3 Ağustos 2012 Cuma

Kentsel Dönüşüm Kredi Şartları Belli Oldu

Konutun metrekaresine göre, vadeler 120, 84 ve 60 ayda değişecek. 100 metrekareden küçük konut sahipleri 120 ay vadeli kredi alacak.

Kentsel dönüşüm kapsamında evi yıkılan vatandaşa verilecek kredilerin şartları belli oldu. Konutun metrekaresine göre, vadeler 120, 84 ve 60 ayda değişecek. 100 metrekareden küçük konut sahipleri 120 ay vadeli kredi alacak. Kredilerin geri ödemesi ise inşaat bittiğinde ya da 24 ay sonra başlayacak.Türkiye genelinde afet riski altındaki yaklaşık 6.5 milyon konutun yenilenmesini sağlayacak dönüşüm kapsamında vatandaşa verilecek kredilerin şartları belirlendi. Kredinin vadelerinde ve faiz oranlarında konut büyüklüğü belirleyici olacak. Kredi borcu 120, 84 veya 60 aya yayılacak, faiz oranı da o dönemdeki TEFE ile TÜFE’nin ortalamasına göre hesaplanacak. Geri ödemeler inşaatın bittiği tarihten sonra veya kredi sözleşmesinin imzalanmasından 24 ay sonra başlayacak.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ‘Dönüşüm Projeleri Özel Hesabı Gelir, Harcama, Kredi ve Kaynak Aktarımı Yönetmeliğini hazırladı ve Maliye Bakanlığı’na gönderdi. Taslağa göre, kredilerin vade süresi ve faiz oranları inşa edilen yeni konutun metrekaresine  göre belirlenecek. Vade farkı o dönemdeki TEFE ile TÜFE’nin ortalamasına göre hesaplanacak.

GÜNCELLEME ORANLARI
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, 100 metrekareye kadar olan konutlarda güncellenme oranın sabit kaldığını belirterek, şu bilgileri verdi: “Brüt inşat alanı 101-150 metrekare olan konutlara açılan krediye, kullanma ve geri ödeme dönemi süresince uygulanacak güncellenme oranı yüzde 10 artırılacak. Ayrıca, brüt inşaat alanı 150 metrekareden büyük olan konutlarda da güncelleme oranı yüzde 20 artırılarak uygulanacak.”

KONUT BÜYÜKLÜĞÜNE GÖRE
Bakan Bayraktar, kredinin geri ödeme sürelerinin konutun metrekaresiyle bağlantılı olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Brüt inşat alanı 100 metrekareye kadar olan konutlar için 120 ay (10 yıl), 101 ve 150 metrekare konutlar için 84 ay (7 yıl), 150 metrekareden büyük konutlar için de 60 ay (5 yıl) kredi verilecek. Kredi borcu konut büyüklüğü esas alınarak 120, 84 veya 60 aya bölünerek geri ödeme başlangıç taksidi bulunacak.”

SİSTEM NASIL İŞLEYECEK
Afet riski altında olduğu tespit edilen ve yıkılması kesinleşen bir bina ya da daire için bedeller hesaplanacak.
Örneğin dairenin bedeli 60 bin lira ediyorsa, yapılan dönüşüm sonrasında 90 bin liralık daire verilirse, aradaki 30 bin liralık farkı ev sahibi ödeyecek.
Bu farkı ödeyebilmesi için de kredi imkanlarından yararlanılması sağlanacak.
Eğer bina kaçaksa ya da işgalci konumundaysa enkaz bedelini Bakanlık verecek. Geri kalan daire bedelini işgalci konumundakiler ödeyecek.
Vatandaşa verilen dairenin, eski dairesinden daha ucuz olması durumunda ise, aradaki fark Bakanlık veya İdare tarafından ödenecek. Vatandaşa olan geri ödemenin peşin yapılması planlanıyor.

BANKADAN KREDİ ALANA FAİZ DESTEĞİ VERİLECEK
Bakanlık tarafından sağlanan kredileri kullanmayıp, bankaları tercih edenlere de destek verilecek. Bakanlık sabit bir oran belirleyecek ve bu orana göre ödeme yapılacak. Kredi faiz oranları bankalara göre değişiklik gösterse de, bakanlığın desteği sabit kalacak. Vatandaş ne kadar düşük faizli krediyi seçerse, destekten o derecede yararlanmış olacak. Bakanlık herhangi bir banka önermeyecek.

4 EŞİT TAKSİTE BÖLÜNECEKTaslağa göre kredi kullananlar aylık ödeme vadelerini geçirmemek şartıyla istedikleri sayıda taksiti vadesinden önce ödeyebilecek.
Borçlunun talebi doğrultusunda kalan aylık taksitlerin toplamı bir seferde kapatılabilecek.
Yine talepler doğrultusunda kalan aylık taksitlerin toplamı bir yıl içinde 4 eşit taksite bölünebilecek
Milliyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var