27 Mart 2012 Salı

Konutta enerji kullanımında yüzde 70 tasarruf fırsatı



Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin yönetmeliğin çıkması konut sahiplerini harekete geçirdi...

Enerji Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik değişikliği ve uygulama esaslarının yer aldığı tebliğin çıkması konut ve işyerlerinde heyecan yarattı. Yönetmelik ile isteyen herkes rüzgar türbini kurarak ihtiyacı olan elektriği üretebilecek ve fazlasını dağıtım şirketlerine satabilecek. Bu imkan rüzgar türbinipiyasasını da bir hayli hareketlendirmiş görünüyor. 

En fazla talep İstanbul'dan

SoyutWind'in Genel Müdürü Serhat Ay, kendi elektriğini üretmek isteyen sanayi, konut, turizm ve tekstil sektöründen rüzgar türbini kurmak için büyük talep olduğunu söyledi. En yoğun talep İstanbul'da yeni yapılan ve yapılacak olan sitelerden gelirken, mevcut sitelerde de şu an için 10'a yakın başvuru yapıldığı bilgisi verildi. 

Herkes kurabilir

Yeni yönetmeliğe göre ister tüzel, ister gerçek kişi olsun herkes sahip olduğu kaynakları kullanarak ihtiyacı olan elektriği üretebilecek. Bu durum rüzgar enerjisi bakımından dünyanın en zengin ülkelerinden biri olarak kabul edilen Türkiye'de enerji sektörünün gelişmesini sağlayacak. Yeni düzenleme ile küçük tüketiciler bir araya gelerek tek bir rüzgar türbiniyle konutlarının, yazlıklarının, ticarethanelerinin, fabrikalarının ve turizm tesislerinin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek. 

Yatırım maliyeti 750 bin dolar
Rüzgar enerjisinden yararlanılarak elektrik üretmenin maliyeti ise 150 daireli bir sitede 500 kW'lık elektrik üretimi elde edebilmek için kurulacak rüzgar türbininin maliyeti 700 bin ile 750 bin dolar arasında değişiyor. 500 dairelik bir site için üç adet 500 kW'lık rüzgar türbini kurulması gerekiyor. Lisanssız elektrik üretiminde üst sınırın 500 kW olarak belirlendiğini ifade eden Serhat Ay,  "500 kW'ın üzerinde elektrik gideri olan site, fabrika ya da turizm tesisleri ihtiyaçlarının kalan kısmını şehir şebekesinden karşılayabilecek. Yönetmeliğin verdiği limitlerde üretim yapan kuruluşlar aylık enerji giderinden yüzde 40 ila yüzde 70 arasında bir tasarruf sağlayacak. Bu da son derece önemli bir rakam" diye konuştu. 

3,5 yılda amorti ediyor. 
Rüzgar enerjisinden yararlanarak elektrik üretmenin maliyeti 750 bin dolar olsa da bunun geri dönüşü 3,5 yılda sağlanıyor. 750 bin doların Türk Lirası karşılığı  1 milyon 349 bin 25 lira. 500 kW elektrik üretiminin TL karşılığı rüzgarın durumuna göre aylık 30 bin lira ile 45 bin lira arasında değişiyor. 150 daireli bir sitede aylık 30 bin liralık elektrik üretildiğini baz aldığımızda bu rakam yıllık 360 bin liraya denk geliyor. Bu da rüzgar türbininin 3 yıl 7 ay gibi sürede kendisini amorti ettiğini gösteriyor. 150 dairelik bir apartmanda en düşük üretim baz alındığında daire başına aylık 200 liralık elektrik üretiliyor.  

Başka bir yere inşaat mümkün

Rüzgar türbininin kurulması için yönetmelik önemli bir ayrıntıya da yer veriyor. Buna göre site ve işyerlerinde rüzgarın yeterli olmaması durumunda, türbin rüzgarın kuvvetli olduğu bir başka bölgeye kurulabiliyor. Yani sitenin Avrupa yakasındaysa siz türbini Anadolu yakasına kurabiliyorsunuz. Elde edilen rüzgar ise site veya işyerlerinin elektrik kullanımına mahsup ediliyor. 

Yerli üretim yapan karlı

Konut ve işyerlerinde yerli rüzgar türbinini tercih edip ihtiyacı olanı kullanan, fazlasını ise satmak isteyenlere de devlet, satış fiyatında torpil geçecek. Üretimde yerli rüzgar türbinini tercih edenlerin satış fiyatı 11 cent/kW yani diğerlerine göre yüzde 50 daha yüksek olacak.
BUGÜN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var