Arkitera Mimarlık Merkezi'nin Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlediği gayrimenkul sektörünün aktörlerini bir araya getiren “ArkiPARC 12 Buluşmaları”nın açılışında konuşan Penalosa, bütün vatandaşların şehrin sağladığı imkanlardan eşit bir şekilde yararlanma hakkına sahip olduğunu söyledi.
Penalosa, bir şehirde insanların parkları, bahçeleri, koşu ve bisiklet yollarını tercih etmesinin o şehrin insanlarının mutlu olduğunu gösterdiğini belirterek, iyi şehirlerin çocuklara,engellilere ve yaşlılara özgürce yaşam alanı sunduğunu kaydetti.
Ülkesindeki gecekondu sorununa vurgu yapan Penalosa, sözlerini şöyle sürdürdü:
"DAHA FAZLA YOL ATEŞE BARUTLA GİTMEKTİR"
“Yıllardır devam eden gecekondulaşma sorununun çevreye de çok olumsuz etkileri mevcut. Bunu önlemek için şehrin dışından arazi satın aldık. Özel imar yerleri kurduk. Şehrin etrafındaki arazilerde izinsiz konut yapımının önüne geçmiş olduk. Zenginleştikçe daha iyi evlerimiz, şehirlerimiz ve hayatımız olacağını sanıyoruz ama zengin oldukça daha fazla araba ve trafik sıkışıklığı oluyor. Peki İstanbul'da bu problemi nasıl çözeceğiz? Daha fazla yolla bu sorun çözmek ateşe barutla gitmek gibidir. Trafik sorunlarını daha fazla yol yapmakla çözemezsiniz. Amerika'da da trafik son yıllarda daha fazla sıkışmaya başladı. Oysa daha geniş yollar yapmanın trafik sıkışıklığını önleyeceğini düşünürüz ama tam tersi oluyor. Trafik sıkışıklığın oluşturan şey, arabaların sayısı değil. Bu sadece üç nedenden biri. Bu yapılan yolculukların uzunluğu ve sayısına da bağlı. 'Araba kullanımını nasıl sınırlayabiliriz?' diye düşünüyor şimdi uzmanlar. Paris, Londra, İstanbul gibi şehirlerde geniş yollar dar bir yerde toplanıyor. Mesela Kiev ve İstanbul'da birkaç köprü daha yapmak istiyorlar. Oysa New York'ta kimse daha fazla köprü ya da tünel yapmaktan bahsetmiyor. Çünkü yeni köprü ve yollar yaparak trafik sorununu çözemeyeceklerini anlamışlar. Toplu taşımaya ağırlık vermeleri gerektiğini fark ettiler.”
"GENİŞ YOL - BİSİKLET YOLU"
Penalosa, geniş yollarda otobüs ve bisiklet yolu ile kaldırımların olması gerektiğini ifade ederek, “Toplu taşımanın ilerletilmesi gerekir. Bizim Bogota'da plakalarla ilgili bir kısıtlama yöntemimiz var. Yine park alanlarının da sınırlandırılması gerekir. Park bulamayan insanlar toplu taşımaya yönelir. Dünyadaki eğilim böyle, İstanbul'da bu uygulanabilir. Yayalara iyi davranan şehirler yapmak lazım. Bir de elektrikli bisiklet kullanımı da teşvik edilmeli İstanbul'da. Ancak bunun için bir alt yapıya da ihtiyaç var. Bisiklet yolları aslında bir sembol, eşitlik sağlıyor” ifadelerini kullandı.
"OTOBÜS YOLDAN ÇIKARSA İSTANBUL'DA YOLUN İÇİNDE KALIYOR"
Ülkesinde metrodan daha hızlı yolcu taşıyan bir otobüs sistemi kurduklarını anlatan Penalosa, “Bu sistemde otobüsler için ayrı bir yol açtık. Otobüs bozulunca yoldan çıkarabiliyorsunuz ama bu İstanbul'da mümkün değil. Yolun içinde kalıyor. Ufak tefek bazı değişikliklerle bu sorunu çözebilirsiniz. Ayrıca otobüs sayısı daha arttırabilir. Otobüs kaldırıma daha yakın durmalı. Engellilerin daha rahat binebilmesi için İstanbul'un sorunları çözmek aslında teknik değil, politik bir sorun” şeklinde konuştu.
Bogota'da geniş bir bisiklet yolu açtıklarını dile getiren Penalosa, 10 binlerce insanın bisiklet kullandığını, bunun da ulaşımı büyük ölçüde rahatlattığını söyledi.
Kaldırım, yürüyüş ve park alanlarına yer ayrılması ve binaların sağlam zeminde olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Penalosa, sahilleri de özel kişilere vermek yerine kamuya açılmasının şehri güzelleştireceğini kaydetti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder