Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
6 Ekim 2012 Cumartesi
Esenler'e Kentsel Dönüşüm Kazması...Mahalle kavgası kapıda bekliyor
Yüzde 30’u anlaşamıyor Mayıs ayında Meclis’ten geçen ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu’ kapsamında yürürlükteki ‘Kat Mülkiyeti ve İmar Affı’ kanunlarında da değişiklikler yapıldı. Yasadaki, ‘kat maliklerinin tamamının izni’ hükmü kaldırılarak, çoğunluğun kararı yeterli sayıldı.
Öngörülere göre, bu tip durumlarda yüzde 30’a yakın bir kesimin anlaşmaya varamadığını belirten Kentsel Dönüşüm ve Hukuk Platformu Başkanı Prof. Dr. Gürsel Öngören, bu maddenin bir an evvel değiştirilmesini ve kamulaştırma durumunda paranın beş yıl sonra değil, hemen verilmesi gerektiğinin altını çiziyor.
‘Mağdur olmayın’ uyarısı
‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un 6/2. maddesine göre; kentsel dönüşümde binanın yıkılmasının ardından yapılacak tebligattan sonra arsa malikleri, plan, arsa payları ve bölüşüm konularında aralarında 2/3 çoğunlukla anlaşamazlarsa, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı veya TOKİ acele kamulaştırma yoluna gidebiliyor. Bu durumda yapılacak kamulaştırma, kamulaştırma kanununun 3. maddesindeki ‘bedeli beş yıl içinde ödenecek kamulaştırmalar’ kapsamına giriyor. Buna göre; bakanlığın veya TOKİ’nin belirlediği mülk değerinin beşte biri ödeniyor ve kalanı beş yıl içinde taksitlendiriliyor.
Dönüşüm yasadaki bu eksiklik ile devam ederse çok sayıda mağdurun oluşacağını ifade eden Prof. Dr. Gürsel Öngören, “Bu sorunları bakanlık ile paylaştık. ancak bütçe sıkıntısı nedeniyle ödemelerin beş yıl sonraya ertelendiğini söylediler. Oluşturulan fon ile bu mali sıkıntının çözülmesi gerekli” diyor.
Çok ortaklı yapılarda bu ‘anlaşamama’ sorununun sıkça yaşanabileceğini vurgulayan Öngören, bu konuda ciddi bir tehlikeye dikkat çekiyor ve mülk sahiplerini uyarıyor. Üç çeşit kentsel dönüşüm olduğuna dikkat çeken Öngören, “Biri iyileştiren, kentleri geliştiren dönüşüm. Bir diğeri kültür ve tarihi koruma. Diğeri ise deprem riskini ortadan kaldırmaya yönelik. Bu nedenle hiç beklenmeden bu kanun uygulanmalı. Ancak uygulama esnasında sorunlar da düzeltilmeli” diyor.
‘Çok can yakar’ Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı İlker Çolak ise, şunları söylüyor: “Afet Riski Yasası ile zaten binada veya bölgede mülk sahipleri 2/3 oranında kendi aralarında anlaştığında, kalan malikler (1/3) mağdur edilebiliyor. Yasa, ‘ya 2/3 ile anlaşın ya da anlaşamazsanız hepinizi dışarı atıp, mülkü kamulaştırırım, paranızı da beş yılda alırsınız’ diyor. ‘Mal canın yongasıdır’ diyen bir toplumda, deprem sebebiyle can güvenliğinin sağlanacağı gerekçesiyle mülkiyet hakkına yapılacak ölçüsüz müdahaleler çok can da yakabilir.”
Radikal
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder