8 Ağustos 2012 Çarşamba

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinin Gen bahçesinde ‘güvenlik’ kime lazım?

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesinin 40 yıldır kullandığı “narenciye araştırma ve gen bahçesi”nin nisan ayında polisler tarafından basılması ve öğretim görevlilerinin darp edilmesine ilişkin sonu önergesi İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin tarafından yanıtlandı.
Şahin, “güvenlik amacıyla’ yanıtını vermekle yetinirken, Maliye Bakanı Mehmet şimşek ise, özel üniversitenin kampüsünün yerini değiştirmeyeceklerini açıkladı.     Çukurova Üniversitesi bahçesinde Ziraat Fakültesi tarafından 40 yıldır bilimsel araştırmalar için kullanılan ve “gen bahçesi” olarak adlandırılan alan, üniversite temsilciliğine bir kere bile sorulmadan, kısa bir süre önce yeni kurulacak olan Adana Bilim ve Teknoloji Üniversitesine tahsis edildi. Havuzun yeni üniversiteye verilmesine karşı çıkan öğretim görevlileri ise bahçeyi işgal eden polisler tarafından saldırıya uğradı. Kamuoyu tarafından büyük tepki toplayan saldırı üzerine Halkların Demokratik Kongresi Divan Kurulu Üyesi, İstanbul Milletvekili Levent Tüzel, Milli Eğitim Bakanı, Maliye Bakanı ve son olarak da İçişleri Bakanına olayla ilgili sorular yöneltti.
SALDIRIYA DEĞİNMEDİ
Milli Eğitim Bakanlığından konuyla ilgili yanıt gelmezken, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’den gelen bir paragraflık cevap ise şöyle oldu: Amaç sadece güvenlik! Alan yeni kurulan Bilim ve Teknoloji Üniversitesine tahsis edildi. Bahçede jeolojik çalışmaların engellenmesi üzerine alana girildi. İl Emniyet Müdürlüğü tarafından gerekli emniyet tedbirleri alınarak sadece güvenlik koridoru oluşturuldu, Bilim ve Teknoloji Üniversitesi tarafından 1700 dekar arazinin 18 ayrı noktasında sadece 6 santimetre çapında delik açılarak toprak numunesi alındı ve hiçbir ağaca, bitki örtüsüne zarar verilmedi” dedi. Şahin, öğretim görevlilerine yönelik saldırı konusunda ise yorum yapmadı.
KAMPÜS ALANI DEĞİŞMEYECEK
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yapılması planlanan Bilim ve Teknoloji Üniversitesinin kampüs alanını değiştirmeyi planlamadıklarını belirtti. Bakan Mehmet Şimşek, üniversite bahçesinin “Korumayı gerektirecek kadar” zarar görmeyeceğini ileri sürerek, kullanılan “gen bahçesi” bölümünün çok küçük bir alanla sınırlı olduğunu savundu. (Ankara/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var