Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
11 Haziran 2012 Pazartesi
Maltepe Sahili’nin yok edilmesine büyük tepki!
AKP’nin çılgın projelerinin son kurbanı İstanbul’un Maltepe İlçesi oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Maltepe sahilinde başlatılan “Maltepe Dolgu Alanı Düzenleme ve Uygulama Projesi” sahile büyük zararlar verirken, ortaya ise büyük rant alanları çıkarılıyor.
Halkın tepkilerine karşı proje sürüyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Yapı İşleri müdürlüğü tarafından 17 Kasım 2011 tarihinde ihale edilen “Maltepe sahil düzenlemesi 1. etap anroşman inşaatı plansız olarak; ilçe belediyesinin ve bölge halkının tüm karşı çıkmalarına rağmen Nisan ayının ortasından beri hızla devam etmekte.
Bu uygulamanın yapılabilmesi için dolgu alan ile ilgili bir imar planı bulunup bulunmadığı bile belli değilken böyle büyük boyuttaki bir deniz doldurması için başvurulması gereken Seyir Hidrografi ve Oşinografi Derneği tarafından da ilgili teknik çalışmaya ait hiçbir bilgi yok.
Sahil tel örgüler ve paravanlarla halka kapatıldı
AKM Yapı ve Cengiz İnşaat tarafından gerçekleştirilen proje, Maltepe sahilinin 2.5 kilometrelik kısmını, denizi doldurarak 400 metre genişletmeyi hedefliyor. 400 günde tamamlanması planlanan dolgu çalışmasından sonra, Büyükşehir Belediyesi Maltepe sahilinde kültür ve spor kompleksi inşa etmeyi planlıyor.
Dolgu çalışması aynı zamanda hafriyat atıklarının denize dökülmesi yüzünden Maltepe sahilini kirletiyor. İmalatın tamamen taşlarla yapılacağı, hatta bu taşların ortalama büyüklükleri, kaplama taşları nevine kadar tarif edilmesine, ruhsatlı malzeme ocak alanlarından temin edileceği de açıkça belirtiliyor. Taş ocaklarından alınacak malzemede sağlamlık ve aşınma deneyi sonucunda yeterlilik gösteren kayalar kullanılması isteniyor.
Deprem riski var ama...
Bölge halkının fiziki gözlemleri ihale şartnamesine uyulmadığını ve neredeyse tamamen toprak ve moloz kullanıldığını ortaya çıkarıyor. Bu durum zaten deprem riski olan bölgedeki çalışmanın güvenliği konusunda da soru işaretleri uyandırıyor. Sahile inen Maltepeliler, Büyükşehir Belediyesi’nin hafriyat atıklarını denize dökmesiyle sahilde yaşanan büyük kirliliğe tanıklık ediyorlar. Gördükleri manzara karşısında isyan eden Maltepeliler, konuyla ilgili bir imza kampanyası başlattı ve 10 Haziran Pazar günü bir protesto eylemi gerçekleştirdi.
Maltepeliler taleplerini haykırdı
Birkaç günde kurdukları standlarda binlerce imza toplayan ve insanlara sahilde ne yapıldığını anlatan Maltepeliler, mücadelelerini daha da büyüteceklerini göstermek için, Maltepe meydanında başlayıp Atatürk caddesini ve Beşçeşmeler meydanını geçerek sahildeki İDO iskelesinde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Eylemdeki talepler;
-Yapay ve kent suçu niteliğindeki “rant” projeleri yerine; var olan yeşil alanların ve kıyıların düzenlenerek halkın eşit ve serbest kullanımına açılmasını istiyoruz.
-Plan tadilatları ile yeşil alanlar, meydanlar yapılaşmaya açılarak yok edilirken, kamu kullanımına açık olması gereken kıyıların, göz boyayan projelerle yüzlerce metre doldurularak yağmalanmasının durdurulmasını istiyoruz.
-Yetkilileri bu talan ve yağma anlayışına son vermeye, doğayla barışık yaşamın gereklerini yerine getirmeye, bu doğrultuda somut adımlar atmaya çağırıyoruz.
-Herkesi, doğal ve çevresel değerleri korumak, yapılan yanlışlara yüksek sesle karşı çıkmak için, daha duyarlı olmaya, yaşam haklarını savunmaya, gelecek kuşaklara yaşanabilir bir dünya bırakmak için sorumlu davranmaya davet ediyoruz
İşte “Muhteşem” Proje
-Maltepe’de dolgu yapılacak alan Küçükyalı Balıkçığı Barınağı-Maltepe IDO iskelesi arasındaki 3.5 kilometrelik bir mesafede. Projeye göre denizde 1.095.000 m2’lik bir alan doldurulacak. Bu dolgu bugüne dek bu kıyılarda daha önce yapılan dolgunun yaklaşık 5 katı büyüklükte. İçinde yer alacak fonksiyonlar;
Spor adası : 250.000 m2, Çocuk dünyası : 95.000 m2, Spor bitki ve rekreasyon adası : 195.000 m2, Kültür ve aktivite adası : 185.000 m2, Eğlence adası : 100.000 m2, Çayır ve Gösteri alanı : 270.000 m2
-Küçükyalı-İdealtepe arası 300 metre derinliğe sahipken, İdealtepe-Maltepe arası 500 metre derinliğe kadar ulaşacak. Halihazırda Heybeliadaya olan 4.5 km mesafe 4 km’ ye düşecek.
(soL - Maltepe)
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder