Sayfalar
- Ana Sayfa
- Mortgage
- Konut Kredisi
- Refinansman Nedir?
- Kira Nedir?
- Sigorta
- Faiz Nedir?
- Fıkralar
- Kefillik Nedir?
- Arsa Payı Nedir, Nasıl Hesaplanır?
- Gayrimenkul Satış Vaadi Nedir?
- Tahliye Taahhütnamesi nedir?
- DEĞER ARTIŞ KAZANCI NEDİR?
- DOP (Düzenleme Ortaklık Payı) NEDİR?
- EMLAK-EMLAKÇILIK NEDİR?
- HACİZ YOLU İLE TAKİP NASIL YAPILIR?
- TAPU NEDİR ?
- Emlak Vergisi
- Sözleşme ve Şekil Şartı Nedir?
- ÖRNEK DANIŞMANLIK VE KOMİSYON SÖZLEŞMESİ
- Emlak Terimler Sözlüğü
Hakkımda
25 Haziran 2012 Pazartesi
Evin önüne parka son!
İSPARK Genel Müdürü Mehmet Çevik, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, İstanbul'un ortalama otopark kapasitesinin yaklaşık 400 bin seviyesinde bulunduğunu, bunlara alışveriş merkezleri, özel otoparklar ve kamu kurumu otoparklarının da dahil olduğunu söyledi.
"Yılda 25 milyon parklanma..."
Bu parkların 60 binini İSPARK'ın karşıladığını söyleyen Çevik, İSPARK otoparklarından günde 80 bin kişinin yararlandığını ve yıllık yaklaşık 25 milyon parklanma gerçekleştiğine dikkati çekti.
"İBB Başkanı Kadir Topbaş önerdi"
Çevik, otoparkların sayısının artırılması için yer altı ve yer üstü katlı otoparklar ile teknolojik otoparklar yapmayı hedeflediklerini belirterek, İstanbul'un 600 bin araçlık otoparka ihtiyacı bulunduğunu, bu noktada en büyük kapasiteyi sağlayan İSPARK'ın, 2015 sonunda 200 bin kapasiteye ulaşmayı hedeflediğini bildirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın önerisiyle çalışmalarına başladıkları yamaç otoparklarının tünel sistemiyle açılacağını ve tamamen teknolojik, tam otomatik sistemde olacağını bildiren Çevik, yamaçların genellikle Hazine ya da belediyelerin mülkiyetinde bulunduğunu ve şu anda yer tespiti yaptıklarını anlattı.
"Sokak arasına parklanma bu otoparklara çekilecek!"
Doğayı bozmadan, İstanbul Boğazı ve bazı ilçelerdeki kot farklarından kaynaklanan boşluklara yapılacak yamaç otoparkları ile sokak aralarındaki parklanmayı bu otoparklara çekmeyi hedeflediklerini kaydeden Çevik, Büyükşehir Şehircilik ve İmar Daire Başkanlığı ile İSPARK Planlama Müdürlüğü'nün bu konuda birlikte çalıştığını dile getirdi.
"Yamaç otoparkına aracı, teknoloji götürecek"
Çevik, 2 katlı ve 80-100 araçlık olması planlanan bu otoparklarda, havalandırma noktasında sıkıntı olmayacağını ifade ederek, “Kişi bu otoparklara aracıyla girmeyecek, aracını bekleme yerinde bırakacak, bahsettiğim o teknoloji sayesinde araç otoparka götürülecek ve aynı şekilde de getirilecek” diye konuştu.
Merter, Harbiye ve Cihangir'de üstleri tamamen yeşil olan yer altı otoparkları bulunduğunu anımsatan Çevik, bu otoparkların sayısını artırmayı planladıklarını kaydetti.
Çevik, İstanbul'un ana arterlerindeki otopark alanlarının kaldırılmasıyla uygunsuz parklanmaların arttığını, bu noktalara alternatif katlı ya da açık otoparklar yaparak parklanmayı buralara kaydırmayı hedeflediklerini söyledi.
“Fatih Fevzipaşa Caddesi esnafı, İSPARK'ın geri dönmesini istiyor”
İSPARK Genel Müdürü Çevik, “Mesela Fatih'in ana caddesi olan Fevzipaşa Caddesi'nde insanlar perişan. Bir bakıyorsunuz iki sıra araç oluyor, çekici geliyor, vatandaşın aracını çekiyor. Bizim oradan çekilmemiz vatandaşa zulüm oldu, trafiği de artırdı. Bu bölge için esnaf dilekçe toplayıp Büyükşehir'e gönderdi. 'İSPARK tekrar dönsün' diye... Buraları tekrar açmamızda fayda var” dedi.
Çevik, İSPARK'ın değnekçi sorununu da yüzde 97 oranında bitirdiğini bildirdi.
İstanbul'da 10 bin lira geriye dönük günlük otopark borcunun tahsil edildiğini bildiren Çevik, kent genelindeki 18 bin taksiyi tek çağrı merkezi altında toplamak için teknik altyapı çalışmalarının sürdüğünü, proje ile sürücü ve yolcu güvenliğinin en üst düzeye çıkacağını kaydetti.
“Satın alma ya da ortaklık için gelip görüşen çok oldu”
Mehmet Çevik, özelleştirmenin şu anda gündemlerinde bulunmadığını belirterek, “Satın alma ya da ortaklık için gelip görüşen çok oldu. Görüşmeleri kestik. Gerek Körfez, gerekse Avrupa ülkelerinden çok ciddi talepler, yerli sermayeden de gelenler oldu. Pakistan projesinden sonra o kadar çok talep geldi ki... Özelleştirme gündemimizde yok ama borsa yoluyla halka açılabiliriz” diye konuştu.
Çevik, İstanbul trafiğine havadan çözüm sunan Heliport Projesi'nin aynı zamanda ilk yardım, ambulans hizmetleri, turistik geziler ve doğal afet durumlarında kullanıldığını hatırlatarak, şu anda 6 işlevsel heliport alanı bulunduğunu, bu noktaları artırmaya devam edeceklerini, heliportları, ayda aralarında iş adamlarının da bulunduğu yaklaşık 100 kişinin kullandığını bildirdi.
2005'te kurulan ve 2 bin 100 kişinin çalıştığı İSPARK'ın 2006-2011 yılları arasında 600 milyon lira ciro elde ettiğini, bunun sokaktan alınıp devletin kasasına konulan bir para olduğunu belirterek, geçen yıl 120 milyon lira olan ciroyu bu yılın sonunda 150 milyon liraya çıkarmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.
Bu arada, İSPARK, tarihi yarımada için başlattığı Akıllı Bisiklet Projesi'ni yakın zamanda Bostancı-Kartal hattında hizmete açmayı planlıyor.
AA
İki güzellik bir arada
Ya üçüde olmasaydı
Mehmet Akif Ersoy'dan
Gezi Parkı
Ne Denilebilir!...
Gezi
Günün Fıkrası
1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.
O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.
Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.
Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...
Avukat 1
Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.
- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...
Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş
- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.
Papaz utana sıkıla mırıldanmış.
- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.
Avukat gülümsemiş.
- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.
Avukat 2
George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:
"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "
Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"
George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.
Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.
"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".
Avukat 3
Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:
“İki kere iki kaç eder?”
Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''
Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş
En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:
''Kaç olmasını istersiniz?''
Avukat 4
Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:
Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.
Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.
Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.
“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''
Avukat 5
Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:
“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”
Avukat açtı ağzını:
“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”
Görevli yerin dibine geçmişti.
Sadece:
“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.
Avukat onun sözünü keserek devam etti:
“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”
Günün Sözü
İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder