4 Ağustos 2012 Cumartesi

Taksim'in 'can damarı'na 11 firma talip oldu

Taksim'de yapılacak altgeçit için teklif verecek 11 firma belli oldu. Mimarlar "Altgeçit meydanın can damarını kesecek" diyor.

Radikal/İSTANBUL - Mimarlar ve şehir plancılarının tepkiyle karşıladığı ‘Taksim Meydanı Düzenlemesi’nin ilk etap ihalesine katılacak 11 firma belli oldu. 23 Ağustos’ta tekliflerini verecek firmalar arasından ihaleyi alan, Tarlabaşı Bulvarı ve Cumhuriyet Caddesi’nin altındaki dalış tünelini inşa edecek. Tünel, Tarlabaşı-Harbiye yönünde 400 metre, Harbiye-Tarlabaşı yönünde 320 metre uzunluğunda olacak. 
İstanbul Büyükşehir Belediyesi ’nin verdiği bilgilere göre, alt geçit Tarlabaşı Bulvarı’ndaki mevcut araç otoparkından başlayacak, restitüsyonu yapılacak olan Taksim Topçu Kışlası’nın bitimine kadar devam edecek. Anıt etrafındaki trafik, otobüsler ve duraklar meydandan kaldırılacak. Tarlabaşı’ndan gelen bir araç kesintisiz şekilde Harbiye, Taşkışla, Dolmabahçe yönüne gidebilecek. Gümüşsuyu ve Sıraselviler ulaşımı, Mete Caddesi üzerinden AKM ve The Marmara Otel önünden yüzeyden sağlanacak. Alt geçitte Tarlabaşı Bulvarı ve Cumhuriyet Caddesi’ni kullanan hatlar için iki şeritli otobüs durakları da yer alacak. 
28 Haziran’daki önyeterlik ihalesini geçerek, 23 Ağustos’ta tekliflerini vermek üzere davet edilen firmalar Kolin İnşaat, Özka İnşaat + AKM Yapı, Polat Yol Yapı, STY İnşaat, Silahtaroğlu İnşaat, Makyol İnşaat, Burkay İnşaat, Yapı Proje Merkezi, Öztaş İnşaat, Kalyon İnşaat, Atlı İnşaat, Fermak İnşaat, Öngün İnşaat, Nas İnşaat ve Haydar Sezen+San-İş.San ortaklığı. 

‘Taksim Kışlası çok açık’ 
Uzmanlarsa itirazlarını Radikal ’e şöyle değerlendirdi: 
Tayfun Kahraman ( İstanbul Şehir Plancıları Odası Başkanı):Taksim Kışlası’nın ihyasının gerçekleştirileceği burada çok açık ifade edilmiş. İmar planında belediye kesin bir intiba vermekten kaçınıyordu. Demek ki bu kesinleşti... İlk gördüğümüz animasyonda meydana çıkan bütün caddeler yeraltına alınıyordu. Bu ehlileştirilmiş gibi gözüküyor. Diğer yandan Harbiye-Tarlabaşı yönünde yapılacak dalış tüneli ve istinat duvarlarıyla buraya yaya girişi özellikle mitinglerde engellenmiş olacak. 
Mimar Korhan Gümüş (Taksim Platformu): Cumhuriyet Caddesi meydana çıkan en önemli yaya bağlantısı. Sıraselviler veya Gümüşsuyu değil, meydanın toplanıp boşalma noktası burası. O yüzden burada trafiği yeraltına almak, kalbe giden can damarını kesmek gibi. Altgeçit için 11 metrelik istinat duvarları yapılacak, kaldırımın kenarında 80 metre uzunluğunda bir uçurum olacak. Gösterilerde, 1 Mayıs ’ta kalabalık meydana gelirken bu uçurumla mı karşılaşacak? 
Y. Doç. Dr. İpek Akpınar ( İTÜ Mimarlık Fakültesi): Birkaç mimari dokunuşla düzeltilecek sorun, 1970’lerden kalma bir modelle çözülmek isteniyor. Bu modelin yürümediğini Aksaray’da, Sütlüce Kültür Merkezi’nin önünde, Topkapı’da, 4. Levent’te gördük. ‘Yayalaştırma’ adı altında meydanı ıssızlaştıracak, insanı içine almayan duvar yığınlarına boğacaklar. Dalış tünelleri, yol mühendislerinin sevdiği bir çözüm ama mimarca bir çözüm değil. Zaten Taksim Meydanı’nı yalnızca trafik düzenlemesi üzerinden konuşmak büyük bir hata. Meydanı bir bütün olarak, Gezi’den Hilton’a kadar olan yeşilik alan üzerinden konuşmamız gerekli. 
Doç. Dr. Tansel Korkmaz (Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi) : Böyle merkezi bir yere müdahale ederken şehrin makroformunu bütün olarak düşünüp, müdahale alanına kuş bakışı bakmak lazım. Belediye her zamanki gibi bu bütüncül müdahale konusunda iktidarsız. Trafiği, kışlanın inşasını, parkı ayrı düşünüyor. Bunları bütünleştirecek bir vizyonu yok ve bu önemli kamusal mekanından geriye ıssız, kasvetli bir meydan kalacak. Benzer müdahalenin ıssızlaştırıcı etkisini İstanbulKongre Merkezi ve Açıkhava Tiyatrosu çevresinde gördük. 

Platformdan yeraltı tüneline karşı 10 seçenek 
Meydanın kullanıcılarıyla birlikte tasarlanması gerektiğini belirten Taksim Platformu, dalış tünellerine 10 alternatif öneri getiriyor: 
Bekleme yapan otobüs durakları kalkar. Dünyada hiçbir kentin merkezinde otobüsler bekleme yapmaz, turlarına devam ederler. Bu alan taşıt geçişine kapatılır ve yeniden tasarlanarak meydan ile park birbirine bağlanır. 
Tüm otobüs durakları bu bölgedeki dükkanların önüne alınır. Artan hareketlilik ile buradaki dükkanların değerleri de yükselir. 
Tüm dükkanlar yeniden düzenlenir, Talimhane turizm bölgesine de hizmet eden canlı işlevlere kavuşturulur. 
Buradaki tüm dükkanlara üst terslarını kullanma hakkı da verilir, Gezi Parkı daha da canlanır. Artan kullanım ile parkın güvenlik sorunu da ortadan kalkar. 
Meydan ve park çevresindeki tüm zemin katların halka daha açık hizmet işlevleri için kullanılması ve meydan düzlemine yayılmaları sağlanır. Böylece taksim meydanı çevresindeki yapılar ile ilişki kurar, bütünleşir. 
Meydan kesintisiz olarak eski canlılığına kavuşan AKM ’ye kadar yeniden düzenlenir. Gerekirse burada da bir metro çıkşı önerilebilir. 
AKM depoları daha uygun bir yere taşınır. Burada zemin altında çok yüksek kapasiteli bir kapalı garaj yapılır. Üzerinde açık otopark olarak kullanılan alanda da çok amaçlı sosyal, kültürel, ticari bir yapı oluşturulabilir. 
Başka bir metro çıkışı da çeşitli açık hava etkinliklerinin düzenleneceği Gezi Parkı’na yapılabilir. 
Park gerçek bir yeşil alan olarak düzenlenir. 
Meydan üzerindeki tüm gereksiz işgallerden arındırılıp basit fakat güçlü malzemeler ile yeniden düzenlenir. Taşıt yolları daraltılıp yaya alanları genişletilir. Yeniden tasarlanan meydan düzleminde uygar oturma ve dinlenme yerleri, güçlü aydınlatma ögeleri tasarlanır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var