2 Ağustos 2012 Perşembe

TOKİ’yi aklama raporu mu?

AKP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi ve Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, Samsun’da 13 kişinin ölümüne neden olan sel felaketiyle ilgili hazırladığı raporu MKYK toplantısında Başbakan Erdoğan’a verdi.
AKP’li Yılmaz, dere ıslah çalışmalarının yeterli olmadığı gerekçesiyle TOKİ konutlarında vatandaşların öldüğünü öne sürdü. Bu açıklamaya tepki gösteren Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “TOKİ özenle korunuyor” dedi.
MKYK’DE SUNDU
AKP’li Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, temmuz ayı başında yaşanan sel afetine ilişkin hazırladığı raporu Başbakan Erdoğan’a sundu. Raporu alarak inceleyen Başbakan Erdoğan’ın, selde mağdur olan vatandaşların yaralarının sarılmaya devam edileceğini söylediği öne sürüldü.
TOKİ’NİN İHMALİ YOK!
Demir’in Başbakan Erdoğan’a sunduğu sel raporunda ihmaller şu şekilde sıralanıyor:
“* Daha önce yapılan dere ıslah çalışmaları sırasında dere yatağının yerinin değiştirilmiş, yeni yapılan kanal kesiti yeterli olmamış, üstü açık planlanan su kanallarının üzerleri kapatılmış, selle gelen malzemeler kanalın ağzını tıkamış ve suyun geçişini engellemiştir.
* Engellenen su, taşkınlara sebep olmuş, binalara ve çevreye zarar vermiştir. Burada yapılan TOKİ’ye ait binaların bodrum katlarında iskan edilen dairelere dolan su can kaybına yol açmıştır.
‘DEREDE ADETA BEND OLUŞMUŞ’
* Yılanlı Dere içinde, DSİ’nin yaptığı sel kapanı ile sel tahribatı olan alan arasında geçmişte çöp döküm alanı olarak, bugün ise toprak döküm sahası olarak kullanılan bölgede de derede adeta bent oluşmuş, bu bendin üzerine kadar su yükselmiş, bendin üzerinden aşan su burada tahribat yapmış ve yırtılmaya sebep olmuştur.
‘ORADA AVM OLMAMALIYDI’
* Selin bir diğer tahribata yol açtığı İncirli (Çanaklı Çeşme) Deresi ise, kenarları dik dar bir dere yatağında bulunmaktadır. Bu dar alanda dere kanala alınmış, yer yer üzeri kapatılmış, yanlardaki dik yamaçlarda kazı yapılarak alan genişletilmiş ve genişletilen alan üzerine maalesef alışveriş merkezi (AVM) kurularak hizmete açılmıştır.
YOĞUN YAĞIŞ ALACAĞI BİLİNİYORDU
* Aslında Samsun ilimiz dönemsel olarak özellikle mayıs-ağustos aylarında yoğun yağış almaktadır. Bunun neticesinde ıslah edilmemiş ya da yatağı değiştirilmiş dereler gelen suyu taşıyamamakta çevreye zarar vererek denize ulaşmaktadır.”
‘TOKİ IRMAK YATAĞINDA’ AKP milletvekilinin hazırladığı raporda dile getirilen ihmaller, daha önce TMMOB tarafından hazırlanan raporlarla kamuoyuna sunulmuş ve felakette ihmali olan kişi ve kurumlar işaret edilmişti. AKP’li Yılmaz’ın raporundan sonra tekrar görüştüğümüz Mimarlar Odası Samsun Şube Başkanı Selami Özçelik, sel felaketindeki ihmal ve hataları bir kez daha sıraladı.
Hazırlanan raporda TOKİ’nin sorumluluğu olmamasını eleştiren Özçelik, dere ıslah çalışmalarının gerektiği gibi yapılmadığını ifade etti. Özçelik, “TOKİ’nin ırmak yatağında olduğu çok açık” dedi.
‘DERE YATAĞI DEĞİŞTİRİLDİ’ Özçelik şunları söyledi: “Sel felaketinden önce Devlet Su İşleri (DSİ) tarafından ıslah çalışmaları yapılarak dere yatağı değiştirildi. Eski dere yatağına da TOKİ konutları yapıldı. DSİ, ıslah çalışmaları sırasında açık kanal yaptı ancak daha sonra Samsun Büyükşehir Belediyesi bu alanın 120 metrelik kısmını, Karayolları da yol yapımı sırasında yine kanalın belli bir kısmını kapattı. Selle beraber taşan su, derenin eski yatağına yani TOKİ konutlarının olduğu bölgeye gitti ve ölümler yaşandı.”
BELEDİYELER DE SORUMLU “O bölgenin bir yandan Mert Irmağı’nın taşkın sahası diğer yandan da Yılanlı Dere Irmağı’nın dere yatağı olması nedeniyle TOKİ’nin oradaki varlığı kesinlikle kabul edilemez” diyen Özçelik, belediyelerin de ihmalde sorumluluğu olduğunu kaydetti. Özçelik şunları kaydetti: “Ne yazık ki sel sırasında su yatağını bularak TOKİ konutlarında birçok insanın ölümüne neden oldu. Samsun Büyükşehir Belediyesi ve Canik Belediyesi, TOKİ buraya konut yapmadan önce bu bölgeyi imara açmıştı. Canik Belediyesinin ısrarıyla da TOKİ buraya konut yaptı. Bu acılardan gerekli dersler çıkarılmalı. Dere yatağına mutlak taşkın yatağı yapılmalı, ıslah çalışmaları gerektiği şekilde yerine getirilmeli, derelerin üstü kapatılmamalı ve ıslah yaptığınız derenin düzenli olarak temizliğini yapmalısınız.”
‘TOKİ ÖZENLE KORUNUYOR’Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu da, hazırlanan raporun, hatayı kabul ettiğini söyledi. Muhcu, “Baş sorumlu TOKİ’dir. Kimi gerçekler dile getiriliyor olsa da, iktidarın biricik kurumu olan TOKİ’nin, sınırsız ve özenle korunduğunu görüyoruz” dedi.Bu raporla dere yatağına bina yapıldığının kabul edildiğini ifade eden Muhcu, “Başbakan Erdoğan ve Bakan Bayraktar’ın bölgeyle ilgili yapılan açıklamaları yalanlamalarına rağmen hata kabul edilmiş oluyor. Doğaya yapılan müdahale, sel riskini davet etmiştir, bu doğru. TOKİ’nin oradaki varlığı da yanlıştır” dedi. Muhcu, “Bu raporda da, TOKİ’ye eleştiri, iktidara eleştiri şeklinde anlaşıldığı ortaya çıkmakta ve buna tahammül edilememektedir” dedi. (İstanbul/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var