17 Nisan 2012 Salı


Gayrimenkullerin seküritizasyon yoluyla sermaye piyasasına sunarak kaynak temin edilebilen bir model oluşturulacak.

Yeni şehirleşme ve kentsel dönüşüm projelerinin gayrimenkul sertifikaları ile finanse edilebileceğini söyleyen İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB) Kotasyon Müdürü Kudret Vurgun, gayrimenkullerin de seküritizasyon yoluyla sermaye piyasasına sunarak kaynak temin edilebilen bir model oluşturulabileceğini söyledi.

Vurgun, gayrimenkul sertifikaları konusunda AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu. Küresel ekonomik gelişmeler ile
ABD ve Avrupa piyasalarında yaşanan dalgalanmaların, tasarruf açığı bulunan ve yatırımlarını genellikle dış finansman ihtiyacıyla karşılamak durumunda olan Türkiye'de, gayrimenkul projelerinin sadece bankacılık kesimiyle finanse edilmesi yerine ''menkul kıymetleştirme'' yoluyla sermaye piyasası imkanlarından da yararlanılmasının önemine işaret etti.

Vurgun, ''Böylece bir yandan yurt içi tasarruflar harekete geçirilerek yeni kaynaklar yaratılır, diğer yandan sermaye piyasasına yeni yatırım enstrümanlar kazandırılmış olur'' değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye ekonomisinde son yıllarda yaşanan gelişmeler sonucunda gayrimenkul sektöründeki hızlı büyüme ve yeni şehirleşme planlarının sektörün finansmanında yeni kaynak arayışlarını beraberinde getirdiğini anlatan Kudret Vurgun, ''Gayrimenkulleri de seküritizasyon (belli bir varlığı veya alacağı menkul kıymetleştirme) yoluyla sermaye piyasasına sunarak kaynak temin edilebilen bir model oluşturulabilir'' dedi.
-''Gayrimenkul sertifikaları sermaye piyasasına kazandırılmalı''
Gayrimenkul sertifikaları esaslarının
Sermaye Piyasası Kanunu'nda düzenlendiğini, ancak bu düzenlemelerin eski olduğunu belirten Vurgun, sermaye piyasasının süreç içerisinde geliştiğine, borsanın, inşaat ve gayrimenkul sektörlerinin çok hızlı büyüdüğüne işaret etti.

Vurgun, ''Gayrimenkul sertifikalarının yeniden ele alınarak sermaye piyasasına kazandırılması lazım. Sektörde büyük konut projeleri var. Sadece bankacılık kanalıyla finanse ediliyor. Başka bir alternatif yok gibi. Oysa ki sermaye piyasasının çok geniş imkanları var. Bunlardan faydalanabilmek için bu tip modellerle gayrimenkul yatırım ortaklığı, gayrimenkul sertifikaları yoluyla sermaye piyasasından kaynakları temin edip yine finanse etmek mümkün diye düşünüyorum'' görüşünü paylaştı.

Gayrimenkul sertifikalarının, sadece 1996 yılında
Emlak Bankası AŞ tarafından Ataşehir'de 382 konut için ihraç edildiğini ve beklenen ilgiyi görmediğini anlatan Vurgun, gayrimenkul sertifikalarının İMKB'de işlem görmesi konusunda 1996 yılında düzenlemeler yapıldığını hatırlattı.

Gayrimenkul sertifikalarının, İMKB
Tahvil ve Bono Piyasası bünyesinde oluşturulan gayrimenkul sertifikaları pazarında işlem görürken, uygulamadaki zorluklar nedeniyle ve esasen Tahvil Bono Piyasası enstrümanı olmayan gayrimenkul sertifikalarının Tahvil ve Bono Piyasası'nda işlem görmesi uygulamasına 11 Aralık 2009 tarih ve 313 No'lu İMKB Başkanlığı Genelgesi ile son verildiğini söyleyen Kudret Vurgun, ''Ancak gelinen son durum itibariyle, İMKB'de Hisse Senetleri Piyasası bünyesinde Kurumsal Ürünler Pazarı'nın kurulmuş olduğu ve bu pazarda 'piyasa yapıcı' sisteminin geçerli olduğu göz önüne alınarak, gayrimenkul sertifikalarının bu pazarda işlem görmesi konusunda çalışmalar yapılabileceği düşünülmektedir'' dedi.

-''Gayrimenkul sertifikaları günün koşullarına göre değerlendirilmeli''
SPK düzenlemelerinde yer alan bazı hususların günün koşullarına göre yeniden değerlendirilmesi ve değiştirilmesinin gayrimenkul sertifikaları pazarının gelişimine olumlu katkıları olacağını düşündüğünü ifade eden Vurgun,''Gelinen aşamada gerek inşaat şirketlerinin teknik ve donanım bakımında gösterdiği gelişim, gerekse sermaye piyasamızın kamuyu aydınlatma esasına dayalı olduğu dikkate alındığında gayrimenkul sertifikası ihracında banka garantisi (banka teminat mektubu) istenmesine ihtiyaç bulunmamaktadır. Banka teminat mektupları maliyetleri artırıcı bir unsurdur. Ayrıca Merkezi Kayıt Kuruluşu kurulduğundan kaydileştirme konusunda düzenleme yapılması gerekmektedir'' diye konuştu.

Gayrimenkul sertifikalarının İMKB'de aktif olarak işlem görmesi halinde işlem hacminin ne kadar olacağı tahmininin zor olduğunu belirten Vurgun, ''
TOKİ, Emlak Konut GYO AŞ ya da belediyeler gibi kurumsal ve güvenilir kurumların ilk aşamada ihraççı olarak piyasada yer alması, gayrimenkul sertifikası pazarının başlangıçta daha sağlıklı çalışmasına olumlu katkı sağlayacak ve yatırımcı güvenini pekiştirecektir'' dedi.

Gayrimenkul sertifikalarının İMKB'de işlem gören Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı şirketlerine ne gibi etkiler doğurabileceğine ilişkin olarak ise Vurgun, ''Gayrimenkul sertifikasının yapısal olarak farklı nitelikteki bir ürün olması itibariyle İMKB'de payları işlem gören Gayrimenkul Yatırım Ortaklıklarına olumsuz bir etkisi olacağı düşünülmemektedir. Ayrıca halka açılma konusunda tereddüt yaşayan inşaat şirketlerinin
proje finansmanlarını sermaye piyasalarından sağlamasına imkan verecek olmasından dolayı inşaat sektörünün sermaye piyasalarına erişimini kolaylaştıracaktır'' dedi.

-''Gayrimenkul sertifikaları başka projelerde de kullanılabilir''-

Kentsel dönüşüme tabi parsellerle ile ilgili bir örnek veren Kudret Vurgun şunları söyledi:

''Mevcut toplam konut alanı 100 bin metrekare olan bir yerde, yeni üretilecek toplam konut alanının 200 bin metrekareye yükseldiğini düşünürsek, eski hak sahiplerine 100 bin metrekare için gayrimenkul sertifikası dağıtılır, geriye kalan ilave 100 bin metrekarelik alan için çıkarılan gayrimenkul sertifikaları halka veya yeni yatırımcılara satılarak finansman sağlanabilir''

Gayrimenkul sertifikalarının hayata geçirilmesi için İMKB'de, SPK'da çalışmaların yapılması gerektiğini vurgulayan Vurgun, sektör oyuncuların bir araya gelmesi gerektiğini belirterek gayrimenkul sertifikalarının sermaye piyasasına nasıl kazandırılabileceği üzerinde düşünülmesinin gerekliliğine işaret etti.
İstanbul Finans Merkezi projesi kapsamında enstrüman çeşitliliğin arttırılması gerektiği görüşünü paylaşan Vurgun, sadece hisse senedi ve tahvilin yeterli olmayacağını, kira sertifikalarının yakında çıkacağını belirterek ''Gayrimenkul sertifikalarının çıkarılmasıyla İMKB'ye derinlik kazandırabilir. Sermaye piyasasını büyütür ve İstanbul Finans Merkezi projesine de bu yönüyle bir destek sağlanmış olur'' dedi.

Gayrimenkul sertifikalarının sermaye piyasasına kazandırılması durumunda emeklilik fonlarının, yastık altındaki altınların borsada değerlendirilebileceğini söyleyen Kudret Vurgun, İMKB'nin bu konularda çok açık olduğunu, finansmanın tek kaynaktan yapılmayıp riskin dağıtılması gerektiğini dile getirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var