13 Haziran 2012 Çarşamba

Sulukule projesi iptal

İstanbul Sulukule’de, Romanlar’ın tasfiyesinden hemen sonra yapımına başlanan konut projesi, tamamlanmak üzereyken iptal edildi. Fatih Belediyesi ile TOKİ ortaklığında inşa edilen konutlar için 13 gün sonra kura çekimi yapılacaktı.

Ali DAĞLAR/Hürriyet

Belediye Başkanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı aleyhine Sulukule projesinin iptaline ilişkin açılan üç ayrı dava, aynı gerekçelerle kabul edildi ve işlemin iptaline karar verildi. İstanbul Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ile Roman Kültürünü Geliştirme ve Dayanışma Derneği tarafından açılan, İstanbul 4’üncü İdaresi’nde görülen üç ayrı davada, Sulukule projesinin SİT alanı üzerine, Koruma Bölge Kurulu kararlarına aykırı olarak inşa edildiği, Romanlar’ın mülkiyet hakkının ihlal edildiği savunuluyor ve projenin iptali isteniyordu. Her üç dava da oybirliğiyle kabul edilerek, projenin iptaline karar verildi.
Kura 26 Haziran’daydı
Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun karşı kararına rağmen 2 yılda hızla yükselen inşaatı ne bu süre içinde alınan 3 bilirkişi raporu, ne de dozerin önüne dikilen müze uzmanı arkeolog Şeniz Atik durduramamıştı. Bitmek üzere olan projede konutların yeni sakinler arasında dağıtımı için Fatih Belediye Başkanlığı tarafından 26 Haziran günü kura çekimi yapılacağı bildirildi. Karar, Fatih Belediyesi, TOKİ ve bölgenin yeni sakinlerini şok edecek nitelikte.
Mahkemenin oybirliğiyle iptal ettiği Sulukule projesiyle ilgili Mimarlar Odası İstanbul şubesinden yapılan açıklamada, “Ne yazık ki bu önemli karar gecikmiş bir karar olarak hukuk tarihimize geçecek ve özellikle kent davaları için yürütmeyi durdurma kararlarının ne denli önemli olduğunun altı bir kez daha trajik biçimde çizilecektir” denildi.
2 yılda yaptılar
Sulukule olarak bilinen Neslişah ve Hatice Sultan Mahalleleri Yenileme Projesini kapsayan, Fatih’teki Sur Koruma Bandı’nda yer alan 90 bin metrekarelik bölgede, 640 konutun inşası 2 yılda bitme noktasına geldi. Bölgede yeni yapılan evler gelir düzeyi yüksek aileler için tasarlandı. 
Sulukule’nin eski sakinleri olan Romanlar, bölgeden 60 kilometre uzaklıktaki Kayabaşı TOKİ konutlarına gönderilmişti.
NE OLACAK
ROMAN Derneği adına açtığı davayı kazanan avukat Hilal Küey, Mimarlar Odası’nın kararından hareketle, “İdari davalarda karar, hüküm niteliğindedir. İşlem iptal edilmiştir, proje derhal durdurulmalı, UNESCO kriterlerine ve bölgenin tarihsel dokusuna uygun olarak yeni bir proje ortaya çıkarılmalıdır. Aksi halde AİHM davamızı zaten kabul etti ve bu kararların uygulanmaması halinde Türkiye’yi çok büyük tazminat kararları beklemektedir. Sadece biz değil, yarın öbür gün mülkiyet haklarını yitirmiş vatandaşlarımız da tek tek dava açtıklarında, AİHM’nin keseceği tazminat cezalarının haddi hesabı olmayacaktır. Hukuk devletinin gereği yerine getirilsin” dedi.
1000 yıllık mahallenin kaderi 6 yılda değişti
- Sulukule; 22 Nisan 2006 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla “Yenileme Alanı” ilan edildi. 
- Bölge halkı, bilim insanları, hukukçular ve uluslararası kuruluşların tüm ısrarlarına karşın yenileme avan projeleri, ilgili kurulun 2 Kasım 2007 tarihli kararıyla onaylandı.
- UNESCO ICOMOS Dünya Mirası Komitesi projeyle ilgili tarihi kimliğinden, kültüründen ve tüm değerleriyle bir bütün olan yapısından soyutlayarak basit bir yenileme mantığıyla yok eden bir sosyal dışlama, kentsel ranta el koyma ve soylulaştırma tespitlerinde bulundu. 
- Şubat 2008’de Mimarlar Odası İstanbul Şubesi, Sulukule ile ilgili yenileme avan projelerinin yürütmesinin durdurulması ve iptali için dava açtı.
- Yargı süreci devam ederken Mayıs 2009’da Sulukule’de yıkımlar başladı.  
- İstanbul 4’üncü İdare Mahkemesi 2 Haziran 2009 günü yürütmeyi durdurma talebini gerekçesiz olarak reddetti. 
- TOKİ, 2009 yılının Eylül ayında yenileme avan projeleri ile inşaat ihalesine çıktı ve 6 Ekim 2009 itibariyle Sulukule inşaat firmasına devredildi. 
- 6 Mayıs 2010’da Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir tarafından inşaatın temeli atıldı ve inşaat başladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var