Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
30 Mart 2012 Cuma
Fatih Belediyesi: Hata yaptık!
Radikal tarihi yarımadada müze denetimi olmadan yapılan hafriyatı gündeme getirdi, Fatih Belediyesi itiraf etti: Evet, hata yaptık.
30.03.2012 Radikal
İSTANBUL- Ayvansaray’da 2005’te yenileme alanı ilan edilen 16 bin metrekare alanı kapsayan Türk Mahallesi’nde müze denetimi olmadan yapılan hafriyat çalışmasında hata yapıldığını Fatih Belediyesi de kabul etti. Belediye Başkan Yardımcısı Talip Temiz, ‘‘Güzel bir proje yaptığımızı düşünürken müzeden uzman istemeyerek hata yaptık ve projenin imajını zedeledik’’ dedi.
Ayvansaray’da Radikal’in ortaya çıkardığı izinsiz kazı çalışması için Fatih Belediyesi inşaat alanını gazetemize açtı. İşmakineleri durmuş, inşaat alanının çevresi demir levhalarla kapatılmış durumda. Tabandan 1 metre kadar aşağıya iş makineleri ile kazı yapılmış. Tüm bunları yerinde gördükten sonra Başkan Yardımcısı Temiz’e sorularımızı yönelttik. Temiz özetle şunları söyledi:
‘‘2005 yılında bu proje, Yenileme Kurulu tarafından avan proje onaylandı. Burada 15 tescilli bina restore edilecek. Hafriyatın yapıldığı alan, projede otel olarak ayrılan yer. Burası bir fabrikaydı. Fabrikadaki eski yapıları yıktık. Temel kazısı yapmadık. Jeoradar sistemiyle inceletmiştik, tarihi esere rastlanmadığı için de müzeden uzman çağırmaya gerek duymadık. Ancak hata yapmışız. Müzeden uzman istedik. Onlar gelmeden hiç bir işlem yapmayacağız. Harabe haldeki bir mahalleyi turizme katmak düşüncesiyle 5 yıldır uğraş verdiğimiz bir projeyinin imajını bir hata ile bozduk. İnanın art niyet yok. Sadece doğru bildiğimiz ama bürokratik işlediğimiz hata söz konusu.’’
Projede neler var?
Ayvansaray yenileme alanında toplam 69 parsel var. Bu parsellerden 4’ü anıt eser, 15’i sivil mimarlık örneği yapı. Alanda toplam 149 hissedar bulunuyor. Görüşmeler neticesinde 7 parsele ait toplam 17 hissedar ile satış/konut sözleşmesi yapılmış. Projede 50 konut, 5 ticaret, 1 otel, 15 adet sivil mimarlık örneği yapı, 1 katotoparkı ve sosyal tesis planlanmış.
‘Hayat dolu mahalle boşaltıldı’
Fener Balat Ayvansaray Derneği (FEBAYDER) Fatih Belediyesi ve Şener Holding hakkında suç duyurusunda bulunacak. FEBAYDER’den Çiğdem Şahin, “Tokludede 70 ailenin yaşadığı hayat dolu bir yerdi. Ama belediye ve firma mahalleyi tamamen boşalttı, geriye evini satmayı reddeden 5-6 aile kaldı. Şimdi de denetimsiz kazı yapıyorlar. Mahallemizde yasadışı inşaat, denetimsiz kazı istemiyoruz” dedi. Açıklamaya Mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odası da destek verdi. {ELİF İNCE, RADİKAL}
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder