Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
15 Ekim 2012 Pazartesi
Yüzde 100 vergi şoku
SADECE evlere değil; bürolara, dükkânlara ve mağazalara da yüzde 100 vergi artışı geliyor!
Bitmedi arsa vergilerine de yüzde 100 artış geliyor!
Devamı da var; bu vergilerin yüzde 10’u oranında alınan “Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Katkı Payı” da artmış olacak!
Olay bu illerdeki esnafı da etkileyecek. Basit usule tabi olan onbinlerce esnaf, gerçek usulde mükellef olacak!
HANGİ İLLER?
Haklı olarak merak edeceksiniz;
“Hangi iller?”Açıklayalım;
Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van.
Şu anda TBMM’de olan ve yakında yasalaşması beklenen bir kanun tasarısı ile bu illerdeki belediyeler, büyükşehir belediyesine dönüşecek.
Emlak Vergisi Kanunu’nun 8 ve 18. maddelerine göre, büyükşehir belediye sınırları ve mücavir alanları içinde, emlak vergisi yüzde 100 artırımlı olarak uygulanıyor.
Burada sözü edilen “mücavir alan” komşu alan anlamına geliyor. İmar mevzuatı yönünden belediyenin kontrol ve sorumluluğu altına verilmiş olan alandır.
Belediye sınırına bitişik olması gerekmez. Bu alanlar köyleri de kapsayabilir.
VERGİ ORANI NE OLACAK
Emlak vergisi oranları ve buna bağlı olarak ödenecek vergiler yüzde 100 artmış olacak. Buna göre;
Konutlarda: Binde bir olan oran, “binde iki” olacak.
Konut dışı binalarda: Binde iki olan oran, “binde dört” olarak uygulanacak.
Arsalarda: Binde 3 olan oran, binde 6 olarak uygulanacak.
Buna göre;
- Malatya’daki evinin emlak vergisini binde 1 oranında ödeyen Bedriye Teyze, Malatya büyükşehir belediyesi statüsüne geçtiğinde, binde 2 olarak ödeyecek.
- Trabzon’daki arsasının emlak vergisini binde 3 oranında ödeyen Temel Reis,arsasının vergisini yüzde 100 artırımlı olarak yani binde 6 oranında ödeyecek.
- Balıkesir’deki dükkânının emlak vergisini binde 2 oranında ödeyen İbrahim Bey, Balıkesir büyükşehir belediyesi statüsüne geçtikten sonra, vergisini binde 4 oranında ödeyecek.
Bitmedi, devamı da var
Esnafa da soğuk duş
Havalar soğuyor...
Bu soğuk havada bir de soğuk duş, çekilir gibi değil!
Yukarıdaki 13 ilde, basit usule tabi onbinlerce esnaf var. Bunlardan büyükşehir belediyesi sınırlarına alınan yerlerin nüfusu 30 bini aşanlarda;
Bakanlar Kurulu’nun 95/6430 sayılı kararına göre; büyükşehir belediyesi sınırları içinde; motorlu taşıtların bakım ve onarımı ile uğraşanlar, lokanta ve benzeri hizmet işletmelerini işletenler, mal imalatı ve alım-satımı ile uğraşanlar (örneğin; bakkal, kasap, manav, kırtasiyeci, manifaturacı, tuhafiyeci, kuruyemişçi, lokantacı, büfeci, kaportacı, otomobil tamircisi, oto elektrikçisi) basit usulde mükellef olamayacağı için gerçek usulde gelir vergisi mükellefi olarak defter tutacaklar.
13 ilin büyükşehir belediyesine dönüştürülmek üzere olduğu şu günlerde, emlak vergisi ve esnafın basit usul vergilendirilmesi yönünden bir kolaylık sağlanabilirse iyi olur.
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder