3 Ekim 2012 Çarşamba

Anlatacak muhalefet isterim!

Anlatacak muhalefet isterim! PDF Yazdır e-Posta


Eksiksiz, kusursuz, çok çalışan, söylediğini dinleten “muhalefet olma” zamanı geldi, geçiyor.
Yapılanlar zam mıdır?
Deli Dumrul haracı mı?
İktidar riyakar.
İkiyüzlü. Murai.
Başbakan bilgi kirletiyor.
İşte tam muhalefet zamanı.
Halk kulağını açtı bekliyor.
Muhalefet anlatsın isterim.
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Bölge Başkanlığını 9 yıl (1980’de başlayıp 1989’a kadar) yaptı. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1986’da  Dünya Enerji Kongresi için istatistikleri hazırlayan ekibin içinde yer aldı. Ünal Erdoğan, “yapılanın zam değil halka bindirilmiş Deli Dumrul haracı” olduğunu hesapladı.


Xx

İşte hesap:
Doğal gaz:
İthal ediliyor.
(Yılda 46 milyar metreküp)
8 milyar TL’na mal ediliyor..
Halka 55 milyar TL’ye satılıyor.
Gazda Deli Dumrul Haracı:
47 milyar TL’ye ulaştı.
Petrol:
İthal ediliyor.
(Yılda 34 milyon Ton)
17 milyar TL’ye mal ediliyor.
Halka 93 milyar TL’ye satılıyor.
Petrolde Deli Dumrul Haracı:
76 milyar TL’ye ulaştı.
Elektrik:
İthal değil. Ülke üretiyor.
(Yılda 200 milyar kilovat saat)
17 milyar TL’ye mal ediyor.
Halka 76 milyar TL’ye satıyor.
Elektrikte Deli Dumrul Haracı:
59 Milyar TL’ye ulaştı.

Xxx

Üç kalem malda (doğal gaz, petrol yani akaryakıt, elektrik) mal oluş fiyatı ile halka satış fiyatı arasındaki fark (doğal gazda 47 milyar- petrolde  76 milyar- elektrikte 59 milyar TL) 182 milyar TL’ye çıkıyorsa bunun adı “zam değil” olsa olsa gizli, ikiyüzlü, riyakar ve sömürücü vergi olabilir.
Yukarda size yazdığım tabloyu çıkartıp bana gönderen enerji politikaları uzmanı yüksek elektrik mühendisi Ünal Erdoğan, “doğal gaz, petrol ve elektriğin halka satış fiyatları içine 20-25 ad altında (parakende satış hizmet bedeli, enerji fonu bedeli, tüketim vergisi, ileri kullanım vergisi, TRT payı gibi) vergi bindirildiğini” de söylüyor.

Xxx

Nisan ayından Eylül’e:
Doğal gaza yüzde 30 zam geldi.
Nisan’dan bugüne:
Elektriğe yüzde 19 zam yapıldı.
İthal edilen doğalgazın fiyatı mı artı ki, hem doğalgaza ve hem elektriğe bu yüksek zamlar (gizli sömürücü vergi- Deli Dumrul haracı) biniyor.
Hayır doğal gaz fiyatı artmadı.
Nisan’dan Eylül’e:
Doların değeri mi arttı?
Hayır dolar değeri artmadı.
Tersine: 1.87’den 1.79’a indi.
Nisan’dan Eylül’e:
Ham petrolün fiyatı mı arttı?
Hayır o da artmadı.

Xxx

Mal oluş fiyatları artmadığı halde satış fiyatları yükseltilerek, “gizli sömürücü vergilerle” toplanan paralar niçin? Nerede nasıl harcanıyor? Türkiye, 15-16 ailenin HES santrali sömürgesi haline neden getirildi? 1 kilovaat saat elektrik; su santralinden 1’e elde edilirken, doğal gaz santralinden 16’ya elde ediliyor. Türkiye kendi su kaynaklarından ucuz elektrik üretmek yerine pahalı ve dışa bağımlı ithal doğalgazdan elektrik üretmede niçin ısrar ediyor? Bu sömürücü yapıdan kimler yemleniyor?
Muhalefet anlatsın isterim.
Halk kulağını açtı bekliyor.

KUTU
(uyan borusu)

Alex dersi!

Türkiye’de herkes FB taraftarının son bir yıl içinde sergilediği “yüksek vicdanlı diklenmeyi” gösterebilse bütün kirlikleri aşarız. Ben FB taraftarı değilim. Bu taraftar son bir yıl içinde önce Başkanları Aziz Yıldırım’ın haksızca hapse konulduğuna inandı. Genci yaşlısı, erkeği, kadını ona hapishane kapısında, hapisten çıkışında, sokakta, stadyumda destek verdi, yalnız bırakmadı. Aynı taraftar, 9 yıldır FB’ye bitmez enerjisi ve profesyonel ahlakından beslenen futboluyla hizmet veren Alex’e haksızlık yaptığına inandığı için Aziz Yıldırım’ı protesto etti. Türkiye’ye FB taraftarı gibi “doğruya doğru” diyebilecek dün baş tacı ettiğini bugün eleştirebilecek halk bilinci lazım.   
Anlatacak muhalefet isterim! PDF Yazdır e-Posta


Eksiksiz, kusursuz, çok çalışan, söylediğini dinleten “muhalefet olma” zamanı geldi, geçiyor.
Yapılanlar zam mıdır?
Deli Dumrul haracı mı?
İktidar riyakar.
İkiyüzlü. Murai.
Başbakan bilgi kirletiyor.
İşte tam muhalefet zamanı.
Halk kulağını açtı bekliyor.
Muhalefet anlatsın isterim.
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Bölge Başkanlığını 9 yıl (1980’de başlayıp 1989’a kadar) yaptı. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1986’da  Dünya Enerji Kongresi için istatistikleri hazırlayan ekibin içinde yer aldı. Ünal Erdoğan, “yapılanın zam değil halka bindirilmiş Deli Dumrul haracı” olduğunu hesapladı.


Xx

İşte hesap:
Doğal gaz:
İthal ediliyor.
(Yılda 46 milyar metreküp)
8 milyar TL’na mal ediliyor..
Halka 55 milyar TL’ye satılıyor.
Gazda Deli Dumrul Haracı:
47 milyar TL’ye ulaştı.
Petrol:
İthal ediliyor.
(Yılda 34 milyon Ton)
17 milyar TL’ye mal ediliyor.
Halka 93 milyar TL’ye satılıyor.
Petrolde Deli Dumrul Haracı:
76 milyar TL’ye ulaştı.
Elektrik:
İthal değil. Ülke üretiyor.
(Yılda 200 milyar kilovat saat)
17 milyar TL’ye mal ediyor.
Halka 76 milyar TL’ye satıyor.
Elektrikte Deli Dumrul Haracı:
59 Milyar TL’ye ulaştı.

Xxx

Üç kalem malda (doğal gaz, petrol yani akaryakıt, elektrik) mal oluş fiyatı ile halka satış fiyatı arasındaki fark (doğal gazda 47 milyar- petrolde  76 milyar- elektrikte 59 milyar TL) 182 milyar TL’ye çıkıyorsa bunun adı “zam değil” olsa olsa gizli, ikiyüzlü, riyakar ve sömürücü vergi olabilir.
Yukarda size yazdığım tabloyu çıkartıp bana gönderen enerji politikaları uzmanı yüksek elektrik mühendisi Ünal Erdoğan, “doğal gaz, petrol ve elektriğin halka satış fiyatları içine 20-25 ad altında (parakende satış hizmet bedeli, enerji fonu bedeli, tüketim vergisi, ileri kullanım vergisi, TRT payı gibi) vergi bindirildiğini” de söylüyor.

Xxx

Nisan ayından Eylül’e:
Doğal gaza yüzde 30 zam geldi.
Nisan’dan bugüne:
Elektriğe yüzde 19 zam yapıldı.
İthal edilen doğalgazın fiyatı mı artı ki, hem doğalgaza ve hem elektriğe bu yüksek zamlar (gizli sömürücü vergi- Deli Dumrul haracı) biniyor.
Hayır doğal gaz fiyatı artmadı.
Nisan’dan Eylül’e:
Doların değeri mi arttı?
Hayır dolar değeri artmadı.
Tersine: 1.87’den 1.79’a indi.
Nisan’dan Eylül’e:
Ham petrolün fiyatı mı arttı?
Hayır o da artmadı.

Xxx

Mal oluş fiyatları artmadığı halde satış fiyatları yükseltilerek, “gizli sömürücü vergilerle” toplanan paralar niçin? Nerede nasıl harcanıyor? Türkiye, 15-16 ailenin HES santrali sömürgesi haline neden getirildi? 1 kilovaat saat elektrik; su santralinden 1’e elde edilirken, doğal gaz santralinden 16’ya elde ediliyor. Türkiye kendi su kaynaklarından ucuz elektrik üretmek yerine pahalı ve dışa bağımlı ithal doğalgazdan elektrik üretmede niçin ısrar ediyor? Bu sömürücü yapıdan kimler yemleniyor?
Muhalefet anlatsın isterim.
Halk kulağını açtı bekliyor.

KUTU
(uyan borusu)

Alex dersi!

Türkiye’de herkes FB taraftarının son bir yıl içinde sergilediği “yüksek vicdanlı diklenmeyi” gösterebilse bütün kirlikleri aşarız. Ben FB taraftarı değilim. Bu taraftar son bir yıl içinde önce Başkanları Aziz Yıldırım’ın haksızca hapse konulduğuna inandı. Genci yaşlısı, erkeği, kadını ona hapishane kapısında, hapisten çıkışında, sokakta, stadyumda destek verdi, yalnız bırakmadı. Aynı taraftar, 9 yıldır FB’ye bitmez enerjisi ve profesyonel ahlakından beslenen futboluyla hizmet veren Alex’e haksızlık yaptığına inandığı için Aziz Yıldırım’ı protesto etti. Türkiye’ye FB taraftarı gibi “doğruya doğru” diyebilecek dün baş tacı ettiğini bugün eleştirebilecek halk bilinci lazım.   

Eksiksiz, kusursuz, çok çalışan, söylediğini dinleten “muhalefet olma” zamanı geldi, geçiyor.
Yapılanlar zam mıdır?
Deli Dumrul haracı mı?
İktidar riyakar.
İkiyüzlü. Murai.
Başbakan bilgi kirletiyor.
İşte tam muhalefet zamanı.
Halk kulağını açtı bekliyor.
Muhalefet anlatsın isterim.
Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Bölge Başkanlığını 9 yıl (1980’de başlayıp 1989’a kadar) yaptı. Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 1986’da  Dünya Enerji Kongresi için istatistikleri hazırlayan ekibin içinde yer aldı. Ünal Erdoğan, “yapılanın zam değil halka bindirilmiş Deli Dumrul haracı” olduğunu hesapladı.
Xx
İşte hesap:
Doğal gaz:
İthal ediliyor.
(Yılda 46 milyar metreküp)
8 milyar TL’na mal ediliyor..
Halka 55 milyar TL’ye satılıyor.
Gazda Deli Dumrul Haracı:
47 milyar TL’ye ulaştı.
Petrol:
İthal ediliyor.
(Yılda 34 milyon Ton)
17 milyar TL’ye mal ediliyor.
Halka 93 milyar TL’ye satılıyor.
Petrolde Deli Dumrul Haracı:
76 milyar TL’ye ulaştı.
Elektrik:
İthal değil. Ülke üretiyor.
(Yılda 200 milyar kilovat saat)
17 milyar TL’ye mal ediyor.
Halka 76 milyar TL’ye satıyor.
Elektrikte Deli Dumrul Haracı:
59 Milyar TL’ye ulaştı.
Xxx
 Üç kalem malda (doğal gaz, petrol yani akaryakıt, elektrik) mal oluş fiyatı ile halka satış fiyatı arasındaki fark (doğal gazda 47 milyar- petrolde  76 milyar- elektrikte 59 milyar TL) 182 milyar TL’ye çıkıyorsa bunun adı “zam değil” olsa olsa gizli, ikiyüzlü, riyakar ve sömürücü vergi olabilir.
Yukarda size yazdığım tabloyu çıkartıp bana gönderen enerji politikaları uzmanı yüksek elektrik mühendisi Ünal Erdoğan, “doğal gaz, petrol ve elektriğin halka satış fiyatları içine 20-25 ad altında (parakende satış hizmet bedeli, enerji fonu bedeli, tüketim vergisi, ileri kullanım vergisi, TRT payı gibi) vergi bindirildiğini” de söylüyor.
Xxx
Nisan ayından Eylül’e:
Doğal gaza yüzde 30 zam geldi.
Nisan’dan bugüne:
Elektriğe yüzde 19 zam yapıldı.
İthal edilen doğalgazın fiyatı mı artı ki, hem doğalgaza ve hem elektriğe bu yüksek zamlar (gizli sömürücü vergi- Deli Dumrul haracı) biniyor.
Hayır doğal gaz fiyatı artmadı.
Nisan’dan Eylül’e:
Doların değeri mi arttı?
Hayır dolar değeri artmadı.
Tersine: 1.87’den 1.79’a indi.
Nisan’dan Eylül’e:
Ham petrolün fiyatı mı arttı?
Hayır o da artmadı.
Xxx
 Mal oluş fiyatları artmadığı halde satış fiyatları yükseltilerek, “gizli sömürücü vergilerle” toplanan paralar niçin? Nerede nasıl harcanıyor? Türkiye, 15-16 ailenin HES santrali sömürgesi haline neden getirildi? 1 kilovaat saat elektrik; su santralinden 1’e elde edilirken, doğal gaz santralinden 16’ya elde ediliyor. Türkiye kendi su kaynaklarından ucuz elektrik üretmek yerine pahalı ve dışa bağımlı ithal doğalgazdan elektrik üretmede niçin ısrar ediyor? Bu sömürücü yapıdan kimler yemleniyor?
Muhalefet anlatsın isterim.
Halk kulağını açtı bekliyor.

KUTU
(uyan borusu)
Alex dersi!
 Türkiye’de herkes FB taraftarının son bir yıl içinde sergilediği “yüksek vicdanlı diklenmeyi” gösterebilse bütün kirlikleri aşarız. Ben FB taraftarı değilim. Bu taraftar son bir yıl içinde önce Başkanları Aziz Yıldırım’ın haksızca hapse konulduğuna inandı. Genci yaşlısı, erkeği, kadını ona hapishane kapısında, hapisten çıkışında, sokakta, stadyumda destek verdi, yalnız bırakmadı. Aynı taraftar, 9 yıldır FB’ye bitmez enerjisi ve profesyonel ahlakından beslenen futboluyla hizmet veren Alex’e haksızlık yaptığına inandığı için Aziz Yıldırım’ı protesto etti. Türkiye’ye FB taraftarı gibi “doğruya doğru” diyebilecek dün baş tacı ettiğini bugün eleştirebilecek halk bilinci lazım.  

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var