28 Mart 2012 Çarşamba

Tarım arazilerine ‘2B’ kıskacı



Komisyonda kabul edilerek meclise gönderilen 2B tasarısına tarım arazilerinin de eklenmesi akılları karıştırdı. Rantı yüksek bölgelerdeki üreticiler ipotek ve kredi kıskacında ‘rayiç bedel’ endişesi yaşarken, fırsattan yararlanmak isteyen spekülatörlerinin Antalya ve ilçelerinde arazi avına çıkdığı belirtiliyor.
2B arazilerinin satışından önemli ölçüde gelir elde etmeyi hedefleyen hükümet, yaklaşık 470 bin hektarlık arazi satışından 26 milyar TL’lik gelir bekliyor. Ancak komisyondan geçen tasarıya tarım alanlarının da eklenmesi akılları karıştırdı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2B tartışmalarına değindiği açıklamasında tasarıya tarım alanlarını da soktuklarını belirterek, “Ticari alan dışındaki tarım arazilerini de çiftçilerimize satarak ölçek büyütmelerine imkan sağlayacağız” dedi.
vahap_tuncer.jpg"Öncelik tarımsal alanları korumak değil, kaynak yaratmak"
Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Antalya Şube Başkanı Vahap Tuncer, Antalya’da üzerinde tarım yapılan 2B arazilerin rayiç bedel üzerinden çiftçilere satılmasının sıkıntılı olduğunu belirtti. Antalya ’nın ‘rantabl’ bölgelerinde bulunan tarımsal nitelikli 2B arazilerini çiftçilerin almasının olanaksız olduğunu kaydeden Tuncer, çiftçilerin büyük çoğunluğunun yüksek meblağlara ulaşan rayiç bedeli ödeyecek gücünün olmadığını söyledi. Bu alanların tarımsal niteliğinin mutlaka korunması gerektiğinin altını çizen Tuncer, Antalya dışından gelen arazi spekületörlerinin bölgede çok sayıda tarımsal nitelikli 2B arazisini satın almak için harekete geçtiği yönünde duyumlar aldıklarını dile getirdi.
Tasarının bu haliyle geçmesi durumunda Antalya’daki 2B tarım arazilerinin niteliğinin değişeceği tehlikesine dikkat çeken Tuncer, tarım arazilerinin niteliğinin korunacağına dair güvence alındıktan sonra satışının yapılması gerektiğini dile getirdi. Hükümetin 2B konusundaki önceliğinin tarımsal nitelikli alanları korumak olmadığını savunan Tuncer, satışlardan elde edilecek yüksek gelirle hazineye kaynak aktararak cari açığı kapatmak amacının güdüldüğünü öne sürdü.
yucel-caglar.jpg"Tarım arazilerinin işgali özendirilecek"
Ormancılık konusunda önemli çalışmaları bulunan Orman Mühendisi Doç Dr. Yücel Çağlar ise tasarıyla ağırlıklı olarak 2B, kısmen de hazineye ait tarım arazilerinin satışının düzenlendiğini savundu. Çağlar, “orman köylülerinin kalkınmalarının desteklenmesi ile yeni orman alanlarının oluşturulması işlemleri ise geçiştirilmektedir. Öte yandan, Anayasanın 169 ve 170. maddeleri ile Anayasa Mahkemesi’nin benzer uygulamaları iptal eden kararlarına da aykırı olan bu düzenlemeler, ‘devlet ormanı’ sayılan yerler ile tarımsal amaçlarla kullanılan ve kullanılabilecek hazine arazilerinin işgal edilmesini özendirecektir” görüşünü savundu.
300 bin hektar arazi ne olacak?
Tasarıyla yapılmak istenen düzenlemeler ile bu düzenlemelerin yol açabileceği olumsuzlukları da sıralayan Çağlar, 2B arazilerinin kamu yararı gözetmeksizin rastgele satılabileceğini ve orman sayılan yerlerin de yerleşime açılabileceğini öne sürdü. Tasarıya göre hazineye ait tarım arazilerinin de kiracılarına satılabileceğinin altını çizen Çağlar, “Saptamalara göre; 470 bin hektar 2B arazisinin yalnızca yüzde 4,7’si yapılaşmış, yüzde 33,2’si de tarımsal amaçlarla kullanılmaktadır. Başka bir söyleyişle; 300 bin hektar arazi herhangi bir amaçla kullanılmamaktadır. Siyasal iktidarın temel amacı bu arazileri satmaktır” diye konuştu.
İpotek ve kredi arasına sıkışan çiftçiler endişeli
Antalya’nın en çok 2B arazisine sahip ilçesi olan Kaş’ta da gözler meclisten çıkacak olan yasada. Ancak rayiç bedel tartışması burada da kendini gösteriyor. İçinde meyve ağaçları bulunan 15 dönüm 2B arazisine sahip olan Kaş Dereköylü Ali Rıza Acar, rayiç bedelin ne olacağı konusunda endişeli olduğunu söylüyor. Dereköy’de yaklaşık bin 700 dönüm 2B arazisi bulunduğunun altını çizen Acar, “buradaki arazilerin dönümü yaklaşık 20 bin liradan satılıyor. 100 dönüm 2B arazisi olan da 70 dönüm olan da var. Rayiç bedel olarak dönümü 5 bin liradan fazla olursa bizim alacak gücümüz olmaz. Ben de kredi çekip almayı düşünüyorum” diye konuştu.
orhan_ozkaya.jpgDevlet kaçak yapılaşmaya göz yumdu
Eski Tapu ve Kadastro Genel Müdür Yardımcısı yazar Orhan Özkaya da 2B kapsamındaki arazilerin devletin yasadışı ve kaçak yapılaşmaya göz yumduğu alanlar olduğunu savundu. Tasarıya göre 2A ve 2B alanlarının, "Bilim ve fen bakımından bir daha ormana dönüştürülmesi mümkün olmayan yer’’ ifadesiyle ormanların gözden çıkarılacak varlıklar olarak ele alındığını söyleyen Özkaya, “her alan ormana dönüştürülebilir” dedi.
"Kıyı kentlerinde yağma yaşanabilir"
Türkiye’nin orman alanlarının yaklaşık yüzde 20’sinin 2B statüsünde olduğu bilgisini veren Özkaya, bu oranın ülke coğrafyasının beşte birini kapsadığını belirtti. Üzerinde kaçak yapılaşma olan alanların tahminen 20-22 bin hektar civarında olduğunu kaydeden Özkaya, geri kalan alanların tarım arazisi ve kırsal alan olduğunu dile getirdi. Tarım alanı olarak kullanılan arazilerin rayiç değeri üzerinden köylü ve çiftçinin almasının mümkün olmadığını kaydeden Özkaya, buna gerekçe olarak da köylülerin arazilerinin kredi borçları nedeniyle ipotekli ya da hacizli olduğunu söyledi. Tasarının yasalaşması durumunda KKTC’nin 1,5 katı büyüklüğünde arazinin 2B kapsamında orman dışına çıkartılacağını söyleyen Özkaya, özellikle kıyı kentlerinde yağma yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Rakamlarla 2B
Türkiye’de en çok 2-B arazisi 45 bin 548 hektar ile Antalya’da bulunurken, Antalya’yı 39 bin 287 hektar ile Mersin, 34 bin 887 hektar ile Balıkesir, 31 bin 706 hektar ile Ankara gibi iller izliyor. İstanbul’da ise 18 bin 233 hektar 2B arazisi bulunurken; Mardin, Şırnak, Hakkâri, Van, Ağrı, Erzurum, Iğdır, Kars, Ardahan’da bu kapsamda arazi bulunmuyor. En az 2B arazisi ise 2 hektar ile Muş’ta.
Sera da var fındık bahçesi de
Türkiye genelinde 7 bin hektarı köylerde, 8 bin 500 hektarı beldelerde, 6 bin 600 hektarı ise ilçelerde olmak üzere yerleşim yerlerindeki toplam 2B arazisi 22 bin 200 hektar olarak belirlenirken, 2 bin 300 hektarda seracılık yapılırken; 8 bin hektarda narenciye, 111 bin hektar da zeytin, fındık ve bağ bahçe üretimi gerçekleştiriliyor. 35 bin hektarlık alanı otlak ve yaylak-kışlak olarak kullanılan 2B arazilerinin toplamı ise 473 bin 422 hektar olduğu belirtiliyor.

Yusuf Yavuz  28.03.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var