Hayber Gürsoy : Dünyanın en pahalı evleri

5 Nisan 2012 Perşembe

Dünyanın en pahalı evleri

Hindistan'ın en büyük kenti Bombay'da inşa edilmesi planlanan iki gökdelenin balkonları, yüzme havuzu olarak tasarlandı.
200 daireli gökdelen Çin ve Hindistan'ın ortak projesi.
37 katlı iki gökdelen proesi, Hong Konglu mimar James Law ile Hintli emlak şirketi Wadwa Group'un ortak imzasını taşıyor.

Gökdelenlerde balkonlu havuzlar yanında 3 katlı otopark, sauna ve jimnastik salonları da yer alıyor.

Teknoloji blogu Gizmodo, tasarımı 'mimari bir kabus' diye niteledi. Yazar Jesus Diaz da projeyi "Tam bir çılgınlık, ölümcül bir kazanın olması bekleniyor" sözleriyle yorumladı.

Drakula Şatosu, Romanya: 135 milyon dolar

Tüyler ürperten bir ismi olsa da, Romanya'daki Drakula Şatosu dünyanın en pahalı evlerinden biridir.
1980'lerde müzeye dönüştürülen şato, sahibi olan Avusturya Arşidükü Dominic tarafından satışa çıkarılmıştır ancak satıldığına dair kesin bir bilgi bulunmamaktadır. Şatonun ilk sahibi olan Dominic'in büyükannesi Kraliçe Marie'dir.

57 odası, 17 yatak odası bulunan şato, Kont Drakula'nın yaratıcısı İrlanda'lı yazar Bram Stoker'ın ilham kaynağı olan hükümdar Kazıklı Voyvoda'yla ilişkilendirilse de, tarihi kayıtlarda Vlad'ın şatoda çok kısa bir süre yaşadığı belirtiliyor.

Updown Sarayı, Windlesham, Surrey, İngiltere: 139 milyon dolar
İngiltere’nin güneydoğusunda Surrey’deki bu dev malikane 58 hektarlık bir bahçeye inşa edilmiştir.
Buckingham Sarayı’nın rakibi olarak nitelendirilen 103 odalı bu evde, onlarca yüzme havuzu, sinema salonu, tenis kortları, 8 limuzinin park edebileceği bir otopark, squash ve bowling salonları bile bulunuyor.
Buckingham Sarayı’nın rakibi olarak nitelendirilen 103 odalı bu evde, onlarca yüzme havuzu, sinema salonu, tenis kortları, 8 limuzinin park edebileceği bir otopark, squash ve bowling salonları bile bulunuyor.

“The Manor,” Los Angeles, ABD: 150 milyon dolar
Fransız Şato Stiliyle, 1991 yılında inşa edilen 123 odalı malikane Los Angeles eyaletindeki en büyük özel mülk olan ev özelliğini taşıyor.
Odalarının toplam alanının 5248 metrekare olduğu malikane 4.6 hektardan daha geniş bir alanı kapsıyor.
İçerisinde tenis kortları, buz pateni sahası, 2 yüzme havuzu, 3 mutfak, çok sayıda bahçe, özel bir meyve bahçesi, bowling salonu, güzellik salonu, spa, sinema ve 100 aracın sığabileceği bir otopark bulunmakta.
Malikanenin 1 katı ise tamamen gardrop olarak kullanılıyor.

“The Pinnacle,” Montana, ABD: 155 milyon dolar
Tim ve Edra Blixseth'lere ait olan bu 10 odalı dağ evi, diğerlerine kıyasla o kadar büyük olmasa da, evin her köşesini ve araba yolunu da kaplayan yerden ısıtma sistemi, evin içindeki ve dışındaki yüzme havuzları, evdeki tüm banyolarda bulunan şömineler, devasa şarap mahzeni, jimnastik salonu ve masaj odası ile dünyanın en pahalı evlerinden biri olma özelliğini kazanıyor.

Franchuk Villa, Kensington, İngiltere: 161 milyon dolar
Londra 1997 yılına kadar sadece kızların gittiği bir hazırlık okulu olan ev, 2006 yılında Ukraynalı Elena Franchuk tarafından alınıp 10 milyon sterlin harcanarak geliştirilmiş. Şimdi ise Lübnanlı girişimci Musa Salem'in sahibi olduğu 5 katlı villanın, 10 adası, yer altında bir havuzu, sinema salonu, panik odası, saunası ve jimnastik salonu bulunuyor.

Hearst Malikanesi, Beverly Hills, ABD: 165 milyon dolar
Daha önce medya devi William Randolph Hearst'e ait olan bu malikane 6 daireden oluşuyor.
Daha önce de Godfather filminde kullanılan bu evin, 3 yüzme havuzu, 6 şöminesi, tenis kortları, gece kulübü ve 29 odası var. Amerikan başkanı John Kennedy'nin de balayını geçirdiği bu evin önemli komşularından biri Tom Cruise ve Katie Holmes çifti ile David ve Victoria Beckam çifti.
Fairfield Pond, The Hamptons, ABD : 170 milyon dolar
Ira Rennert'a ait olan bu malikane, 63 hektarlık alanıyla Amerika kıtasındaki en büyük ev.

Bu malikane, 29 oda, 39 banyo, 27 metre uzunluğunda bir yemek odası, 5 tenis kortu, bowling salonu, 150.000 dolar değerindeki jakuzisi ile lükste sınır tanımıyor.

The Penthouse, Londra, İngiltere: 200 milyon dolar

Ünlü Number One Hyde Park adresindeki diğer muhteşem 82 dairenin en üstünde yer alan dünyanın en pahalı apartman dairesinin metrekaresi 60.000 sterlin.

Çok özel 'SAS'larla güvenliği sağlanan dairenin, panik odası, kurşun geçirmez camları, göz tarayıcıları ve hatta yakındaki Mandarin Oteline gizli bir geçiş tüneli bile bulunmakta.

Binada, Spa, squash kortları, ve hatta şarap tatma odaları bile mevcut. Binanın 24 saat oda servisi bulunmaktadır.

Villa Leopolda, Fransız Rivierası, Fransa: 506 milyon dolar

Son zamanlarda basın sayesinde daha da meşhur olan bu villa French Riviera bölgesinde 1902 yılında Belçika kralı Leopold II tarafından inşa edilmişti.

Daha önce bir çok kişi tarafından alınıp satılmış olan bu villa aslında Edmond Safra ve karısı Lily'e aittir ancak Bill Gates'e satıldığı iddiaları da basında yer almaktadır.

Antilla, Bombay, Hindistan: 1 milyar dolar

Dünyanın en zengin 5. ismi olan Hint işadamı Mukesh Ambani, kendisine 1 milyar dolara mal olan bu 27 katlı gökdelenin sahibi.Antilla adı verilen 27 katlı kulenin hiçbir katı diğerine benzemiyor. Ambani'nin benzersiz evini ABD'li mimarlık şirketi Perkins Will and Hirsch Bedner Associates tasarladı. Öyle ki, binaya tam 9 asansörle çıkılıyor. Görkemli yapıda avizelerle kaplı büyük bir balo salonu ve en üstteki dört katında Arap Denizi manzarası bulunuyor.Dokuz asansörlü evde, sağlık kulübü, jimnastik salonu, dans stüdyosu, balo salonu, konuk odaları, çok sayıda dinlenme odası, 50 kişilik sinema salonu, katlarda bahçeler, 3 adet helikopter pisti 160 araçlık oto park bulunuyor.

138 milyon dolar Updown Sarayı Windlesham, Surrey Buckingham Sarayı'ndan daha büyük 103 odalı, 58 hektarlık bahçesi ile dünyanın ev pahalı evi...138 milyon dolar Updown Sarayı Windlesham, Surrey Buckingham Sarayı'ndan daha büyük 103 odalı, 58 hektarlık bahçesi ile dünyanın ev pahalı evi...135 milyon dolar Hala Çiftlik Evi Aspen, Colo. ABD'nin eski Suudi büyükelçisinin evinde 15 yatak odası, 16 banyosu bulunuyor...135 milyon dolar Hala Çiftlik Evi Aspen, Colo. ABD'nin eski Suudi büyükelçisinin evinde 15 yatak odası, 16 banyosu bulunuyor...125 milyon dolar Palm Beach, Donald Trump'ın açık artırmada 41 milyona aldığı evin değeri 3'e katladı. 125 milyon dolar Palm Beach, Donald Trump'ın açık artırmada 41 milyona aldığı evin değeri 3'e katladı. 100 milyon dolar Lake Tahoe Tommy Hilfiger'in kurucularından Joel Horowitz'in evi. 100 milyon dolar Lake Tahoe Tommy Hilfiger'in kurucularından Joel Horowitz'in evi..

100 milyon dolar İstanbul Boğazı Dünyanın en pahalı evlerinden biri İstanbul Boğazı'ndaki bir bir yalı...

100 milyon dolar İstanbul Boğazı Dünyanın en pahalı evlerinden biri İstanbul Boğazı'ndaki bir bir yalı...99 milyon dolar Londra Halis Toprak'ın Londra'daki sarayı...99 milyon dolar Londra Halis Toprak'ın Londra'daki sarayı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.

O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.

Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.

Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...

Avukat 1

Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.

Avukat 2

George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".

Avukat 3

Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''

Avukat 4

Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''

Avukat 5

Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”