31 Mart 2012 Cumartesi

Emek’i devralan şirketin toplantısında eylem




Emek Sineması ve Serkildoryan (Cercle D'orient) binası ile ilgili hazırlanan projeyi yürüten Kamer İnşaat, basın mensuplarına yaptığı bilgilendirme toplantısı tepkilere neden oldu. Toplantı, “Emek bizim, İstanbul bizim” pankartı açılarak protesto edildi.

Beyoğlu’nda tartışmalara neden olan tarihi yapıların yıkılması, yenilenmesi projeleri ile birlikte Emek Sineması ve Serkildoryan tarihi bina için hazırlanan projeyi yürüten Kamer İnşaat, proje hakkında basın mensuplarını bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi.
SİYAD: Emek Sineması’nı istiyoruzKamer İnşaat’ın kamuoyuna Grand Pera projesi ile ilgili bilgi vermek ve Emek sineması ile ilgili iddiaları yanıtlamak için SİYAD üyesi sinema yazarları ile Elmadağ Divan Otel’de buluşma gerçekleştirileceği yönünde yaptığı duyuru hakkında SİYAD açıklama yaptı. Açıklamada, “Bir haftada içerik değişikliğine uğrayan ve şaşırtıcı biçimde ‘SİYAD’a özel’ hale getirilen toplantıdan haberdar olmadığımızı ve SİYAD’ın bu toplantının taraflarından biri olmayacağını kamuoyuna duyuruyoruz. Biz, Kamer İnşaat’ın kamuoyunu ikna turlarının özel bir parçası olmak değil, Emek Sineması’nı istiyoruz” denildi.
emekfoto4.jpg
Emek, yaşamaya böyle mi devam edecek?SİYAD’ın açıklamasına karşın gerçekleştirilen toplantıda basın mensuplarının video çekimi yapmasına izin verilmedi. Kamer İnşaat’ın Grand Pera projesi olarak değiştirilen ancak içerik olarak değişiklik barındırmadığı gözlemlenen proje için hazırladığı filmin gösterimi yapıldı. “Emek yıkılmayacak, yıkılmaktan kurtulacak” şeklinde ifadelerin yer aldığı filmde, proje sonrası dönüştürülen Serkildoryan binasının ve Emek sinemasının nasıl dönüştürüleceği görüntülendi. Filmde, artık sinemaların biçim değiştirdiği de söylenerek AVM’ler içinde de sinemalar açıldığı ve Emek’in rekabet pazarı içinde tek başına ayakta kalamayacağı, sinemanın bina içerisinde 4. kata yerleştirileceği ve 10 sinema salonunun daha olacağı dile getirildi. Ayrıca binanın sergi satış alanı, pasaj alanı, yeme içme katı, sinema katları ve Emek Sineması olarak hazırlanacağı ifade edilen filmde, Emek’in tahrip edilen görüntüleri gösterilerek, “Tarihi dokusu bozulmayan, teknoloji donanmış on sinemayla Emek, yaşamaya devam edecek” sözleri yer aldı.
Anlaşma gereği ortaklık yapısı değişemezdiKamer İnşaat CEO’su Levent Eyüboğlu’nun basın mensupları ile yaptığı toplantı protesto görüntülerine de sahne oldu. Eyüboğlu, “Bu kadar değerli bir projenin kazandırılması için birlik olduk. Projemizi Anıtlar Kurulu da onayladı” diyerek Kamer İnşaat’ın kim olduğu anlatılan ancak yeterli bilgi içermeyen konuşması tepkilere neden oldu. Eyüboğlu’na, Akbalık Grubu ile ortaklığı bulunduğu bilinen Kamer İnşaat’ın anlaşma gereği ortaklık yapısının değişemeyeceğinin hatırlatıldı. Eyüboğlu ise anlaşmanın onaylandığını söyledi.
Pankart açtılar: Emek bizim, İstanbul bizimAVM müteahhiti olarak bilinen Eyüboğlu’nun Emek Sineması’nın pasaj içerisinde bir yere konulacağı yönünde ifadeleri salonda, “Pasaj adını verdiğiniz şey, AVM” şeklinde tepkilere neden oldu. Salonda bir grup, SİYAD’ın da katılmadığı toplantının meşru olmadığını söyleyerek, “Emek Bizim, İstanbul Bizim” pankartı açtılar. Grup, toplantının devam etmesine izin vermeyeceklerini, aynı projeyi daha kaç kere dinleyeceklerini ve yalanlar dinlediklerini ifade ettiler. Eyüboğlu, protesto eylemi karşısında, “Henüz kesinleşmemiş projeyi anlatıp kamuoyuna bilgi vermek istemedik, biz sadece kamuoyunu bilgilendiriyoruz” diyerek binanın aynı biçimini koruyacağını defalarca yineleme ihtiyacı duydu. Salonda pankartla süren tepkileri dindiremeyen Eyüboğlu, sinevizyon gösterimi eşliğinde konuşmasına devam etti.
emekfoto2.jpg
“Devlet bu parayı verebilecek mi?”Eyüboğlu yaptığı konuşmada, Emek’in elden geçirilme sürecinde devletin katkısı olmadığı için kendilerinin sorumluluk üstlendiğini ifade ederek, “Devlet bu parayı verebilecek mi? Biz Emek’in bağımsız, kendi halinde devam etmesini istiyoruz” demesi salonda, “Hayır kurumu musunuz?” şeklinde bağrışmalara neden oldu.
"Vakıf da kurarız, müze de açarız"Öte yandan Emek için şahsi mülki gibi tanımlarını ortaya koyan Eyüboğlu, sözlerinin üstüne bir de vakıf kuracaklarını ve hatta müze açacaklarını da ekledi. “Sinema firmalarıyla da görüştük, Emek’i sinema merkezi yapmak istiyoruz” diye konuşan Eyüboğlu’nun sözlerini kesmek isteyen salondaki kalabalığın tepkisi toplantı bitimine kadar dinmedi.
“İnşaat şirketi olup da kültürlü olamaz mıyız?”Eyüboğlu, sinema merkezi ve müze yapımı konusunda beyan ettiği görüşleri hakkında gelen eleştirilere de, “İnşaat şirketi olup da insan kültürlü olamaz mı?” diyerek kendisinin Galatasaray Lisesi mezunu olduğundan, Cihangir’de oturduğundan bahsetmesi salonda gülüşmelere neden oldu. Toplantı, proje hakkında “kamuoyunu bilgilendirme” adı altında yapılacak etkinliklerin devam edeceğinin bildirilmesiyle sona erdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var