Cevap- MADDE 2- (1) a) Bakanlık: Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nı,b) İdare: Belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeleri, bu sınırlar dışında il özel idarelerini, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerini ve Bakanlık tarafından görevlendirilmesi hâlinde büyükşehir belediyesi sınırları içindeki ilçe belediyelerini…
Madde Eleştirisi: ‘Yetkinin genel olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na verilmesi, yerleşmelerin asıl sorumlusu olan yerel yönetimleri devre dışı bırakacak…’ ‘Tasarı ile Bakanlığa tanınan yetkiler, belediyeleri kentlerinde yetkisiz bırakacak, görevlerini yerine getirmelerini engelleyecek, halk ile belediye, belediye ile bakanlık karşı karşıya gelecektir. ‘
Cevap-c) Rezerv yapı alanı: Bu Kanun uyarınca gerçekleştirilecek olan uygulamalarda yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere, TOKİ’nin veya İdare’nin talebine bağlı olarak veya re’sen Bakanlık’ça yapılacak olan teklif üzerine Bakanlar Kurulu’nca belirlenen alanları,
ç) Riskli alan: Zemin yapısı veya üzerindeki yapılaşma sebebiyle can ve mal kaybına yolaçma riski taşıyan ve Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından belirlenerek Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu’nca kararlaştırılan alanı,
d) Riskli yapı: Riskli alan içinde veya dışında ekonomik ömrünü tamamlamış, yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tesbit edilen yapıyı…
Madde Eleştirisi: ‘Kamunun elinde kalan son araziler de elden çıkarılacak, kamusal fakirleşme yeni bir boyut kazanacak…’
Cevap-Tesbit, taşınmaz devri ve tescil MADDE 3- (1) Riskli yapılar, İdare’ce tesbit edilir ve Bakanlığa bildirilir. Bu tesbit büyükşehirlerde büyükşehir belediyesince bizzat veya ilçe belediyeleri aracılığıyla yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tesbitini süre vererek TOKİ’den ve İdare’den isteyebilir. Verilen süre içinde bu tesbitler yapılamadığı takdirde, Bakanlık’ça yapılır veya yaptırılır.
Cevap-(2) Riskli yapılar, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tesbit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir; tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, tapu müdürlüğünce aynî ve şahsî hak sahiplerine bilgi verilir.
Cevap-(3) Riskli alanlarda ve rezerv yapı alanlarında olup Hazine’nin özel mülkiyetinde bulunan taşınmazlardan ……………. bulunan yerler için Millî Savunma Bakanlığı’nın uygun görüşü alınarak Maliye Bakanlığı’nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararı ile; kamu idarelerine tahsisli olmayanlar ise, Maliye Bakanlığı’nca ilgili kamu idaresinin görüşü alınarak Bakanlığa tahsis edilir veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdare’ye bedelsiz olarak devredilebilir.
Cevap-4) Hazine dışındaki kamu idarelerinin mülkiyetinde bulunan taşınmazlar, bu Kanunun amaçları çerçevesinde kullanılmak üzere mâliki olan kamu idarelerinin görüşü alınarak Bakanlığın teklifi üzerine Bakanlar Kurulu kararıyla Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılır veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdareye bedelsiz olarak devredilebilir. Bu Kanuna göre uygulamada bulunulan alanlarda yer alan tescil dışı alanlar, tapuda Hazine adına tescil edildikten sonra Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılır veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdareye bedelsiz olarak devredilebilir.
Madde Eleştirisi: ‘Tasarı içine özenle zerk edilen düzenlemelerle, kentlerimizin rantı yükselen merkezi bölgelerindeki kamu tesislerine yönelik talan süreci de hızlandırılmış olacaktır. ‘ ‘Hazine dışındaki kamu kurumlarına ait taşınmazların da, üstelik bu alanların riskli alanda olma koşulu da aranmadan Bakanlığa tahsis edilmesiyle, kentlerin rantı yükselen merkezi bölgelerindeki kamu tesislerine (okul, hastane vb.) yönelik talan süreci hız kazanacak..’
Cevap-(5) Tahsis ve devir tarihinden itibaren üç yıl içinde ve gerekli görülen hâllerde Bakanlığın talebi üzerine Maliye Bakanlığı’nca uzatılan süre içinde maksadına uygun olarak kullanılmadığı Bakanlık’ça tesbit edilen taşınmazlar, bedelsiz olarak ve re’sen tapuda Hazine adına tescil edilir veya eski mâliki olan kamu idaresine tekrar devredilir.
Cevap-(6) 25/2/1998 tarihli ve 4342 sayılı Mera Kanunu kapsamında olup riskli alanlarda ve riskli yapılarda yaşayanların nakledilmesi için Bakanlıkça ihtiyaç duyulan taşınmazlar, 4342 sayılı Kanunun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendindeki alanlardan sayılarak, tahsis amaçları aynı maddeye göre değiştirilip tapuda Hazine adına tescil edilir; bu taşınmazlar hakkında bu Kanuna göre uygulamada bulunulur.
Madde Eleştirisi: ‘Üzerinde yapılaşma olmayan ve bu yönüyle afet açısından herhangi bir risk taşıma olasılığı bulunmayan mera alanlarının devrini ve satışını kolaylaştıran bu düzenleme ile ülkemiz hayvancılığının ve korunması gereken doğal değerlerimizin ağır bir darbe daha almasının, geniş çaplı yeni bir talanın önü açılmaktadır. ‘
Cevap-(7) Bu Kanunun uygulanması için belirlenen alanların sınırları içinde olup riskli yapılar dışında kalan diğer yapılardan uygulama bütünlüğü bakımından Bakanlıkça gerekli görülenler de bu Kanun hükümlerine tâbi olur.
Madde Eleştirisi: ’Böylesi bir düzenleme, güvenli, risk taşımayan yapılarda oturan, “benim yapım risk taşımıyor, güvendeyim” düşüncesine sahip olan kişilerin hukuksal güvencelerini, barınma haklarını, konut dokunulmazlığını, belirsizlik taşıyan “uygulama bütünlüğü” kavramı ardına gizlenerek, ortadan kaldıran yanlarıyla Anayasaya aykırıdır. ‘
Madde Eleştirisi: ‘Riskli alanlar açısından yerinde olan bu düzenleme, içerdiği belirsizlikler nedeniyle kentlerde önemli sorunların yaşanmasına neden olabilecek, Anayasanın Hukuk Devleti ilkesine aykırılık taşıyan bir düzenlemedir. Diğer yandan, özellikle belediyelerin devre dışı bırakıldığı, Bakanlık ya da TOKİ tarafından yürütülecek projelerde, bu türden uygulamalar belediyeler ile proje alanında mülkiyet sahibi olan vatandaşlar arasında önemli sorunların yaşanmasına neden olacaktır.’
Cevap-(3) Bu Kanun’un uygulanması sırasında, Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından talep edilmesi hâlinde, riskli alanlardaki yapılar ile riskli yapılara elektrik, su ve doğalgaz hizmetleri verilmez ve verilen hizmetler ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından durdurulur.
Madde Eleştirisi: ‘Elektrik, su, doğalgaz gibi hizmetlerin bir anda kesilmesi, bu tür yapılarda yaşamayı olanaksız hale getirecek, bu bölgelerde/yapılarda yaşayanlar açısından önemli sağlık ve güvenlik sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabilecektir. Sosyal devlet ilkesiyle bağdaşmayan bu düzenleme, barınma hakkını güvence altına alacak kararlarla desteklenmediği sürece kabul edilemez bir niteliğe sahiptir.’
Soru-Malikler ile anlaşma yoluna gidilmez ise ne olur? Ayrıca bu yapılardaki kiracıların durumu ne olacak?
Cevap-Tahliye ve yıktırma MADDE 5- (1) Riskli yapıların yıktırılmasında ve bunların bulunduğu alanlar ile rezerv yapı alanlarındaki uygulamalarda, öncelikli olarak mâlikler ile anlaşma yoluna gidilmesi esastır. Anlaşma ile tahliye edilen yapıların mâliklerine veya mâlik olmasalar bile kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak bu yapılarda ikamet edenlere veya bu yapılarda işyeri bulunanlara geçici konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı yapılabilir.
Madde Eleştirisi: ‘Tasarının tahliye ve yıktırma başlıklı 5’inci maddesinde yapılan düzenlemede var olan “anlaşma ile tahliye edilen yapıların maliklerine veya kiracılarına geçici konut veya işyeri tahsisi veya kira yardımı yapılabilir” biçimindeki düzenleme, “yapılabilir” gibi belirsizlik içeren muğlak tanımlamaları nedeniyle barınma hakkının yitirilmesine neden olabilecek içeriğe sahiptir. Diğer yandan düzenleme, “anlaşma ile tahliye edilen” tanımlamasıyla, anlaşmayı kabul etmeyenler açısından, geniş kesimlerin barınma hakkından yoksun kalmasına neden olabilecek bir içeriğe sahiptir.’
Cevap-(3) Uygulamaya başlanmadan önce, riskli yapıların yıktırılması için, bu yapıların mâliklerine 30 günden az olmamak üzere süre verilir. Bu süre içinde mâlik tarafından yıktırma gerçekleştirilmediği takdirde idarî makamlarca yıktırılacağı belirtilerek ve tekrar süre verilerek tebligatta bulunulur. Verilen bu süre içinde de mâliklerince yıktırma yoluna gidilmediği takdirde, bu yapıların insandan ve eşyadan tahliyesi ve yıktırma işlemleri, yıktırma masrafı ile gereken diğer yardım ve krediler öncelikle dönüşüm gelirlerinden karşılanmak üzere, mahallî idarelerin de iştiraki ile mülkî âmirler tarafından yapılır veya yaptırılır.
Cevap-Aynı Madde-(4) 1 inci, 2 nci ve 3 üncü fıkralarda belirtilen usûllere göre süresinde yıktırılmadığı tesbit edilen riskli yapıların yıktırılması, Bakanlıkça yazılı olarak İdare’ye bildirilir. Buna rağmen yıktırılmadığı tesbit edilen yapılar, Bakanlık’ça yıkılır veya yıktırılır. Uygulamanın gerektirmesi hâlinde, Bakanlık yukarıdaki fıkralarda belirtilen tesbit, tahliye ve yıktırma iş ve işlemlerini bizzat da yapabilir.
Cevap-Aynı Madde-(5) Bakanlık veya İdare tarafından yapılan yıktırmanın masrafları, ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, yıkılan binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın aynî ve şahsî hak sahiplerine bilgi verir.
Cevap- Uygulama işlemleri MADDE 6- (1) Üzerindeki bina yıkılarak arsa hâline gelen taşınmazlarda daha önce kurulmuş olan kat irtifakı veya kat mülkiyeti, ilgililerin muvafakatleri aranmaksızın Bakanlığın talebi üzerine ilgili tapu müdürlüğünce re’sen terkin edilerek, önceki vasfı ile değerlemede bulunularak veya mâlik ile yapılan anlaşmanın şartları tapu kütüğünde belitilerek mâlikleri adına payları oranında tescil edilir.
Cevap-Aynı Madde-Bu taşınmazların sicilinde bulunan aynî ve şahsî haklar ile temlik hakkını kısıtlayan veya yasaklayan her türlü şerh hisseler üzerinde devam eder. Bu şekilde belirlenen uygulama alanında cins değişikliği, tevhit ve ifraz işlemleri Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından re’sen yapılır veya yaptırılır. Yeniden bina yaptırılmasına, payların satışına, kat karşılığı veya hâsılat paylaşımı ve diğer usûller ile yeniden değerlendirilmesine paydaşların en az üçte iki çoğunluğu ile karar verilir.
Cevap-Aynı Madde-Bu karara katılmayanların bağımsız bölümlerine ilişkin arsa payları, Bakanlık’ça rayiç değeri tesbit ettirilerek bu değerden az olmamak üzere anlaşma sağlayan diğer paydaşlara açık artırma usûlü ile satılır.
