23 Ekim 2012 Salı

Avcılar,İspartakule'de Arkeoparklı bir TOKİ rüyası

Avcılar'da, Ispartakule evlerinin arkasında yeni TOKİ konutları yapımı amacıyla başlatılan kazılar İstanbul'un en eski geçmişine ışık tuttu! Bölgenin arkeopark yapılması öneriliyor.
TOKİ’nin konut yapmak düşüncesiyle Spradon antik kentinde İstanbulArkeoloji Müzesi uzmanlarına başlattığı kazılardan çıkan buluntular, arkeoloji dünyasında sevinçle karşılandı. TOKİ’nin bundan sonra da kazıları devam ettirmesi isteniyor. TOKİ, kazılara maddi desteğini sürdürürse hem ‘tarihi binalara zarar verdiği gerekçesiyle’ kamuoyu nezdinde bozulan imajını düzeltebilecek hem de İstanbul kent bilincini geliştiren bir arkeoparka kavuşacak. 
Uzun yıllardır definecilerin uğrak yeri olan Ispartakule’deki Spradon antik kentinde, 3. derece sit alanı içinde kalan nekropol alanında geç Roma dönemi 58 mezar buluntusu, sur duvarları, mimari yapılar bulundu. Henüz 1. derece arkeolojik sit alanında sondaj yapılmadı. Arazide çalışan uzmanlar asıl buluntuların buradan geleceğini belirtiyor. 

İkinci Yenikapı mı? 
Marmaray için başlatılan Yenikapı kazılarında da önce liman batıkları bulunmuş daha sonra alt katmanlara inildikçe İstanbul’un şehir belleğini oluşturan yeni bilimsel verilere ulaşılmıştı. Uzmanlar Spradon antik kentinde de neolitik dönem buluntularının çıkacağından neredeyse eminler. Hatta Prof. Dr. Mehmet Özdoğan alanda paleolitik dönem bile gelme ihtimalinden söz etti. 

Kazılar durursa defineciler yeniden işbaşı yapar 
İstanbul 1 No’lu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun bölgede konut yapımına izin vermeyeceği kesin. Arkeoloji Müzesi tarafından devam eden kazıların da maddi destekçisi TOKİ. Bu durumda kazılar duracak mı sorusu akıllara geliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı pek çok kazıya destek verdiği için burada sürdürülen kazılara bütçe ayırması zor görünüyor. Ancak müze kazıları kapatırsa bu kez de defineci tehlikesi yeniden hortlayacak. Çünkü oldukça geniş bir arazi ve burayı bir bekçinin koruması ya da etrafının koruma altına alınması oldukça zor. 

İstanbul’da tarih bol ama kazılar çok az 
Prof.Dr. Mehmet Özdoğan (Arkeolog): İstanbul’un kültür tarihindeki önemini biliyoruz. Ancak toprak üstü bulgular ve yazılı kaynaklardan öğrendiklerimiz kadar bilgi sahibiyiz. Arkeolojik kazılar yetersiz. Avrupa’nın pek çok şehrinde kent geçmişine yönelik arkeolojik kazılar yapılmıştır. Yenikapı kazıları İstanbul ile ilgili ne kadar az şey bildiğimizi ortaya koydu. İstanbul’un geçmişi sadece sur içinden ibaret sanılmamalı. Yeni buluntular bir fırsattır. Kent arkeolojisi kentin orta yerinde bir yeri kazıp öylece bırakmak değildir. Bulunan alanlar arkeolojik park yapılarak kentin zenginleşmesine fırsat tanınmalıdır. Yeni buluntular heyecan verici. Yarımburgaz bölgenin çok yakınında. Neolitik dönem de paleolitik dönem bulgularına da rastlanması muhtemel. 

TOKİ içinde bir arkeopark olabilir Nezİh Başgelen (Arkeolog): Ispartakule’deki kurtarma kazılarını yerinde görme ve vadiyi inceleme imkânım oldu. Bulgular (M.Ö. 4- M.S. 11. yüzyıl) 1500 yıllık bir yerleşim tarihini ortaya koymakta. Özellikle pınar çevresi ve vadi tabanında yapılacak kazılarda daha eskiye giden tabakalara da rastlanabilir. Şu anda bulunanlarla bile İstanbul’un yakın çevresinin arkeolojisi açısından önemli bir yerleşim yeri olduğu anlaşılıyor. Buranın bir arkeopark olarak yapılması düşünülen TOKİ yerleşimi içine entegre edilmesi, örnek olması açısından üzerinde durulması gereken bir husus. İstanbul’la her açıdan yakından ilgilenen Sayın Başbakanımızın TOKİ’yi bu yönde bir uygulama için görevlendirmesini dilerim. 


Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var