerin “yarını düşünmeyen” projeler olduğunu söyledi. Kahraman, hükümetin ekonomiyi canlı inşaat sektörü eliyle ayakta tutma stratejisinden vazgeçmesi gerektiğini belirterek “İstanbul’un kuzeyinde her türlü yapılaşmaya, herkesin karşı çıkması gerekir. Hükümet bu tutumundan vazgeçmek durumunda. Aksi halde ileride bu satılan kamu malları yerine, şehirde sürdürülebilir yaşam için kamu yine bizim vergilerimizle alanlar almak zorunda kalacak. Mecidiyeköy’de Ali Sami Yen arazisi gibi çevresinde milyonlarca insanın hiçbir şekilde nefes alamadan yaşadığı noktalar yeşil alan olarak değerlendirilmeli. Korunmalı” dedi.
Son olarak bu ay yeniden satışa çıkarılan Ataköy Turizm Kompleksi’nde olduğu gibi hükümetin yargı kararları ve yasaları dikkate almadan işlemler yaptığını belirten Kahraman, “Burası turizm alanı olarak ilan edildiği halde, Kıyı Kanunu’na da aykırı bir şekilde konut yapılaşması planlanıyor. Ataköy için davamız sürüyor. Özelleştirme İdaresi’ne yasalara göre, bu yönde tasarruf kullanamayacağını yazdık” değerlendirmesini yaptı. Tayfun Kahraman, hükümeti, inşaat sektörünü canlandırmak ve dolayısıyla ekonomiyi ayakta tutmak için İstanbul’u rant kaynağı olarak kullanmaktan vazgeçmeye çağırdı. Kahraman, “İstanbul’u daha fazla zorlamamalıyız” diye konuştu.


Ataköy’de dava devam ediyor
İstanbul Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Kahraman, İstanbul’un rantının paylaşıldığını belirtirken yeniden satışına karar verilen Ataköy Turizm Kompleksi için şu bilgileri verdi:
“1993’te alınan bir karar ile Ataköy turizm merkezi ilan edildi. Ancak şimdi burada tamamen konut planlanıyor. Bu durum 1998 tarihli Kıyı Kanunu’na aykırı. Süreci takip ediyoruz. Biz tamamen kamuya açık bir şekilde ve yapılaşma olmadan kalmasını istiyoruz. Ama turizm merkezi kararına bile uymuyorlar. Burayla ilgili tasarruf Özelleştirme İdaresi’ne devredilmiş durumda. Geçen hafta, burada konut amaçlı, devasa projelerin yaşama geçirilemeyeceğini hatırlatan yazışmalar yaptık. Dava açmıştık. Dava, bilirkişi sürecinde. Bilirkişinin idare mahkemesine raporunu sunmasını bekliyoruz.”


TOKİ’ye ait araziyle satılacak
Galleria, Ataköy Marina, Sheraton Oteli, Dünya Göz Hastanesi ve bir benzin istasyonunun da bulunduğu İstanbul Bakırköy sahilindeki toplam 670 bin metrekare kullanım alanına sahip Ataköy Turizm Kompleksi, TOKİ’ye ait arazisiyle birlikte satılacak.
Denizcilik sektöründen 67 ortağın 2005’te Ataköy Turizm İşletmeleri’ni 200 milyon dolara satın aldığı günlerde kurduğu DATİ Yatırım Holding CEO’su Gökhan Kıran, “Biz DATİ’yi ve bölgedeki 26 yıllık üst kullanım hakkımızı, TOKİ de komşu arsalarını aynı anda satış vitrinine koymaya karar verdi” dedi.
TOKİ İstanbul Emlak Dairesi Başkanı Ali Seydi Karaoğlu da “Böylece denizin doldurulacağı alanı toplu halde satış gündemine koyma şansı yakaladık. İstanbul’un yıldızı konumundaki alanın ilgi göreceğini düşünüyoruz” diye konuştu.
670 bin metrekarelik alanda DATİ’nin üst kullanım hakkının bulunduğu bölüm, kendi mülkü olan bölüm, Milli Emlak ve TOKİ’ye ait yerler var. Bunların tamamı satılacak.

Haydarpaşa limanı için planlar askıda
Harem’den Moda Sahili’ne kadar geniş bir bölgeyi kapsayan Haydarpaşa Port projesi adım adım hayata geçiyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, Haydarpaşa Port Projesi’ni hayata geçirecek 2’nci etap plana da onay verdi. Projeyle ilgili planlar askıya çıktı. Şehir Plancıları Odası planlara itiraz edecek.
Yapılaşma yasağı olan bölgeye “Kruvayizer Liman” tanımı getiriliyor. Böylece yapılaşmanın yolu açılıyor. Haydarpaşa Port projesinin, prosedürler tamamlandıktan sonra Yap-İşlet-Devret modeliyle ihaleye çıkarılması planlanıyor.
Proje çerçevesinde Haydarpaşa Limanı, 5 milyar dolara dev bir turizm kompleksine dönüşecek. Projenin 2’nci etap planına göre, otogar, fuar ve festival alanı, tren garı, otel ve istasyon, silolar da kültür ve sanat merkezi olacak.
Anadolu’dan trenle gelen tahılın depolanıp, gemilere yüklenmesini sağlamak amacıyla 1903’te Yap-İşlet-Devret modeliyle gerçekleştirilen Haydarpaşa Limanı ve garı, Marmararay projesiyle de hafif metro hattına bağlanacak. Yap-İşlet-Devret modeli Sultan İkinci Abdulhamit’in yapım ve işletme hakkını Societe du Port de Haydar Pacha şirketine tanıdığı, Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte stratejik önemi göz önüne alınarak, parası ödenip, devletleştirilmesine karar verildiği liman için hazırlanan yeni proje, şu anda Harem Otogarı’nın bulunduğu bölgenin yeşil alana ayrılmasını öngörüyor.
Bu alan, fuar ve festival alanı olarak kullanılacak. Haydarpaşa Garı ve çevresinde bulunan tarihi yapılar, turizm ve ticaret merkezi olacak. Haydarpaşa Garı otel olarak da hizmet verecek.
   
3. köprünün bir ayağı çukurda
TMMOB Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi, Tekirdağ, İstanbul, Kocaeli ve Sakarya illerini kapsayan Kuzey Marmara Otoyolu (İstanbul 3. Çevreyolu ve Boğaz Geçişi dahil) projesinde, Sakarya’da anayol ve bağlantı yolları projesinin imar planlarına işlenmesine yönelik Sakarya Büyükşehir Belediye Meclisi’nce alınan karara karşı açtığı davayı kazandığını duyurdu. Buna göre, Sakarya 1. İdare Mahkemesi söz konusu meclis kararının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verdi. Odadan yapılan açıklamada, “Başta 3. Boğaz Köprüsü ve bağlantı yolları planları olmak üzere Kuzey Marmara Otoyolu Projesi’nin komşu illerdeki etaplarına ilişkin yürüttüğü hukuk mücadelesinde alınan bu ilk haklı sonucun, devam eden diğer davalarımızda da alınması umudunu taşıdığımızı, böylesi büyük kentlerimizde gerek sağlıklı arazi kullanım gelişimlerini bozmayacak gerekse yeni sorunlar yaratmayacak, toplu ulaşım odaklı projelerin gerekliliğine ve önceliğine olan inancımızı bir kez daha paylaşmak isteriz” denildi.

Galataport’a onay çıkmadı hükümet zorluyor
İstanbul’un en eski semtlerinden, tarihsel kimliğinde önemli mekânlardan Karaköy’ü yıkıp yerine dev alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı oteller planlanan Galataport’a Korumu Kurulu’ndan onay çıkmadı.
Karaköy Meydan’dan Tophane’ye kadar olan 1200 metrelik sahil şeridinin Kutman-Ofer ortaklığına 50 yıllığına kiralanması suretiyle modern otoparklar, alışveriş merkezleri ve 5 yıldızlı otellerin planladığı projede, bölge yepyeni bir görünüme girecek. Kamuoyunda uzun tartışmalara neden olan Galataport için hazırlanan planların onay almadığını ifade eden Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Kahraman, süreçle ilgili şu bilgileri verdi:
“Proje Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na devredildi. ÖİB Koruma Kurulu’na plan gönderdi. Ancak onay alamadılar. Hatırlanacağı üzere danışmanlık ihaleleri yapılmıştı. Biz bu projeye dava açmadık, çünkü ortada henüz plan yok. Planı bekliyoruz.”
ÖİB Başkan Vekili Ahmet Aksu, Galataport’ta hemen hemen son aşamaya geldiklerini belirterek, tüm tarafların görüşlerini alarak bir model oluşturduklarını ve model ile ilgili ÖYK’nın görüşünü alacaklarını söylemiş, ÖYK’nın onay vermesi halinde Galataport’ta bu yıl içinde ihale ilanına çıkacaklarını ifade etmişti. Aksu, “Bunda kararlıyız” demişti.
Kamuoyunun dikkatine sunulan ilk projede İstanbul’un kalbinde 1200 metrelik sahil şeridi kamuya kapalı olacak. Otel ile AVM, otoparklar yanı sıra liman yapılacağı açıklanmıştı.

Ali Sami Yen arazisinde kuleler yükseliyor
Özel sektörün eline geçmesi ile kamuoyunda büyük tepkiler oluşan Mecidiyeköy Ali Sami Yen arazisinde yükselecek projede inşaata başlandı. Tarihi Likör Fabrikası’nın korunması ve alanın yeşil olarak tasarlanıp kamu kullanımına açılması için eylemlerin yapıldığı arazinin satılmasıyla fabrikanın da yıkılması kararı alındı. Fabrika, yeni projede aslına uygun olarak inşa edilecek ve binaların önündeki meydan kamuya açık olacak, ancak burası da AVM ile rezidansların olacağı gökdelenlere ev sahipliği yapacak.
Tekel Likör Fabrikası’nın arazisinin ihalesini Aşçıoğlu kazanmıştı. Fakat bu firma hisselerini İsviçre fonlu Viatrans – Meydanbey Ortak Girişimi’ne satarak, projeden çekilmişti. Projenin yeni yatırımcısı Viatrans – Meydanbey Ortak Girişimi. Koruma Kurulu, uzun süre fabrikanın yıkılmaması kararında direnmişti. Bu nedenle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kurumlara genelge göndererek, yetkinin Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’na geçtiğini duyurmuştu.

Tartışmalı projeler İstanbulluyu bezdirdi
İstanbul’un hemen her noktasında kuleler yükseliyor. Köprü bakım çalışmalarının yaz aylarında bile trafiğini felç ettiği kentte gökdelenler, Levent-Maslak hattından neredeyse her semtine taşarken tartışmalı projelerde yasalar ve yargı kararları hiçe sayılıyor. Diğer yandan tarihi mekânlar ve kültürel mimari yok ediliyor, yeşil alana hasret kentte umutlar kulelerin gölgesinde tükeniyor. Kamuoyunda tartışma yaratan projelerden bazıları şunlar:

Çamlıca Tepesi’ne cami

■ Başbakan Erdoğan’ın “Bir cami yapacağız, her yerden gözükecek” diye açıkladığı proje 250 bin metrekarelik bir rekreasyon alanı. Ulaştırma Bakanlığı, RTÜK ve Büyükşehir Belediyesi’nin ortak çalışmasıyla hayata geçmesi planlanıyor. Çamlıca’daki TRT vericisi dışında tüm vericiler kaldırılacak. Spor alanları, park ve bahçeler, kafeteryalar, gözlem kulesi gibi birçok sosyal alan yer alacak. Caminin denizden yüksekliği 608 metre olacak.

Sevda Tepesi’ne imar

■ Suudi Arabistan Kralı Abdullah’ın 1984’te veliaht prensken 27 milyon dolara aldığı Kandilli’deki Sevda Tepesi, belediye meclisinin aldığı kararla imara açıldı. 57 dönüm arazide 1700 metrekareden iki kat, yani 3 bin 400 metrekare imar izni verildi. Tepede, iki kattan daha yüksek yapılaşma olmayacak. Ancak arazi birinci derece doğal sit alanı. Uygulama, aynı zamanda Kıyı Kanunu ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanunu’na da aykırı. Mimarlar Odası, konuyla ilgili idare mahkemesine dava açıyor.

Tarlabaşı AİHM’de

■ Tarlabaşı’ndaki 9 ada, 2000 m² alana oturmuş, 210’u tescilli sivil mimarlık örneği olan 278 bina ve bunların arasındaki sokaklarla altyapıyı kapsıyor. Beyoğlu Belediyesi 2007’de GAP İnşaat ile sözleşme imzaladı. Projeye göre, GAP İnşaat 21 bin metrekare alanda, 63 bin metrekare inşaat yapacak. Bina altlarına 4-5 katlı otoparklar açılacak. Arka sokaklar konut alanı olacak. Kamulaştırma nedeniyle mağdur olduklarını düşünenler bir araya gelip 2008’de dernek kurdu ve AİHM’ye gitti.

Fener-Balat’ta halk tetikte■ Proje alanı 279.345,91 m² ve toplam 59 ada, 909 parselden oluşuyor. Semt sahil kısmında bulunan yeşil alanlar ve konut-ticaret fonksiyonlarının bulunduğu yerleşim alanı olmak üzere temel olarak iki bölgeden oluşuyor. Tarihi miras olarak sayılabilecek yapılar dahilinde 11 tescilli anıt eser, 345 sivil mimarlık örneği ve 25 sivil mimarlık örneği bulunuyor. İstanbul 5. İdare Mahkemesi, koruma yüksek kurulu kararlarına, şehircilik ilke ve kurallarına ve hukuka aykırı bularak bu projeyi iptal etti.

Ayvansaray Türk Mahallesi
■ Ayvansaray yenileme alanında toplam 69 parsel bulunuyor. Bu parsellerden 4’ü anıt eser, 15 tanesi ise sivil mimarlık örneği, yani tarihi eser kabul ediliyor. Mahallede 81 aile yaşıyor. Toplam 149 hissedar bulunuyor. Projeye göre 48 konut, 5 adet ticari dükkân, 1 otel, 2 butik otel, 1 kat otoparkı ve 1 sosyal tesis yapılması planlandı. Birçok evin yıkımına başlandı. Ancak Fener Balat projesinde olduğu gibi idare mahkemesinin bu projeyi de iptal etmesi bekleniyor.

Sulukule’de Romanlar haklı çıkt
ı
■ Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Yenileme Projesi’ni kapsayan, Fatih’teki Sur Koruma Bandı’nda yer alan 90 bin metrekarelik bölgede, 640 konutun inşası 2 yılda bitme noktasına geldi. Bölgede yeni yapılan evler yüksek gelirli aileler için tasarlandı. Sulukule’nin eski sakinleri olan Romanlar, 60 kilometre uzaklıktaki Kayabaşı TOKİ konutlarına gönderilmişti. İstanbul 4. İdare Mahkemesi projeyi, sit alanı üzerinde olduğu ve Romanların mülkiyet hakkının ihlal ettiği gerekçesiyle iptal etti.

Yenikapı Meydan Projesi

■ Yenikapı İDO İskelesi’nden Samatya SSK’nin önünde 578 bin metrekare alanda deniz doldurulacak. 1 milyon 250 bin kişilik miting alanı, 2 dev otopark yapılacak. Deniz, karayolu, metro, hafif raylı sistem burada buluşacak. Meydanın altında atıksu arıtılacak. İstanbul Yenileme Alanları Koruma Kurulu silüete ve tarihi yarımadanın topografyasına zarar vereceği gerekçesiyle projeye onay vermemesine rağmen belediye ihaleye çıktı. İhaleyi Nas-Nuh-Uğraş İnşaat konsorsiyumu 31 milyon lira bedelle kazandı.

Paşabahçe arazisine otel planı

■ Tekel Paşabahçe Fabrikası’nın arazisi de satılan araziler arasında yerini aldı. Boğaz kıyısında bulunması nedeniyle İstanbul’un en değerli arazilerinden biri olan Tekel Paşabahçe Fabrikası’nın arazisini 355 milyon TL veren Torunlar Gayrimenkul Yatırın Ortaklığı kazandı. Yapılan ilk açıklamada araziye otel yapılmasının düşünüldüğü belirtildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var