27 Kasım 2012 Salı

İstanbullunun geliri barınmaya gidiyor

İstanbullular, 2009-2011 döneminde gelirlerinden en fazla payı barınma giderlerine ayırdı.
a.a.
Ankara - Türkiye İstatistikKurumu'nun (TÜİK) Bölgesel Hanehalkı Tüketim Harcamalarıverilerinden derlediği bilgilere göre,İstanbulluların konut ve kira giderlerine ayırdığı pay, bu dönemde yüzde 32,6 olarak belirlendi.
 
İstanbul, toplam harcamalar içinde konut ve kiraya ayrılan pay açısından ilk sırada yer alırken, bu harcama kalemini yüzde 17,6 ile gıda ve alkolsüz içecekler, yüzde 14,1 ile ulaştırma izledi.
İstanbul'un ardından harcamalardan konut ve kiraya en fazla pay ayıran bölgeler yüzde 26,7 ile Batı Anadolu ve Ege oldu.

Barınmada zengin-yoksul ayrımı yok

Gelir seviyeleri açısından değerlendirildiğinde de İstanbul'da yaşayanlar arasında en düşük gelir seviyesine sahip yüzde 20'lik dilimde yer alanlar, gelirlerinin yüzde 40,5'ini konut ve kiraya, en yüksek gelir elde eden yüzde 20'lik kesim de gelirinin yüzde 28,1'ini aynı harcama kalemine ayırdı.
Gıda ve alkolsüz içecekler yüzde 22,1 ile en yoksul kesimin ikinci harcama kalemi olurken, zengin kesimin harcamalarında ulaştırma yüzde 18,2 ile ikinci sırada yer aldı.

Alkol ve sigara harcaması eğitim ve sağılığı geçti

Öte yandan 2011 yılı sonu itibarıyla yurt genelinde en az harcama yapılan alanlar eğitim ve sağlık olarak gerçekleşti.
Doğu Marmara yüzde 2,2 ile toplam harcamalar içinde sağlık harcamalarına ayrılan pay açısından ilk sırada bulunurken, Doğu Marmara'yı yüzde 2,1 ile Batı Marmara, Ege ve Doğu Karadeniz izledi.
İstanbul ise yüzde 2 ile Batı Karadeniz ve Kuzeydoğu Anadolu ile beraber 3. sırada kendisine yer buldu.
Söz konusu dönemde sağlığa en az para harcayan bölgeler ise yüzde 1,8 ile Batı ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri oldu.
Eğitim harcamaları açısından değerlendirildiğinde İstanbul, bu kategoride yüzde 2,6 ile ilk sıraya yerleşirken, İstanbul'u yüzde 2,5 ile Batı Anadolu, yüzde 1,9 ile Doğu Marmara takip etti.
Kuzeydoğu Anadolu ve Batı Marmara yüzde 1,1 ile eğitime en az harcama yapan bölgeler olarak kayıtlara geçti.
Bu arada İstanbul'da yaşayan en zengin ve en yoksul kesimler arasındaki eğitim harcamaları açısından oluşan 3,8 puanlık fark dikkati çekti.
Buna göre, İstanbul'da yaşayan en yoksul yüzde 20'lik kesimin gelirlerinin yüzde 0,9'unu eğitim masraflarına ayırırken, aynı oran en zengin yüzde 20'lik kesim için yüzde 4,7 olarak hesaplandı.
Alkol ve sigaranın toplam harcamalar içindeki payı, tüm bölgelerde eğitim ve sağlık harcamalarını geride bırakırken, harcamalarda alkollü içecek ve sigaraya en fazla payı ayıran bölge yüzde 5,8 ile Kuzeydoğu Anadolu Bölgesi oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var