25 Nisan 2012 Çarşamba

Sorunlu krediler artmaya başladı

Garanti Bankası Genel Müdürü Ergun Özen, bankacılık sektöründe sorunlu kredi oranının arttığını söyledi.

Düzenlenen basın toplantısında konuşan Özen, sektörde takipteki kredilerin oranının yüzde 2.7 olduğunu belirtti. Sektörde sorunlu kredi oranının artmaya başladığına dikkati çeken Özen, “Kredi kartlarında ve ihtiyaç kredilerinde çok  net olarak bunu görmeye başladık” dedi.
Özen, söz konusu artışın henüz  KOBİ'lere yansımadığını, ancak KOBİ'lere yansımasının beklenebileceğini, bunun  karlılığa olumsuz etki edebileceğini söyledi.
Şu anda bu artışı doğrudan hissettikleri alanın kredi kartları ve ihtiyaç  kredileri olduğuna işaret eden Özen, bunun işsizlik rakamlarının aynı kalması ve  ödeme gücündeki sıkıntılara bağlanabileceğini belirtti.
HERKES ZORLANMAYA BAŞLADI
Artan tüketimin etkisiyle kişilerin finansal dengelerini sağlamakta  gittikçe daha da zorlandıklarına dikkati çeken Özen, "Hane halkı tasarruflarının kredilere oranı yüzde 45'lere geldi. Herkes zorlanmaya başladı. Bankacılık  sektörü olarak bunu görüp orada olmamız lazım. Müşterilerimizin harcamalarını,  gelirlerine göre ayarlamakta yardımcı olmalıyız. Hatalarımız olabilir, ama ne  yapıp edip daha iyi planlama yapmalarını sağlamamız gerekiyor" diye konuştu.
YÜKLERİ TARTIŞMAMIZ LAZIM
Sektördeki mevduat/kredi oranına işaret eden Özen, mevduatın önümüzdeki  dönemde öneminin gittikçe artacağını söyledi.
Türk bankacılık sektörünün sermaye yapısının oldukça güçlü olduğunun  altını çizen Özen, “Ancak ileriye doğru baktığımızda burada da ciddi azalmalar  görüyoruz. BDDK açıklamasına göre, herkesin ortalama (sermaye yeterlilik rasyosu)  1,40 düşecek. Artık bankacılık sektörü 13-14 gibi bir yerde konumlanmaya  başlıyor. Dolayısıyla bankacılık sektörü üzerindeki ileriye dönük yükleri de  ciddi oranda tartışmamız gerekiyor” diye konuştu.
OLAĞANÜSTÜ GÜNLERİ ÇOK GÖRECEĞİZ
Özen, Merkez Bankası'nın bankaların kredi faizlerini indirmesini istemediğine dikkati  çekerek, "Sıkı para politikası dediğimiz şey bu... Eğer enflasyonu hedefe doğru  yaklaştıracaksak, bu senenin birçok gününde olağanüstü günleri göreceğiz. Çok sıkı para politikası devam edecek. Bu söyleniyor. Bunu anlamak lazım. Birbirimizle uyum sağlayamazsak başımıza işler gelir" dedi.
Özen, Tasarruf Paketi kapsamında açıklanan Bireysel Emeklilik Sistemi'nde (BES) devlet  katkısına ilişkin de, bireysel emeklilikle ilgili alınan son kararları çok  desteklediğini ve devletin katkı payı sağlamasıyla birçok insanın bundan  yararlanacağını düşündüğünü ifade etti.
Özen, “Bireysel emeklilikte devletin yüzde 25'lik katkı payı sayesinde 5  yılda 2,5 milyon insan, ilave olarak beklediğimizin üzerine gelebilir. 25 milyar  lira ilave fon büyüklüğü söz konusu olabilir. Bizim çalışmalarımız bunu  gösteriyor. Bu, buralarda doğru işler yapıldığını gösteriyor” diye konuştu.  Ergun Özen, sistemde de önümüzdeki 5 yıl içinde toplam 7,5 milyon insana  ulaşılmasını, fon büyüklüğünün de 88 milyar liraya ulaşmasını öngördüklerini  bildirdi.
hürriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var