10 Nisan 2012 Salı

Derelerin Kardeşliği Platformu Rize'de toplandı

Derelerin Kardeşliği Platformu (DEKAP), yeni döneme ilişkin çalışma programı oluşturarak, yeni Yürütme Kurulu'nu seçti. DEKAP Dönem Sözcüsü Ömer Şan, "Önümüzde çok daha zorlu bir süreç var! Artık sermaye gurupları, onların hamiliğini üstlenen siyasiler ve vahşi kapitalizm bütün olanaklarıyla yaşam alanlarımıza saldırmakta ve rant kapılarını açmak için her türlü girişimi mubah saymaktadır. Ama yılmayacağız, yalanlarını ortaya çıkarıp, mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.
HES'lere karşı yaşam mücadelesinin sürdüğü vadilerin temsilcileriyle oluşturulan DEKAP Meclisi, 2. toplantısını Rize'de gerçekleştirdi. Aynı zamanda DEKAP'ın 6. Genişletilmiş Bölge Koordinasyon Kurulu Toplantısı'nın da yapıldığı 2. Meclis toplantısında, HES ve yaşam mücadelesindeki hukuksal kazanımlar, yasal düzenlemeler ve yerel halk mücadelesi ile gelecek dönemdeki mücadele sürecine ilişkin değerlendirmeler yapıldı. Rize Tek Gıda-İş Sendikası Bölge Şubesi'nde yapılan toplantıya, 20 ilden 67 temsilci katıldı.
HES'LERE KARŞI MÜCADELE ENGELLENİYOR
Çalışma programını 3 ayrı oturumda tamamlayan DEKAP 2. Meclisi'nin açılışında konuşma yapan Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan, özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi'nde yapılması planlanan hidroelektrik santral (HES) projelerinin doğal yaşam alanlarına verdiği geri dönüşümsüz zararlara karşı demokratik ve hukuksal anlamda yaşam mücadelesi verildiğini, ancak bu mücadelenin çeşitli baskı ve sindirme politikalarıyla engellenmeye çalışıldığını kaydetti. HES'lere ve yaşam alanlarına verilen geri dönüşümsüz zararlara karşı ülke genelinde örnek bir mücadele sergileyen DEKAP'ın, yerel bir halk hareketi olarak yaşam mücadelesini bu baskı ve yıldırma politikalarına karşı ödünsüzce ve daha da genişleterek sürdüreceğine dikkat çeken Gürkan, söz konusu baskı ve yıldırma politikalarının artık hukuka ve bilime de yöneldiğinin altını çizdi.
YENİ BİR SÜRECE GİRİLDİ
Toplantının açılışında, geçen bir yıllık süreç içerisinde DEKAP'ın HES mücadelesi ve yaşam savunuculuğu anlamındaki çalışma ve etkinliklerini değerlendiren Dönem Sözcüsü Ömer Şan ise, HES ve yaşam mücadelesinde yeni bir sürece girildiğine işaret ederek, "Doğal yaşam alanlarımız sadece HES projeleri ile değil, taşocakları, maden aramaları, termik ve nükleer santrallerin de tehdidi altında. Dünyada koruma önceliği olan bütün yaşam alanlarımıza, sularımıza ve topraklarımıza karşı amansız ve acımasızca vahşi saldırılar yapılmakta, bunun altyapısı da yapılan yasal düzenlemelerle sağlanmaktadır. Hopa'da, Gerze'de, Of Solaklı ve Tortum'da köylülerimize karşı coplu-gazlı saldırılar düzenlenmekte; anayasal, yasal ve demokratik haklarını kullanarak, hukuk kuralları çerçevesinde yaşam alanlarını savunan köylülerimiz 'vatan sevmez' olarak yaftalanmakta ve yargılanmaya çalışılmaktadır! Önümüzde çok daha zorlu bir süreç var! Artık sermaye gurupları, onların hamiliğini üstlenen siyasiler ve vahşi kapitalizm bütün olanaklarıyla yaşam alanlarımıza saldırmakta ve rant kapılarını açmak için her türlü girişimi mubah saymaktadır. Ama yılmayacağız, yalanlarını ortaya çıkarıp, mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
Açılış konuşmalarının ardından, Genel Kurul şeklinde gerçekleştirilen DEKAP 2. Meclis Toplantısı'nın Divan Başkanlığına, Yürütme Kurulu üyesi ve Fırtına Vadisi temsilcisi Saltuk Deniz, Divan Üyeliklerine ise YK Üyesi ve Ardanuç temsilcisi Kamile Kaya ile Fındıklı temsilcisi Hüseyin Acar seçildi.
Toplantının ilk gününde DEKAP 2. Meclisi ile Genişletilmiş Bölge Koordinasyon Kurulu Toplantısı ve oluşturulan kurulların çalışmalarını tamamlandığını anlatan Divan Başkanı ve Yürütme Kurulu Üyesi Saltuk Deniz, bu çalışmalara ilişkin, yeni oluşturulan Yürütme Kurulumuzun ilk toplantısında, çıkan sonuç bildirgesini daha sonra kamuoyuna sunacaklarını belirtti.
'DAHA BİLİNÇLİ BİR MÜCADELE VAR'
Meclis Toplantısı'nda, HES'lere ve bunun yanında yaşam alanlarına karşı yapılan diğer proje ve çalışmalara karşı yaşanan gelişmeler, yasal düzenlemeler, hukuksal süreç ve genel değerlendirmeler konusunda çalışmalar yaptıklarını anlatan DEKAP Yürütme Kurulu Başkanı Mehmet Gürkan ise, DEKAP'ın gönüllülük esasına dayanan ve tamamen bağımsız yerel bir halk hareketi kimliğiyle mücadelelerini sürdüreceğini söyledi. Gürkan, "Doğal yaşam alanlarımıza, geri dönüşümsüz zararlar vererek bizleri yaşadığımız köylerimizden, vadilerimizden uzaklaştıracak, yurtsuzlaştıracak bu projelere karşı daha dirençli bir mücadele gerekiyor. DEKAP, önümüzdeki dönemde de bu mücadelenin neferi ve öncüsü olacaktır" dedi. (RİZE)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var