27 Temmuz 2012 Cuma

Sahibinden kiralık işçi!

Hükümet, kıdem tazminatı fonundan sonra kiralık işçilik, taşeron işçilik ve uzaktan çalışma düzenlemelerini de gündeme aldı.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bürokratlarının hazırladığı yeni taslakla çalışma hayatının esnekleştirilerek işsizliğin azaltılması amaçlanıyor.
Taslakta, sendikaların ‘modern kölelik’, ‘kiralık işçilik’ olarak nitelendirdiği ödünç işçilik konusu ‘geçici iş ilişkisi’ başlığıyla yeniden düzenleniyor. Mevcut yasada sadece holding ve şirketlere verilen kendi işçisini kiralama imkanı, yeni düzenlemede özel istihdam bürolarına veriliyor.
Taslak, İş Kanunu’nun geçici iş ilişkisini düzenleyen 7. maddesinde büyük ölçüde değişiklik öngörüyor. Buna göre geçici iş ilişkisinin, özel istihdam bürosunun bir işçisini geçici olarak başka bir işverene devriyle kurulacağı belirtiliyor.
İŞ GÖREMEZ DURUMDA!
Taslağın büyük tartışma yaratacak olan 3. maddesinde patronların hangi durumlarda işçi kiralayabileceği hükme bağlanıyor. İlk olarak bir işçinin herhangi bir nedenle iş görme edinimini yerine getirememesi veya işletmenin iş hacminin öngörülemeyen ölçüde artması durumunda ‘işçi kiralanabileceği’ belirtiliyor.
- Aralıklı olarak gördürülen kısa süreli işler ile işletmenin günlük işlerinden sayılmayan veya iş güvenliği bakımından acil olan ya da mevsimlik işlerde;
- Temizlik işlerinde ve evde görülen hasta, yaşlı ve çocuk bakım hizmetlerinde de geçici iş ilişkisi kurulabileceği öngörülüyor.
GREV KAPSAMA GİRER Mİ?
‘İş görme ediniminin yerine getirememesi’ ifadesi daha şimdiden sendikaların tepkisine neden olmuş görünüyor. Sosyal güvenlik uzmanları ve bakanlık bürokratları bu ifadenin ‘İşçinin kendi isteği dışında gelişen hastalık, doğum, askere gitme, göz altına alınma’ gibi durumları ifade ettiğini belirtiyor. Ancak Türk-İş, Hak-İş ve DİSK bünyesinde görev yapan hukukçular ‘Bu cümle grevi de kapsar’ yorumunda birleşiyorlar.
GREV, İSTİSNASI YOK!
Mevcut yasadaki “İşçiyi geçici olarak devralan işveren grev ve lokavt aşamasına gelen bir toplu iş uyuşmazlığının tarafı ise, işçi grev ve lokavtın uygulanması sırasında çalıştırılamaz” hükmü yeni taslakta bulunmuyor.
İşte sendika hukukçuları, ‘Grev durumunda da kiralık işçi çalıştırabilecekler’ iddialarına gerekçe olarak bu hükmün kaldırılmasını gösteriyorlar. Ancak bakanlık bürokratları ve bağımsız sosyal güvenlik uzmanları , böyle bir şeyin asla olmayacağını, Türkiye’nin ILO başta olmak üzere uluslararası sözleşmelere imza attığını vurguluyorlar.
100 İŞÇİNİN ALTINDA SINIR YOK!
Taslak, 100’ün üzerinde işçi çalıştıran iş yerlerinde kiralık işçi sayısını, yüzde 20 ile sınırlandırıyor. Ancak 100’ün altında işçi çalıştıran işyerleri için herhangi bir sınır öngörülmüyor.
EN FAZLA 6 AY
Mevcut yasada geçici iş ilişkisi süresinin 6 ayı geçemeyeceği, gerekli durumlarda bu sürenin 2 kere uzatılabileceği hükmü bulunuyor. Ancak taslak işçi kiralama süresini 3 aya düşürüyor. Sözleşmenin 6 ayı geçmemek üzere en fazla 3 defa yenilenebileceği öngörülüyor.
Süre sonunda 6 ay geçmedikçe işverenin yeniden işçi kiralayamayacağı hükme bağlanıyor.
Ayrıca patronların, kendi işçisinin işten ayrılmasından itibaren 6 ay geçmedikçe ‘kiralık işçi’ olarak çalıştıramayacağı düzenleniyor.
AYRIM YAPILAMAZ!
Taslakta patronların, kendi işçileri ile emsal işi yapan kiralık işçi arasında ayrım yapamayacağı öngörülüyor. Ancak bu ayrımdan ne kastedildiği belirtilmiyor. (HABER MERKEZİ)

‘İŞ GÜVENCESİ TAMAMEN ORTADAN KALKACAK’
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Özgür Müftüoğlu şunları söyledi:
Bunlar uzun zamandır gündemde olan emek piyasasının esnekleştirilmesi süreci.
Patronlar, işçilerin hiçbir şekilde kendilerine sürekli maliyet olmasını istemiyorlar. Piyasanın durumuna ve ürün talebine göre istedikleri esnek bir şeklide işçi alıp çıkarmak istiyorlar. Sigorta ve benzeri maliyetler ile birlikte işten çıkarma ve kıdem maliyetlerinden kurtulmak istiyorlar. Kendileri üzerinde hiçbir yük olmadan istedikleri şekilde işçi alıp çalıştırmak istiyorlar. Bunu da istihdam büroları üzerinden yapıyorlar. Böylelikle istihdam bürosu elemanı olarak istediğiz zaman çağırıp istediği  zaman göndermek istiyorlar. Tamamen işverenin maliyetlerini en aza indirecek bir yöntem. İşverenler her şeyde her koşulda geçici işçi istihdam edebilecek.
Çalışanlar yönünden ise iş güvencesi tamamen ortadan kalkacak. Bağlı olduğu bir yer olamayacak, düzensiz, 3 ay çalışacak 2 ay çalışamayacak, farklı işyerlerinde farklı işverenlerle çalışacak.
Bunun sonucu sigorta primleri aksar, ücret güvencesi kalkar. Örgütlenme hakkını kullanabilmesi ortadan kalkar. Sürekli birlikte çalışacağı işçiler olmayacak. Dayanışma gösteremeyecek, örgütlenmesi engellenecek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var