10 Kasım 2012 Cumartesi

Taksim 'elle' kazılacak

Taksim'deki tüneli 8 ayda bitirmeyi hedefleyen firmaya şok: Kurul kararı gereği iş makineleri duracak, inşaat alanı önce elle kazılacak.
Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi kapsamında ilk etap olarak Cumhuriyet Caddesi ile Tarlabaşı Caddesi arasındaki dalış tünelleri için İstanbul 2 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu kararında uygulamanın müze denetiminde yapılması istendi. İstanbul Arkeoloji Müzesi yetkilileri, ihaleyi kazanan Kalyon İnşaat yetkililerini çağırarak inşaat çalışmalarına başlayabilmeleri için müze arkeologlarının sondaj kazıları yapacağını bildirdi. 
İnşaat yetkilileri kurul kararının ne anlama geldiğini bilmediğinden şaşkına döndü. Çünkü sondaj kazıları ‘elle yapılacak’. Sondajda kültür varlığına rastlanılması halinde ise kazılar genişletilecek. 8 ayda bitirilmesi planlanan tünel inşaatlarının elle kazı halinde bu sürede bitirilmesi mümkün görünmüyor.
Paravanlar konuldu ama...
Türkiye aylardır Taksim yayalaştırma projesini konuşuyor. Projeler çizildi, Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na sunuldu. Koruma Kurulu Gümüşsuyu Caddesi - Mete Caddesi - Sıraselviler Caddesi için önerilen dalış tünellerini iptal etti. 
Cumhuriyet-Tarlabaşı Caddesi tüneliyse onaylandı. Kurul onayından sonra bölge trafiğe kapatılıp etrafı tahta paravanla çevrilerek elektrik, su, doğalgaz gibi hatların yerleri değiştirilmeye başlandı. Ancak 2 Numaralı Koruma Kurulu kararındaki bir detay planları altüst etti.
8 ayda bitmez! 
Kurulun 10.10.2012 tarihli kararı doğrultusunda ihaleyi kazanan Kalyon İnşaat yetkilileri İstanbul Arkeoloji Müzesi’ne davet edildi. İnşaat yetkililerine projeye başlayabilmeleri için müze arkeologlarının alanda el yordamıyla sondaj kazıları yapması gerektiği, kazılar sonucunda kültür varlığına rastlanıldığı takdirde kazı alanının genişletileceği ve iş makinesinin girmesine kazı bitene kadar izin verilmeyeceği aktarıldı. Kalyon İnşaat yetkilileri duydukları karşısında neye uğradıklarını şaşırdı. Onlar müze denetimindeki kazı kararıyla, çalışan iş makinelerinin başında bir müze yetkilisi bulunacağını düşündüklerini, arkeologların elle kazması halinde 8 ayda projenin bitmesinin mümkün olmadığını ilettiler. Müze yetkilileri de kurul kararını uygulamak zorunda olduklarını ifade ettiler. 
Büyükşehir Belediyesi ve Kalyon İnşaat yetkililerine sorularımızı yönelttik. Haber hazırlandığı sırada henüz bir cevap verilmemişti.
Şimdi ne olacak?
Kalyon İnşaat arkeologlara projeye başlayacakları alanı gösterecek. Bu alanda iş makinelerinden önce İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin belirlediği arkeologların nezaretinde işçiler sondaj kazısı yapacak. 
Arkeolojik amaçla açılan sondaj çukurları, 5x5 metre genişliğinde oluyor. Alanın durumuna göre 3x3 metre de kazılabiliyor. Derinlik ise kültür varlığına rastlanılmadığı takdirde ana kaya bulununcaya kadar devam ediyor. İlk sondaj çukurundan kültür varlığı bulunmazsa 20 metre ilerisinde yine kazma kürek yarımıyla yeni bir sondaj çukuru açılıyor. Burada da bir kültür varlığı çıkmadığı takdirde yine 20 metre ilerisine devam ediliyor. Proje sahası bu yöntemle taranıyor. Kültür varlığı çıkmayan alanlara kontrollü şekilde iş makineleri sokuluyor. Sondajlarda kültür varlığına rastlanılırsa bu sefer çıkan eserin durumuna göre arkeolojik alan genişletiliyor. Bu durum tüm alanın elle kazılmasına neden olabiliyor.
Ceneviz mezarı çıkabilir 
Müze arşivine göre Cumhuriyet Caddesi ve yakınında kültür varlığına rastlanıldı. Su mahzeninin arkasında bulunan ve Kasımpaşaspor tarafından işletilen otopark alanında 2000 - 2001 yıllarında yapılan kazılarda Ceneviz mezarlarına rastlanıldı. Mezarlığın otopark ve proje alanını da kapsayarak Talimhane’ye doğru devam ettiği düşünülüyor. AKM yapılırken 5’inci yüzyıla ait lahitler bulunmuştu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var