19 Nisan 2012 Perşembe

Borç ödenmedi, şalterller indirildi; binlerce kişi susuz kaldı

Malatya Yazıhan’a bağlı 3 belde, 20 köy ve 17 mezraya 7 günden bu yana içme suyu verilemiyor. 16 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgelerine içme suyu sağlayan Birlik’in elektrik borcu ödenmeyince şalter indirildi; binlerce kişi susuz kaldı. Yazıhan Belediye Başkanı Ali Kaya “halimiz içler acısı” dedi ve sorunun çözümü için Ankara’da olduğunu söyledi.

Günlerdir susuz kalan yerleşim bölgelerinin içme suyunu birkaç yıl önce kurulan Karasu İçme Suyu Birliği sağlıyordu. Birlik elemanları, iki ayda bir köy ve mezralardan su bedellerini tahsil ediyordu.
Toplanan paralardan elektrik borcu ve işçilerin ücretleri ödeniyordu. Ancak Karasu İçme Suyu Birliği’nin 700 bin TL’yi bulan borcu ödenmeyince dağıtım şirketi elektrikleri kesti.
MALATYA'DA ÇÖZEMEDİ ANKARA'YA GİTTİ
Elektriklerin kesilmesi ile birlikte içme suları da kesildi. Suların kesik olduğu yerler arasında, okul, hastane, cami gibi alanlar da bulunuyor. 
Aynı zamanda Karasu İçme Suyu Birliği’nin de başkanı olan Yazıhan Belediye Başkanı Ali Kaya, önceki dönemden kalan borçlar olduğunu, ifade ederek şunları söyledi: “Durumumuz içler acısı. Binlerce insan susuz durumda… Okullar, hastaneler de aynı durumda. Sorunun çözümü için Ankara’ya geldi. Enerji Bakanımız (Taner Yıldız) ile görüşebilirsem derdimizi anlatacağız” dedi.
HASTALIK TEHLİKESİ VAR
Faiziyle beraber bu borcu ödeyeceklerini taahhüt ettiklerini belirten Kaya, buna rağmen elektriğin kesilmesi nedeniyle mağduriyetlerin yaşandığını vurgulayarak, içme suyunun kısıtlı imkanlarla temin edilebilmesi nedeniyle hastalık tehlikesinden endişe ettiklerini kaydetti.
‘SU PARALARINI DÜZENLİ OLARAK ÖDÜYORUZ’
hurriyet.com.tr’nin konuştuğu muhtarlar “Su paralarını iki ayda bir düzenli ödüyoruz. Bu borç nasıl oluştu anlamış değiliz” diyor.
Bereketli Köyü Muhtarı Ali Ekber Akkaya, 60 kadar hanenin bulunduğu köylerinde su paralarını düzenli olarak ödediklerini kaydetti. Günlerdir susuz olduklarını söyleyen Akaya, su sorununu artezyenlerden sağladıklarını, ancak bu durumun sağlık açısından sıkıntılı olduğunu söyledi.
110 haneli Tecirli Köyü Muhtarı Mehmet Poyraz, köy olarak düzenli olarak paralarını ödediklerini, hane başında iki ayda bir 90-100 TL ödendiğini söyledi.
Dedekargın Köyü Muhtarı Battal İncesu da benzer sorunlar yaşadıklarını, anlatarak “Düzenli olarak paralar ödeniyor. Bu borç nasıl oluştu anlamış değilim. Sorunun çözümü için Vali Bey ile de görüşmeler yapıldı. Ancak bir çözüm bulunamadı. Üstelik önümüz yaz, daha sıkıntılı günler yaşayacağız” dedi.
Yazıhan Sulama Birliği Mehmet Zeki Yücel ise, elektrik kesintilerinin sürekli olduğunu, sorunun nasıl çözüleceğini ise bilmediklerini söyledi.
Hürriyet
dgokce@hurriyet.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var