10 Temmuz 2012 Salı

Taşeronluk modeliyle özelleştiriliyor

Stratejik ürün borun aranmasının, işletilmesinin devlet eliyle yapılması 2840 sayılı kanunla hükme bağlanmıştı
Stratejik ürün borun aranmasının, işletilmesinin devlet eliyle yapılması 2840 sayılı kanunla hükme bağlanmıştı. Petrol İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, yapılmak istenen düzenleme ile taşeronluk yoluyla bor madenlerinin üçüncü şahıslara verileceğini ve örtülü özelleştirme yapılacağını savundu.

Petrol-İş Sendikası Başkanı Mustafa Öztaşkın, kamuya ait Eti Maden tarafından işletilen bor madenlerinin taşeron aracılığıyla özelleştirilmeye çalışıldığını ve Enerji Bakanlığı’nın Bakanlar Kurulu’na sunduğu kanun taslağının bunu öngördüğünü savundu.

Reuters’ın sorularını yanıtlayan Öztaşkın, 1983 yılında çıkarılan 2840 sayılı kanuna göre bor tuzları, uranyum, ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesinin devlet eliyle yapılmasının hükme bağlandığını ifade ederek, “Şimdi bu bir kenara itilerek ‘Bu madenlerin üretimi ve zenginleştirilmesi teknik, ticari ve ekonomik nedenlerle ürünün mülkiyeti teşekkülde kalmak üzere, yani Eti Maden’de kalmak üzere, üçüncü şahıslara gördürülebilir’ diye hükümet bir düzenleme yapmak istiyor. Tartışma da bu nedenle çıktı” dedi.

“Biz sendika olarak, Eti Maden’de örgütlü diğer kurumlarla birlikte bir platform oluşturduk ve ortak hareket ediyoruz. Hepimizin ortak görüşü bu bir özelleştirmedir” diyen Öztaşkın, “Çünkü Özelleştirme İdaresi, özelleştirme yöntemlerinden biri olarak işletme devir hakkını belirlemiştir... Burada yapılmak istenen borların özelleştirilmesi” dedi.

Enerji Bakanı Taner Yıldız daha önce yaptığı açıklamalarda, bu değişikliğin kesinlikle bir özelleştirmeyi amaçlamadığını söylemişti.

Enerji Bakanlığı’nın 5 Mart’ta Bakanlar Kurulu’na sunduğu taslakta, bor tuzları, trona, asfaltit madenleri ile nükleer enerji hammaddelerinin işletilmesini, linyit ve demir sahalarının bazılarının iadesini düzenleyen kanuna, “Bu madenlerin üretimi ve zenginleştirilmesi, teknik, ticari ve ekonomik sebeplerle ürünün mülkiyeti teşekkülde kalmak üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir. Ancak üçüncü şahıslara gördürülecek işlerin üç yıldan fazla olması durumunda konuya ilişkin talepler yüksek planlama kurulu tarafından karara bağlanır” fıkrasının eklenmesi öngörülüyor.

Eti zaten başarılı

Eti Maden’in başarılı bir şekilde bor ürettiğini ve zenginleştirdiğini kaydeden Öztaşkın, “Sürekli olarak pazar payını artırmaktadır. Bundan 15 yıl önce yüzde 25’ler civarında olan pazar payı geçen yıl yüzde 42’lere, bu yıl da yüzde 49’lara ulaşmıştır” dedi ve şöyle devam etti:

“Dünya bor pazarı neredeyse devletin kendi elindedir. Rezervlerin zaten yüzde 72’si elindedir ve bu şirketin performansı yüksektir. Eti Maden 1 yılda pazar payını yüzde 7 artırdı. Üretimini yüzde 30, kapasitesini yüzde 40; kârlılığını da 1 yılda yüzde 68 artırdı.”

Teknik, ticari ve ekonomik nedenlerle bu düzenlemenin yapılmak istendiğinin açıklandığını kaydeden Öztaşkın, şöyle devam etti:

“Ekonomik nedenler asla söz konusu olamaz. Şirketin performansı, verileri ortada. Ticari neden de olamaz çünkü pazarlıyor, karlılığı son derece yüksek. Bazı ürünlerde neredeyse yüzde 1,000 katma değer sağlanıyor. Eti Maden ciro ve karlılığı kıyasladığımız zaman Türkiye’nin en karlı şirketidir. Dolayısıyla ticari bir neden de yok. Teknik nedende ise teknoloji transferi gerekebilir bazı yerlerde ki, bunun önünde de mevzuat açısından bir engel yoktur. Biz teknoloji transferini savunuyoruz.”

İfade edilen gerekçelerin geçersiz olduğunu belirten Öztaşkın, “Bor en önemli stratejik ürünlerden biri olduğu ve 500’e yakın sanayi dalında kullanıldığı için bu üründe çok uluslu şirketlerin ve onların arkasındaki ülkelerin ele geçirme planları var” dedi.

Bor rezervlerinin %72’si Türkiye’de

Eti Maden dışında bor piyasasında uluslararası madencilik şirketleri Rio Tinto ve BHP Biliton’un söz sahibi olduğunu vurgulayan Mustafa Öztaşkın, “BHP Biliton’un ismi 2005 yılında Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen tarafından Avustralya ile imzalanan ekonomik işbirliği protokolünde geçiyordu. Ve bu protokolde de borlarla ilgili maddeler yer aldı. Sonra da bu anlaşma TBMM’de onaylandı. Dolayısıyla onların talebi var” dedi. Dünya bor rezervlerinin yüzde 72’si Türkiye’de bulunuyor. Petrol-İş’in araştırmasına göre madencilik şirketi Rio Tinto bor madenlerinde dünyada yaklaşık yüzde 27’lik pazar payına sahip. Yapılanın Eti Maden’de taşeronlaştırma girişimi olduğunu savunan Öztaşkın, “Burada işveren Eti Maden birkaç kez bazı birimleri taşerona vermek istedi. Biz bu maden kanundaki ‘devlet eliyle işletilmesi gerekir’ hükmüne dayanarak dava açtık ve açtığımız davaları kazandık. Bu aynı zamanda yargı kararlarını by-pass etme yönünde bir düzenlemedir. İşyerine taşeron girmesine kesinlikle karşıyız. Taşeron girdiği zaman da ciddi fiili durumlar yaratacağız” diye konuştu. Eti Maden’de 3 bin 809 kişi çalışıyor. Çalışanların 2 bin 305’i işçi, 275’i memur, bin 229’u sözleşmeli.

Bor nerelerde kullanılıyor? 

Çok geniş ve çeşitli alanlarda ticari olarak kullanılan bor mineralleri ve ürünlerinin kullanım alanları giderek artıyor. Üretilen bor minerallerinin % 10’a yakın bir bölümü doğrudan mineral olarak tüketilirken geriye kalan kısmı bor ürünleri elde etmek için kullanılıyor. Bor mineralleri ve ürünlerinin kullanıldiği en önemli sanayi dalları ise şunlar:

- Cam sanayii 

- Seramik sanayii 

- Temizleme ve beyazlatma sanayii 

- Yanmayı önleyici (geciktirici) maddeler 

- Tarım 

- Metalurji 

- Nükleer uygulamalar
 
Vatan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var