Ani Harabeleri Kars'a 48 km. uzaklıkta yer alıyor. Ocaklı Köyü yakınında,Türkiye-Ermenistan sınırına yakın Arpaçay nehri kenarında konumlanan kentin kuruluşu M.Ö. 350-300 yıllarına dayanıyor. Ani, Hıristiyan ve Ermeni inanışında kutsal sayılıyor.
Şehirde, Selçuklu eserleri ile kiliseler yan yana hatta iç içe duruyor. Adını İran, Eti ve Roma tanrılarından aldığı söyleniyor. Milattan önce bir kale kenti olarak kurulan Ani, 10. yüzyılda Bagratoğulları sülalesinden Ermeni hükümdarlara başkentlik yapmış. Kendisini zapt eden kavimler tarafından defalarca yenilenmiş ve askeri amaçla kullanılmış olan kent, 1064 yılına kadar Bizans’ın yönetiminde kalmış ve bu tarihte Selçukluların eline geçmiş.Konumu açısından İpek Yolu geçişinde olması ticari ve askeri bakımdan önemini bir kat daha artırmış.
Şehir defalarca görmüş olduğu saldırılar ve depremlerden dolayı harabe haline gelmiş. Kentin merkezindeki Ani Katedrali en büyük eserlerden birisidir. 1001 yılında Yunan haçı planında yapılmış olan katedral, 1064’de Alparslan tarafından camiye çevrilmiştir.
Doğu yönünde Arpaçay’a inen kayalıkların eteğinde Prens Dikran Honents’in yaptırdığı Surp Kirkor Kilisesi bulunur. İçi fresklerle süslü kilise oldukça iyi durumdadır. 1036 yılında yapılmış Surp Pirgiç (Halaskar) Kilisesi ise yörede Keçeli Kilise diye de bilinir.
Ani Harabeleri Efsanesi
Bir zamanlar bir ırmağın ayırdığı 2 ülke varmış. Birinin tüccarları diğer ülkeye gelir giderlermiş. Onlar iyi tüccarlarmış, dürüst tüccarlarmış. Ülkenin başında da iyi ve dürüst yöneticiler varmış. İyi anlaşırlar, kimsenin hakkı kimsede kalmazmış ama bir gün hükümdar ölmüş, yerine başkası geçmiş. Tüccarlar gelip de hükümdarı değişmiş görünce, bakmışlar ki adet usul de değişmiş. Yeni yönetimde yetimin hakkı yeniyor, masumların malları gasp ediliyormuş.
Yargıçların bile vicdansız olduğu bir dönemmiş. Adaletin olmadığı bu dönemde tüccarlar çok zor durumda kalmışlar ve "Taş kesilesiniz inşallah" diye beddua etmişler. Aniden koca kent taş kesilmiş ve o günden beri "Ani" olarak anılmaktadır.
Ani, 22 medeniyete ev sahipliği yapmış taşı toprağı tarih kokan bir yerdir. Doğu'nun mutlaka gezilip görülmesi gereken yerlerinden biridir. Açıkhava müzesi olarak ziyaretçilerini bekleyen Ani harabeleri, özellikle bahar-yaz aylarında ziyaret edilebilecek tarihi eserler arasındadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder