8 Ağustos 2012 Çarşamba

Sulukule'deki evinin yarısı nereye gitti?

Sulukule'de belediyeye 230 metrekare arsa verip 5+1 daire için anlaşma imzalayan Suat Üzümcü'ye yarı büyüklüğünde bir daire çıktı. Üstelik tek mağdur o değil.

İSTANBUL - Kentsel dönüşümün tartışmalı adresi Sulukule’de villa ya da büyük daire beklerken yarı büyüklükteki evlerle karşılaşanlar soluğu mahkemede alıyor. Mağdurlardan biri 230 metrelik arsasını verip 5+1 daire için anlaşan ancak 98 metrekarelik bir daire verilen Suat Üzümcü. Onun arsasına yapılan üç katlı villalar 500 bin, normal daireler ise 300 bin liradan satılıyor. Üzümcü gibi çok sayıda arsa sahibi dava açmaya hazırlanıyor. 
Suat Üzümcü’nün babası, Sulukule’deki arsalarını 1991’de almıştı. 230 metrekarelik arsa yıllarca boş kaldı. 2005 yılında Fatih Belediyesi’nin ‘Sulukule Yenileme Projesi’ ortaya çıktı. Suat Üzümcü, babasının arsayı satmak istemediğini ama istimlak korkusuyla 118 bin liraya TOKİ’ye devretmeye razı olduğunu anlatıyor. Aile, en büyük tip olan 183 metrekarelik (5+1) daire isteyip 125 bin lira borca girmeyi kabul etti, 2008’de belediyeyle muvafakatname imzalandı. 
Aradan dört yıl geçti. Belediye, imzalanan sözleşmelere rağmen evlerin yeri ve büyüklüğünün kurayla belirleneceğini duyurdu. Haziran ayında çekilen kurada Üzümcü ailesine 98.5 metrekarelik bir daire çıktı. TOKİ’nin bu daire için talep edeceği ücret hâlâ belli değil... 
Eski arsalarının yerindeyse üç katlı, biri dubleks olmak üzere iki daireli bir bina yükseliyor. Arsalarının tam karşısında da bir otel... 

‘Bir AK Partili olarak belediyeye güvenmiştim’ 
Dava açmaya hazırlanan Üzümcü, bir AKP üyesi olarak Fatih Belediyesi’nin projesine güvenerek bu işe girdiğini söylüyor: 
“Meğer belediye ve TOKİ vatandaşın hakkını yiyerek rantı paylaşmış. Sözleşmede talep ettiğim daireyi bana vermek zorundalar. Yemin ettim, sonuna kadar davanın takipçisiyim. Dava masrafı evin değerini aşsa bile hakkımı alacağım.” 
Suat Üzümcü’nün avukatı Nezif Yücel, “Yapılan bir nevi dolandırıcılık” iddiasında: “Sözleşmede teslim tarihi bile yok. Artık kimse kentsel dönüşüme güvenmez.” 
Kuradan sonra belediyeye dava açacak hak sahiplerinden biri de Nurettin Özaydın. 90’larda aldıkları 220 metrekarelik arsalarında altı gecekondu varmış. Onlar da yeni proje için arsayı 130 bin liraya devretmiş ve 183 metrekarelik (5+1) dairelerden talep etmişler. Fakat kurada 82 metrekarelik bir daire çekmişler. Özaydın, “Kentsel dönüşüm dediklerinin arkasından hep art niyet çıkıyor, şaşırmadım. Yalnızca rant düşünüyorlar” diyor. 
Firuze Davaroğlu, doğma büyüme Sultan Mahalleli. Davaroğlu, muvafakatnameyi imzalamaları için baskı gördüklerini anlatıyor: 
“Bizi ’Hemen tapuları getirin, bir hafta içinde bu işi bitirelim’ diye aradılar. Aceleyle gittik imzaladık. Sözleşmeden bir şey anlamadık. Böyle olacağını ne bilelim?” 
Proje için iki katlı evleri yıkılmış, yerine kurada 80 metrekarelik bir daire çıkmış. o da dava açacak. 
Sulukule Roman Derneği’nin avukatı Hilal Küey ise Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu hakkında ‘mahkeme kararları ile iptal edilen bir projenin ve uygulamasının kura çekim törenine katılarak görevini kötüye kullanma’ iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Radikal

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var