14 Kasım 2012 Çarşamba

İstanbul'da "yeşil" talanının yeni adresi: EYÜP

İstanbul'da kamuya ait değerleri arsaların ardından yeşil alanlar da talan ediliyor. AKP'li belediye Eyüp'teki 125 bin metrekarelik rekreasyon alanını imara açtı.

İSTANBUL- AKP’li İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), Eyüp’teki 125 bin metrekarelik rekreasyon alanını imara açtı. Deprem riski olan araziye, mevzuat ihlal edilerek, görüşler ihlal edilerek jet hızıyla 60 kata kadar gökdelen izni verildi. Yarın Yapılaşmaya açılma süreci bugün tamamlanacak alan üstelik depremde halkın barınacağı çadırkentlerin kurulacağı alanlarından biri.

Olayı, İstanbul’un yağmalanmasına karşı çıkan bir grup şehir plancısının hazırladığı “Toplum İçin Şehircilik” sitesi yazarlarından Nazım Akkoyunlu gündeme getirdi. Akkoyunlu’nun “Eyüp’te cinayet gibi imar değişikliği” başlıklı yazısında yer alan bilgilere göre; yapılaşmaya açılan alan Silahtar Abdullahağa Vakfı’na ait. İmar planında “rekreasyon alanı” (dinlenme ve spor alanı) olarak ayrılmış durumda.

3. KÖPRÜ BAĞLANTI YOLUNUN ÜZERİNDE
Arazi, Avrupa Yakası’nda, TEM Otoyolu’nun üzerinde, otoyolla E-5 Karayolu’nu birbirine bağlayan en önemli noktalardan olan Hasdal Kavşağı’nın güney batısında yer alıyor. İstanbul’da büyük rant yağmasına neden olan 3. Köprü’ye Avrupa Yakası’nda kente bağlayacak yolun tam üzerinde.

Alanın bir bölümü, İBB’ye ait şirketlerden KİPTAŞ’ın lüks Finanskent konut projesi kapsamında imara açılmıştı. KİPTAŞ, konut projesini, sahibi Nakşibendi Tarikatı’nın önemli isimlerinden biri sayılan ve iktidara yakın şirketlerden Kalyon İnşaat’la birlikte gerçekleştirmişti.

PLAN DEĞİŞİKLİĞİ İHALE İLE BAŞLADI
Plan değişikliği, Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdürlüğü’nün açtığı bir ihale başladı. Müdürlük, 7 Şubat 2012’de, söz konusu arazinin imar planının hazırlanması ve plan değişikli yapılması için ihale açtı.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü, öyle bir ihale ilanı verdi ki; ilanda, arazi için hazırlanacak imar planında, arazide ne kadar konut alanın olarak belirleneceği, ne kadar ticaret alanı olacağı, her birine ayrı ayrı kaç metrekare inşaat izni verileceğini bile yazdı. Bir başka deyişle Vakıflar, imar planı hazırlanmadan, belediye meclisinden geçmeden plan değişikliğinin nasıl olacağına bu ilanla karar verdi.
Üstelik, kentsel planlamanın anayasası sayılan 1/100.000 ölçekli İstanbul Çevre Düzeni Planı’na aykırı bir biçimde.

Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün açtığı plan hazırlanması işini KİPTAŞ aldı. KİPTAŞ, görülmemiş bir hızla yeni imar planını çizerek, ihaleden 3 gün sonra İBB’ye başvurarak, arazide imar değişikliği istedi.

KAMU KURULUŞLARININ BİLE BİLGİSİNE BAŞVURULMADI
İBB, KİPTAŞ’ın yaptığı başvuruyu, ilgili kamu kuruluşlarının bile görüşünü almadan belediye meclisine sundu. İBB Meclisi İmar Komisyonu, kurum görüşlerinin bile alınmadığını görünce, planı iade etti. Kurumların görüşünü almasından sonra yeniden meclise getirilen plan değişikliği, önce imar komisyonundan, ardından İBB Meclisi’nden hızla geçirildi. AKP’li İBB Başkanı Kadir Topbaş, mecliste oy çokluğu ile kabul edilen planı hemen onayladı.

KARAYOLLARI’NIN GÖRÜŞÜ DE YOK
İmara açılan alanlar arasında TEM Otoyolu'na ait karayolları kamulaştırma alanı da var. İmara açılan bu alana ilişkin Karayolları Genel Müdürlüğü'nün görüşü de alınmadı. TEM Otoyolu için kamulaştırılan ve ileride olası genişleme rezerv alanı olarak ayrılan alan karayollarına sorma gereği bile duyulmadan imara açıldı.

İBB Meclisi’nin, mahkeme kararını ve kendi müdürlüğünün deprem konusundaki uyarısını hiç sayarak, yaptığı imar değişikliğiyle yapılaşmaya açılan alan aynı zamanda, İstanbul’da 2001 yılında yaşanan büyük deprem felaketinin ardından hazırlanan Acil Eylem planındaki çadırkent alanları arasında yer alıyor.

YEŞİL ALANIN YÜZDE 90'I GİTTİ, 60 KAT GÖKDELEN GELDİ
Onaylanan plan değişikliği ile 125 bin 665 metrekarelik rekreasyon alanı 18 bin 614 metrekareye düşürüldü. Yani 107 bin metrekarelik alan yapılaşmaya açıldı. Bu alanda, çevredeki binalara göre 2.6 kat daha fazla alana sahip inşaat ve 60 kata kadar gökdelen yapma izni verildi. Alanda bir de akaryakıt ve otomobil bakım istasyonu kurulacak.

DEPREM UYARISI DA İŞE YARAMADI
Yapılaşmaya açılan arazinin bulunduğu bölge depremden etkilenmesi olasılığının yüksek olduğu bölgelerden biri. İBB Deprem ve Zemin İnceleme Müdürlüğü’nün plan değişikliğine düştüğü nota göre; araziye beş kattan fazla bina izni verilmesi sakıncalı. Ayrıca mevzuat gereği, arazinin yapılaşmaya açılmadan önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış olması gereken zemin etüdleri de yok.

YARGI KARARINA DA ALDIRMADILAR
İstanbul’daki büyük yeşil alanlardan birinin daha rant için yok edilmesine neden olacak plan değişikliği, mahkeme kararlarına karşı yapıldı. İBB Planlama Müdürlüğü’nün plan teklifinde yer alan nota göre; söz konusu arazide daha önce de imar değişikliği girişimleri oldu. Ancak itiraz üzerine plan değişikliği yargıya gitti. Davaya bakan İstanbul 1. İdare Mahkemesi, 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda alanın kentsel bölgesel yeşil ve spor alanı olarak belirlendiğini, değişikliğin bu plana ve mevzuata aykırı olduğuna karar vererek, iptal etti. Mahkeme, değişikliğin rekreasyon donatısını azaltıcı; bina, nüfus ve trafik yoğunluğunu arttırıcı nitelikte olduğunu da vurguladı. Bu kararı Danıştay 6. Dairesi de onayladı.

İTİRAZ İÇİN BUGÜN SON GÜN
İtirazlar için askıya çıkartılan plan için bugün son gün. Eğer itiraz olmazsa plan değişikliği bugün kesinleşecek ve vakfın arazileri lüks konut, ticaret merkezi, rezidansa ve akaryakıt istasyonuna dönüşecek.

SİLAHTAR ABDULLAH AĞA VAKFI KİMİN?
Arazinin sahibi olan Silahtar Abdullahağa Vakfı, Bezm-i Alem Valide Sultan Üniversitesi'ni kuran beş mazbut vakıftan biri. 167 yıl önce Osmanlı hanedanının yoksullara hizmet etmesi için yaptırdığı Vakıf Gureba Hastanesi yeni kurulan Bezm-i Alem Valide Sultan üniversitesine devredilmiş, devir işleminin ardından hastane hizmetleri hızla özelleşmiş garip gureba hastanesi kısa sürede zengin hastanesine dönüşmüştü.
Aynı vakıf 2006 yılında yaşanan bir trampa işlemi ile gündeme gelmişti. Burgazada’da ki Ayayorgi Manastırına ait olup, azınlık vakıfları o dönem mülk edinemediği için şahıs üzerine kayıtlı  56 dönüm, 10 dönüm ve 8 dönüm büyüklüğündeki üç arazi Silahtar Abdullahağa vakfının Eyüp’te bulunan bir başka arazisiyle trampa edilmişti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var