10 Kasım 2012 Cumartesi

'6,5 milyon konutun elden geçmesi gerekiyor'

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar: "Bağdat caddesinin zaman içinde yenilenmesi gerektiği noktasında bakanlığımız tarafından yetkilendirilen lisanslandırılan bir şirketin yapmış olduğu bir tespit var. Bunu beğenmeyen bunu kabul etmeyen hak sahipleri itiraz edebilirler "

Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar Ak Parti İstanbul İl Başkanlığı'nın Sütlüce'deki binasında 39 AK Parti ilçe başkanı ve 26 belediye başkanıyla biraraya geldi. Kentsel dönüşüm konusunun görüşüleceği toplantı öncesi gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Bayraktar Bağdat Caddesi'nde yapılması düşünülen kentsel dönüşümle ilgili konuştu.
" 6.5 MİLYON KONUTUN ELDEN GEÇİRİLMESİ GEREKİYOR "
Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar kentsel dönüşümün konuşulacağı toplantı öncesi gazetecilere açıklama yaptı. Bakan Bayraktar, " Kentsel dönüşüm şu anda Türkiye 'de yapılıyor. Bizim yaklaşık 10 yıllık iktidarımız döneminde Türkiye'de bugüne kadar 268 noktada kentsel dönüşüme proje olarak başladı. Bunlardan yaklaşık 150 tanesinde fiilen inşaat başladık. Yaklaşık 40 bini konutu yaparak hak sahiplerin eteslim ettik. Erzincan gibi Kars gibi Ankara kent girişi protokol yolu Gaziantep gibi birçok şehirimizde kentsel dönüşüm yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. İstanbul'da da yaptık . Küçükçekmece'de yaptık, Ayazma'da yaptık. Birçok yerde başarılı projeler yaptık. Tabii İstanbul Türkiye'nin hem mozaiği hem amiral gemisi hem nüfusunun büyük bir bölümü İstanbul'da ekonominin yüzde 50'den fazlası İstanbul'da, İstanbul deprem bölgesinde İstanbul Türkiye'nin olmazsa olmazıdır.
Geldiğimiz konjonktür itibariyle dünyanın geldiği süreç itibariyle, Türkiye'nin gelmiş olduğu konum, Türkiye'deki şehirleşmenin yüzde 80'lere yaklaşması ve Türkiye'de özellikle 1999'dan önce yapılan bina stoğunun güvenilir olmaması, deprem aksı üzerinde yaklaşık 6.5 milyon konutun elden geçirilmesi yenilenmesi gerektiği ve bunların büyük bir bölümünün İstanbul'da olması hasebiyle İstanbul'da ki 39 ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesiyle toplantılar yaptık. Ama biz kendi partimiz olarak Adalet ve Kalkınma Partisi kendi ilçe ve ilçe belediye başkanlarımızla bu işe dört elle sarılma içerisinde arkadaşlarımızla hasbihal yapacağız. İstanbul'da yeni birt atılımla yeni bir kaynaşmayla halk tarafından bu işe razı olanlardan başlama, gönüllülük esasını yakalama, halka hizmet edeceğimizin mesajını vermek içindir " dedi.
Kentsel dönüşümün isminin depreme dayanıksız binaları yıkma olarak lanse edildiğini söyleyen Bayraktar, " İşin özü binaları yenilemektir. Güvenli binaları yapmaktır. Barınma ihtiyacı olup da ev alamayan insanlara yuva yapmaktır. Bu işin ekseni gönüllülük esasına bağlı. Biz belediyelerimizin aidiyet duygusunu artırma belediyelerimizin bu işe girmek için moralini artırma ve yeni çalışmalar yapmak için burada biraraya geldik "diye konuştu. 
" ESKİ BİNALARIN ELDEN GEÇİRİLMESİ LAZIM AMA... "
Bakan Bayraktar, bir mühendislik firmasının Bağdat Caddesi'nde yaptığı araştırmada binaların yüzde 80'inin yıkılacak durumda olmasıyla ilgili yapılan habere ilişkin konuşan Bayraktar, " Bugünden yarına bir tehlike veriliyor alarm veriliyor. Böyle birley yok " dedi.
Bayraktar, " Biz zaten vatandaşımıza diyoruz ki, siz eğer binanınzdan şüpheleniyorsanız binanızın riskli olup olmadığını mutlaka kontrol ettirin. Esas yasada anlatılmak istenen bu. Vatandaş kendi binasını beton yönünden statik yönden riskliyse 6306 sayılı yasa kapsamında binasını kendisi değerlendirecek zaten. Biz de yasanın çerçevesinde yardımcı olacağız. Eğer oradaki kiracılar fakirse kira yardımı yapacağız, ev almak istiyorsa, aldığı kredinin yüzde 4'ünü biz sübvanse edeceğiz, taşınma masrafı vereceğiz. Vatandaş kendi evini yenileyecek. Bütün uyarılara rağmen binasını boşaltmıyorsa, biz evi boşaltmak zorundayız. Bağdat caddesinde şu anda böyle bir durum yok. Bağdat caddesinin zaman içinde yenilenmesi gerektiği noktasında bakanlığımız tarafından yetkilendirilen lisanslandırılan bir şirketin yapmış olduğu bir tespit var. Bunu beğenmeyen bunu kabul etmeyen hak sahipleri itiraz edebililerler. Üniversite hocalarından kurulu bir itiraz komisyonumuz var. O komisyona bir da bakılır. Ama Bağdat caddesinde acil hemen boşaltılması elektriğinin suyunun kesilmesi gereken bir bina olduğunu ben bilimiyorum. Öyle bir bilgi bize ulaşmadı. Gazetede çıkan bir habardir. Biz de bunu inceliyoruz. Ama Bağdat caddesinde oturanlar da emin olsunlar huzurlu olsunlar " dedi.
Hak sahiplerinin kentsel dönüşüme karşı çıkmaları halinde ne yapılacağı sorusuna ise Bayraktar, " Karşı çıkmaları halinde binaların bugünden yarına yüzde 80'i sakat diye birşey yok. Biz biliyoruz Bağdat caddesini. Eski binaların elden geçirilmesi lazım ama bugünden yarına bir tehlike var bir alarm verilyor, sos veriliyor.Böyle bir şey yok " yanıtını verdi. Bakan Bayraktar ardından basın kapalı yapılan toplantıya girdi.
Pınar ÇITAK KOYGUN /  DHA

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var