Madde Eleştirisi: Binadaki malikler,binanın arsaya çevrilmesinden sonra dairelerinin şerefiye değeri üzerinden mi yoksa arsa payları üzerinden mi bir değerleme yapılacağı muğlaktır ve sonu gelmeyen anlaşmazlıklara,tartışmalara neden olacaktır.
Cevap-Aynı Madde-Bu suretle paydaşlara satış gerçekleştirilemediği takdirde, bu paylar, Bakanlığın talebi üzerine, tesbit edilen rayiç bedeli de Bakanlık’ça ödenmek kaydı ile tapuda Hazine adına re’sen tescil edilir ve yapılan anlaşma çerçevesinde değerlendirilmek üzere Bakanlığa tahsis edilmiş sayılır veya Bakanlık’ça uygun görülenler TOKİ’ye veya İdare’ye devredilir. Bu durumda, paydaşların kararı ile yapılan anlaşmaya uyularak işlem yapılır.
Cevap-Aynı Madde-(2) Üzerindeki bina yıkılmış olan arsanın mâliklerine yapılan tebligatı takip eden otuz gün içinde en az üçte iki çoğunluk ile anlaşma sağlanamaması hâlinde, gerçek kişilerin veya özel hukuk tüzel kişilerinin mülkiyetindeki taşınmazlar için Bakanlık, TOKİ veya İdare tarafından acele kamulaştırma yoluna da gidilebilir.
Cevap-Aynı Madde-Bakanlık, TOKİ veya İdare; kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi için mirasçılık belgesi çıkartmaya, kayyum tayin ettirmeye veya tapuda kayıtlı son mâlike göre işlem yapmaya yetkilidir. Tapuda kayıtlı mâlikin ölü olması hâlinde, Bakanlık, TOKİ ve İdare, kamulaştırma işlemi için mirasçılık belgesi çıkartabileceği gibi, gerekiyor ise tapu sicilinde idarî müracaat veya dava yolu ile kayıt düzeltme de isteyebilir. Kamulaştırma için anlaşma sağlanması hâlinde, Bakanlık, TOKİ veya İdare ile ilgililer arasında taşınmazın tescil veya terkinine ilişkin ferağ ve muvafakati de ihtiva eden sözleşme ve uzlaşma tutanağı tanzim edilir ve tapu müdürlüğüne gönderilerek kamulaştırmanın re’sen tapu siciline işlenmesi sağlanır.
Cevap-Uygulama işlemleri MADDE 6- (3) Anlaşma ile tahliye edilen, yıktırılan veya kamulaştırılan yapıların mâliklerine ve mâlik olmasalar bile bu yapılarda kiracı veya sınırlı aynî hak sahibi olarak en az bir yıldır ikamet ettiği veya bu yapılarda işyeri bulunduğu tesbit edilenlere konut, işyeri, arsa, veya dönüşüm gelirlerinden kredi veya mülkiyet ve sınırlı aynî hak sağlayan ve usûl ve esasları Bakanlık’ça belirlenen konut sertifikası verilebilir.
Cevap-Aynı Madde-(4) Riskli alanlarda, rezerv yapı alanlarında ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlar üzerinde yapımı gerçekleştirilen konutların bedelleri, proje uygulamalarının yapıldığı illerdeki mevcut ekonomik durum, tabiî âfetin ortaya çıkardığı durumlar, konut rayiç ve enkaz bedelleri ve uygulama alanındaki kişilerin mal varlığı ve geliri gözönünde bulundurularak ve gerekli görüldüğünde Bakanlar Kurulu kararı ile yapım maliyetlerinin altında tesbit edilebilir ve sosyal donatı ve altyapı harcamaları uygulama maliyetine dâhil edilmeyebilir.
Maddenin Eleştirisi: ‘Sosyal donatı ve Altyapı maliyetlerinin konutları yıktırılanlara ödetilmesi, yoksul kesimlerin borç miktarını büyütecektir ve Anayasanın Hukuk Devleti ve Sosyal Devlet ilkeleri ile çelişmektedir…’
Cevap-(5) Bakanlık, TOKİ ve İdare; a) Riskli alanlara, rezerv yapı alanlarına ve riskli yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin her tür harita, plân, proje, arazi ve arsa düzenleme işlemleri ile toplulaştırma yapmaya, b) Bu alanlarda bulunan taşınmazları satınalmaya, ön alım hakkını kullanmaya, bağımsız bölümler de dâhil olmak üzere taşınmazları trampaya, taşınmaz mülkiyetini veya imar haklarını başka bir alana aktarmaya, c) Aynı alanlara ilişkin taşınmaz mülkiyetini anlaşma sağlanmak kaydı ile menkul değere dönüştürmeye, ç) Kamu ve özel sektör işbirliğine dayanan usûller uygulamaya, kat veya hâsılat karşılığı usûlleri de dâhil olmak üzere inşaat yapmaya veya yaptırmaya, arsa paylarını belirlemeye, d) 23/06/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’ndaki esaslara göre paylaştırmaya, payları ayırmaya veya birleştirmeye, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu uyarınca sınırlı aynî hak tesis etmeye,yetkilidir.
Maddenin Eleştirisi: ‘Böylesi bir yetkinin kullanılması, Bakanlık tarafından kentlerin riskli yapı alanı ve rezerv yapı alanı olarak tanımlanmış olan bölümlerinde, daha az yeşil alan, daha az okul alanı, daha az sosyal ve kültürel tesis içeren planların onaylanabilmesi demektir. Bu durum, geçmişin riskli yapı alanlarının, gelecekte yaşanabilir, sağlıklı kent parçalarına dönüşmesini engelleyecektir. ‘
Cevap-(8) Riskli alan ve rezerv yapı alanı dışında olup da bu Kanun’un öngördüğü amaçlar bakımından güçlendirilebileceği teknik olarak tesbit edilen yapılar için, Bakanlar Kurulu’nca belirlenen usûl ve esaslar çerçevesinde Bakanlık’ça dönüşüm gelirlerinden güçlendirme kredisi verilebilir.
Cevap-Madde (10) Bu Kanun uyarınca yapılan iş ve işlemlere ilişkin olarak adrese dayalı nüfus kayıt sisteminde belirtilen adreslere yapılan tebligat, muhataplarına yapılmış sayılır.
Cevap-Madde (11) Bu Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığı’nca Bakanlığa tahsis edilerek tasarrufuna bırakılan veya Bakanlığın talebi üzerine TOKİ’ye ve İdare’ye devredilen taşınmazlar üzerinde bu Kanun kapsamındaki uygulamalara bağlı olarak meydana gelen yeni taşınmazlar, Bakanlığın, TOKİ’nin veya İdare’nin isteği üzerine, kendileri ile anlaşma sağlanan şahıslar veya mirasçıları adına tapuya tescil olunur.
Cevap-Madde (12) Bakanlık, bu maddede belirtilen iş ve işlemlere ilişkin olarak TOKİ’ye ve İdare’ye yetki devrine ve bu iş ve işlemlerden hangilerinin TOKİ ve İdare tarafından yapılacağını belirlemeye yetkilidir.
Cevap-MADDE 7- (1) Bu Kanunda öngörülen amaçlar için kullanılmak üzere aşağıda sayılan gelirler, dönüşüm gelirleri olarak ilgili yıl genel bütçesinin (B) işaretli cetvelinde özel gelir olarak öngörülür ve gelir gerçekleşmesine bağlı olarak gelir kaydedilir.
Madde Eleştirisi: ‘Orman Kanunu’nun 2.b maddesine tabi olan arazilerin satışından elde edilen gelirlerin dönüşüme aktarılmasına ilişkin düzenleme, afet riskinden kaynaklanan korkunun Anayasaya aykırı bir talana gerekçe yapılması anlamına gelmektedir. Tasarının 7’nci maddesinin 1’inci fıkrasının b bendinde yapılan düzenleme ile Orman Kanunu’nun 2’nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine göre orman dışına çıkarılan yerlerin satışından elde edilen gelirlerin bir bölümünün kullanılmasına ilişkin düzenleme, Anayasaya aykırı orman alanı talanının riskli yapılar gerekçe yapılarak meşrulaştırılması anlamına gelmektedir.’
Cevap-Çeşitli hükümler-MADDE 8- (3) Riskli yapıların tesbiti, tahliyesi ve yıktırma iş ve işlemleri ile değerleme işlemlerini engelleyenler hakkında, işlenen fiil ve hâlin durumuna göre 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uyarınca Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur. Riskli yapıların tesbiti, bu yapıların tahliyesi ve yıktırılması iş ve işlemlerine dair görevlerinin gereklerini yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında, tâbi oldukları ceza ve disiplin hükümleri uygulanır.
Cevap-Uygulanmayacak mevzuat MADDE 9- (1) Bu Kanun uyarınca yapılacak olan plânlar, 3194 sayılı İmar Kanunu’nda ve imara ilişkin hükümler ihtiva eden özel kanunlar da dahil olmak üzere diğer mevzuatta belirtilen kısıtlamalara ve askı ilân sürelerine tâbi değildir.
Cevap-(2) …………….uygulamalar için 6831 sayılı Kanun’a tâbi anların kullanılması zarurî olduğu takdirde, başka yerlerde en az bu alanlar kadar alanın ağaçlandırılması ve 3573 sayılı Kanun’a tâbi anların kullanılması zarurî olduğu takdirde de, başka yerlerde en az bu alanlar kadar alanın zeytinlik alan hâline getirilmesi mecburîdir.
Madde Eleştirisi: Tasarı ile ülkemizin tüm kıyılarında, tarım alanlarında, zeytinlik alanlarında, meralarında, orman alanlarında ve hatta sit alanlarında yaygın bir talanın önü açılmaktadır.Yapılan bu düzenleme riskli yapılar gerekçe yapılarak başlatılacak ağır bir talan sürecini işaret etmektedir. Büyük bölümü Anayasaya aykırı olan bu düzenlemeler ile Kıyı Kanunu ile korunan kıyılarda yaygın bir talan sürecinin önü açılırken, tarım toprakları, zeytinlikler, meralar, ormanlar gözden çıkarılmakta, doğal, kentsel ve arkeolojik sit alanlarında olası bir talanın önün ardına kadar açılmaktadır. Yapılan düzenleme ile bugüne kadar oluşturulan doğal ve kültürel çevrenin korunmasına ilişkin tüm mevzuat yok sayılmaktadır.
Cevap-Geçici Madde 1- ……………………..dönüşüm ve iyileştirme uygulamaları için TOKİ’ye, İdarelere ve diğer kamu idarelerine tahsis ve devredilmiş olup da tahsisin yapıldığı veya mülkiyetin kendilerine geçtiği tarihten itibaren bir yıl içinde dönüşüm ve iyileştirme uygulaması başlatılmayan taşınmazların tahsisleri re’sen kaldırılarak ve devir işlemi de iptal edilmiş sayılarak, bu taşınmazlar, tapuda re’sen Hazine adına tescil ve Bakanlığın talebi üzerine bu Kanun’un öngördüğü amaçlar için kullanılmak üzere Maliye Bakanlığı’nca Bakanlığa tahsis edilir.
Cevap-MADDE 16- 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 73 üncü maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, üçüncü cümlesi yürürlükten kaldırılmış ve aynı maddenin üçüncü fıkrasının birinci cümlesi yürürlükten kaldırılmıştır.
“Bir alanın kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak ilân edilebilmesi; yukarıda sayılan hususlardan birinin veya birkaçının gerçekleşmesine, bu alanın belediye veya mücavir alan sınırları içerisinde bulunmasına ve belediyenin talebi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca bu yönde karar alınmasına bağlıdır.”
Madde Eleştirisi: 2010 yılında yapılan düzenleme ile kamu mülkiyetindeki alanlar dışında aslen belediyelere ait olan yetkinin tümüyle kaldırılarak, yetki kullanımının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı kontrolünde Bakanlar Kurulu’na devredilmesi, söz konusu yetkilerin kullanımında yerel yönetimler üzerinde sınırsız biçimde merkezi idare kontrolünü getirmesi nedeniyle yerel yönetimlerin özerkliği ilkesine açıkça aykırıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder