30 Nisan 2012 Pazartesi

Ali Sami Yen Park Mı Olacak?

Galatasaray'ın eski stad alanı Ali Sami Yen'in yerine yapılacak olan projede anlaşmazlıklar çözülmeyince, ihalenin iptali konuşulmaya başlandı.

Ali Sami Yen Stadı'nın yerine inşa edilecek projenin ortakları anlaşmazlıklarını bir türlü çözemeyince, Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar uyardı: "Böyle giderse orayı yeşil alan yaparım. Çok da keyif alırım. Yakında ihaleyi iptal edersek şaşırmayın. İş oraya gidiyor"

TOKİ Başkanı olduğu dönemde en popüler bürokratlardan biriydi. Seçim dönemlerinde "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı mı, milletvekili mi olacak?" sorusuyla gündeme geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, memleketi Trabzon'dan ikinci sırada milletvekili adayı göstermesiyle, kendisine bakanlık verilip verilmeyeceği merak edilir oldu. Temmuz 2011'de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koltuğuna oturduğu açıklanan Erdoğan Bayraktar, esprili yanıtları, zaman zaman sert çıkışları ve bazen de olumsuz eleştirilere neden olan açıklamalarıyla hep göz önünde kaldı. Türkiye'nin büyümesinde lokomotif sektörler arasında gösterilen gayrimenkulün nabzını kontrol eden Bakan Bayraktar ile kentsel dönüşüm, Mütekabiliyet Kanunu, 2B Yasası ve son dönemin ilgi çeken gelişmeleri hakkında konuştuk.

TOKİ Başkanı olduğunuz dönemde ihalesi yapılan Ali Sami Yen arazisindeki projenin ortakları Torunlar ve Aşçıoğlu arasında uzun süredir uzlaşmazlık var. Açıkladığına göre, Yaşar Aşçıoğlu size mektup yazmış. Durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ben öyle bir mektup okumadım. Böyle giderse orayı yeşil alan yaparım, onu söyleyeyim. Elimden gelirse yaparım. İhaleyi iptal ederim. Çok da keyif alırım o işten. Orayı yeşil alan yaparsak çok iyi olur. Zaten iş oraya doğru gidiyor. Çok yakında onların ihalesini iptal edersek şaşırmayın.

Bu arsanın karşılığında yapılan Türk Telekom Arena için de "devletin parasıyla yapılıp bedavaya gelen stat" algısı var. Gerçekten öyle mi oldu?
Sorular güzel de cevap vermek mecburiyeti var mı?

YABANCI, EVİ KONSOLOSLUKTAN ALACAK
Mütekabiliyet Yasası kapsamında yabancıların, Türkiye'ye gelmelerine gerek kalmadan mülk edinebileceğini duydum. Bu nasıl gerçekleşecek?
Tam oraya gelmek üzereyiz. Türkiye'de yaklaşık 60 milyon parsel var. Bunların 40 milyonunu elektronik ortamda, tapuya dair verileriyle kayıt altına aldık. Tapu daireleri, bilgisayar ortamında karşılıklı olarak entegre ediliyor. Türkiye'nin neredeyse yüzde 90'ı tamamlandı. İstanbul'da, alıcı ve satıcının gelmesi şartıyla, Gaziantep'teki yerin alım satımını yapabilecek. Yurtdışında da birkaç yerde deniyoruz. Mütekabiliyet kapsamında, konsolosluk veya büyükelçiliklerimizde belli kişileri yetkilendireceğiz. Yabancı alıcı, buralara giderek mülk ve tapusunu alabilecek. Mütekabiliyet Kanunu komisyondan geçti. Meclis gündeminde. Mayısta yasalaşmış olur. Hemen yürürlüğe girecek.

Kentsel dönüşüm için bankalarla özel kredilendirme görüşmeleri var mı?
Var tabii. Vatandaş, riskli binada 3'te 2 çoğunlukla karar alıp kat karşılığı müteahhide verebilir, satabilir, yeniden bina yapabilir. Yaparken, gerekirse o binada oturanları krediyle destekleyeceğiz. Belki vatandaş belli bir faizle kredi bulacak ve faizin bir kısmını devlet olarak karşılayacağız. Kendimiz de bankalar aracılığıyla açılacak özel hesaptan kredi verebiliriz. Bazı kredilerden hiç faiz almayacağız, bazıları çok cüzi olacak. Bankalar bu işe girmeyi çok istiyor. Kendileri de şartlarını iyileştirmek istiyor. Biz de destekleyeceğimizi söylüyoruz. Kentsel dönüşüm kredisi uygulanabilir.

İnsanlarda şöyle bir endişe var: 30-40 yıllık eski bir binada oturuyorum. Ama mevkisi çok iyi. Dönüşüm yasasıyla burayı yıkıp beni şehir dışına gitmeye mecbur edecekler.
Kanun afet riski olan alanları kapsıyor. Risksiz bölgeler kanundan faydalanamayacak. Diyelim, afet riski olan bir alan tespit edildi. Orada sağlam, uygun bir bina varsa, yıkılmayacak. Haricinde kalan hiçbir yer bu yasa ve getirdiği imkânlardan yararlanamayacak.

20 YILDA 700 MİLYAR LİRALIK İŞ YAPILACAK
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun olarak geçen dönüşüm yasası ne aşamada?
Mayısta yasalaşmış olur. 7 milyon ömrünü tamamlamış konut var. Dönüşümü 20 yılda tamamlama hedefi koyduk. 25 maddelik yasanın 12 maddesi Meclis'ten geçti. Kalanlar önümüzdeki hafta veya daha sonraki hafta görüşülür. En büyük kaynak 2B'den gelecek. 10 milyar liralık gelirin yüzde 90'ı dönüşüme akacak. Usulen, kaynak gösterilen yasayı bekledik.

2B'den beklenen gelir elde edilmezse B planı nedir?
20'ye yakın gelir kalemi var. Ne kadarı başarılı olur bilmiyoruz. Çevre gelirinden ve imar artışından alabiliriz. Hem mülki hem nakdi bağış toplama hakkımız da var. En büyük güvencemiz vatandaş. Yağmur gibi dilekçe yağıyor "Burayı dönüştürün" diye. 2B'den para gelmezse bütçeden alırız.

Bu iş kaça mal olacak?
7 milyon konutun her biri ortalama 100 bin liraya mal olsa, 700 milyar liralık bir hacim eder.

YEŞİL BİNA YAPANA TEŞVİK GELİYOR
Yeşil bina yatırımı yapana teşvik gelecek mi?

Dönüşüm sonrası yeni binalar elimizden geldiği kadar yeşil, estetik, tasarruflu olacak. Yatırımcılara bundan sonra sertifika ve teşvik vereceğiz. Vergi muafiyeti olmasa bile harçlarda indirim, ruhsatta kolaylık sağlanabilir.

'BU İŞ SIRAYLA DEĞİL CESARETLE OLUR'
Dönüşüm nereden başlayacak?
İstanbul Beyoğlu, Büyükçekmece, Gaziosmanpaşa üzerinde çalışıyoruz. Hazır olan belediye başkanlarıyla yürüyeceğiz. Bakanlık, bu işi organize ediyor. Belediye başkanlarından elini taşın altına koyanlara yardım edeceğiz.

Kilit nokta belediye başkanları mı?
Evet. Bu iş sırayla değil, cesaretle olacak. Kimler başarılıysa, vatandaşı ikna ediyorsa onlarla beraber yürüyeceğiz. Kaynağı da biz vereceğiz. Belki tamamını, belki bir kısmını.

Kaynak:Habertürk

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var