5 Kasım 2012 Pazartesi

Ağa'da oyun çok

İstanbul Ayazağa'daki orman yağmasında ikinci raund... Bakanlık "Fatih Ormanı'nın kullanımı için izin alınmadı" dedi. Ali Ağaoğlu ise kira sözleşmesini yayınladı.
İSTANBUL/ CANER TAŞPINAR / SAMİ MENTEŞ-  “Ağaoğlu-Bakanlık” düellosunda ikinci round başladı. Maslak 1453 projesinin tanıtım filminde at üstünde boy gösteren Ağaoğlu'na Bakanlık “Fatih Ormanı'nın kullanımı için izin alınmadı” diye çıkıştı. Bakanlığa yanıt veren Ağaoğlu, sahibi olduğu AKC Petrol adlı şirketle yapılan kira sözleşmesini yayınladı. Ağaoğlu'nun projesini onaylayan Bakanlığın inşaat başladıktan sonra “kavga” çıkarması, çatışmaya “İki ortak arasındaki hangi anlaşmazlığın neden olduğu” sorusunu gündeme getirdi.
Herşey o reklamla başladı! Müteahhit Ali Ağaoğlu, “Maslak 1453” adını verdiği İstanbul Ayazağa'da yükselen projesini dev bir reklam kampanyasıyla tanıttı. Projesinin reklam yıldızı da kendisi oldu! Reklamında Fatih Ormanı'nda at üstünde boy gösteren Ağaoğlu'nun “Evinizin hemen yanında bir orman olsun istemez misiniz? İşte orman!” sözleri tartışmaları başlattı. Öncelikle “Yeşilistler” adlı internet sitesinde “İstanbul uyan, kabusun gerçek oluyor” başlığıyla Fatih Ormanı'nın 320 bin metrekarelik alanının Maslak 1453 projesine dahil edilmesine karşı imza kampanyası açtı. Sosyal paylaşım sitelerinde bu alandaki ağaçların kesileceği tartışıldı. 24 saat içinde 24 bin kişinin Fatih Ormanı'nın 'yağmalanmasına' karşı imza vermesi de yankı uyandırdı.
Kamuoyu tepkisi yüzünden “Yeşilistler” sitesine yanıt vermek zorunda kalan Ağaoğlu, “Tek bir ağaç bile kesilmedi” şeklinde açıklama yaptı. Ağaoğlu “Tek bir ağaç bile kesmedik” derken şantiyenin yanındaki askeriyenin atış poligonu olarak kullandığı ağaçlık alanın bir bölümünü projeye dahil ettiğini de duyurdu. Ağaoğlu'nun bu “samimi” ifadesine dayanan YURT Gazetesi, şantiye alanına giderek ağaçlık alanı görüntüledi. Ağaoğlu'nun TSK'ya ait olan bu ağaçlık alanı şeritlerle ikiye bölüp işaretlediği ve bir kısım ağacı söküp düzledikten sonra şantiye alanına bağlı yol olarak kullandığı ortaya çıktı.
İLK RAUNDDA BAKANLIK
Bakanlık ile Ağaoğlu arasındaki restleşme, Bakanlığın önceki günki “Projenin tanıtım filminin Fatih Ormanı sınırları içinde çekilmesine dair Bakanlığımızdan alınmış bir müsaade yoktur. Fatih Ormanı'nın herhangi bir şekilde tahsisi söz konusu değildir” başladı. Bakanlığın açıklamasına aynı gün akşam saatlerinde Ağaoğlu belgelerle yanıt verdi.
İKİNCİ RAUND AĞAOĞLU’NUN
Fatih Ormanı'nın Park Orman olarak bilinen bölümünün önce Borusan'a daha sonra işadamı Serdar Bilgili'ye ait Ege Turizm'e tahsis edildiğini belirten Ağaoğlu, sahibi olduğu AKC Petrol adlı şirketle Bakanlığın 2009 yılında 4 yıllığına imzalamış olduğu sözleşmeyi yayınladı. Ağaoğlu, Bakanlığa karşı yaptığı sert açıklamasında “Bakanlığın Fatih Ormanı'nda tahsisli herhangi bir yer bulunmadığı yönündeki açıklaması gerçeği yansıtmıyor ve hangi maksatla beyan edildiği de anlaşılmamıştır” dendi. Ağaoğlu, projenin Fatih Ormanı sınırları dışında olduğunu iddia etti.
ORTAK MI, DEĞİL Mİ?
Ağaoğlu, Maslak 1453 projesinde, TOKİ'nin taşeronu olarak yer alıyor. Bu projede devlet güvencesini de arkasına alan Ağaoğlu'nun kamuoyu önünde Bakanlık ile çatışması ise şaşkınlık yarattı. Tartışma “Ağaoğlu ile Bakanlık arasındaki asıl sorun ne” sorusunu akla getirdi.
MERAK EDİLEN SORULAR
Bakanlık ile Ağaoğlu arasındaki kavgada yanıt bekleyen sorular şunlar:
- Çevre ve Ormancılık Bakanlığı, Ağaoğlu'na yer tahsisinde bulunmadıysa inşaatın başlaması için gerekli izinler nasıl verildi?
- Yer tahsisi olmadığını öne süren Bakanlık, işgalci olarak suçladığı Ağaoğlu'na dava açacak mı?
- Bakanlığın Ağaoğlu'nu işgalci olarak nitelendirmesi aynı zamanda devletin denetim eksikliği olduğunu göstermez mi?
- Bakanlık açıklamasını Ağaoğlu'nun yer aldığı reklama dayandırıyor. Bu reklam filmi çekilmemiş olsaydı; Bakanlık Ağaoğlu'nu suçlamayacak mıydı?
  - Bakanlığın AKC Petrol adlı şirketle yaptığı sözleşmeye karşın neden “Herhangi bir kuruma tahsis edilmedi” şeklinde açıklamada bulundu?
- Bu “danışıklı dövüş”ün arkasında gerçekte neler yaşandığını “haklı” olduğunu savunan Ağaoğlu açıklayacak mı?
AĞAOĞLU NEDEN 2009'DA ALDI?
Ali Ağaoğlu'nun Bakanlığa yanıt vermek için yayınladığı belgede AKC Petrol adlı şirketin 2009'da 4 yıllığına yapmış kira sözleşmesi olduğu görülüyor. AKC Petrol adlı şirketin ticaret sicil kaydına bakıldığında Ağaoğlu'nun sahibi olduğu anlaşılıyor. Kira sözleşmesinde bölgeye yapılacak yatırımlara göre kiralama süresinin uzatılacağının not olarak düşülmesi dikkat çekiyor. Sözleşmedeki bu madde “Ağaoğlu Maslak 1453 projesini 2009'da mı başlattı?” sorusunu akla getiriyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var