Kültür Bakanı Günay, Sulukule projesinin iptali için "Çok geç" dedi. Projeyi savundu. Oysa Sulukule için bambaşka bir alternatif vardı.
Bilirkişi ve mahkeme kararlarında ise Sulukule’de yapılanların ‘tarihi ve kültürel dokuyu korumaya yönelik’ 5366 sayılı yasaya dayanarak hazırlandığı, ancak ortaya çıkan projenin 5366 sayılı yasaya da kamu yararına da uygun olmadığı belirtildi.
Oysa, 2010 yılında, Sulukule için hem 5366 sayılı yasa hem de kamu yararına uygun bir proje hazırlanmıştı. Sulukule Atölyesi adı verilen grupta, 60 akademisyen, çeşitli disiplinlerden konusunun uzmanı meslek insanı (şehir plancısı, mimar, sosyolog, antropolog, hukukçu, yerel ekonomik kalkınma uzmanı, psikolog vs.) sanatçı ve Sulukule’yi dert edinenler yer aldı.
Ekip Sulukulelilerin katıldığı, çok aktörlü, demokratik, şeffaf bir planlama süreciyle, zorla yerinden edilmiş mahalle sakinlerinin geri dönmesini amaçlayan ve Roman kültürüne saygılı bir proje hazırladı.
Dönüşürken korunabilirdi
‘Alternatif Sulukule projesi’ o dönemde TOKİ’ye, Fatih Belediyesi’ne, koruma ve yenileme kurullarına sunuldu. Ancak proje kâğıt üzerinde kaldı. Atölye gönüllülerinden, Şehir Plancısı Yrd. Doç. Dr. Erbatur Çavuşoğlu “Saha çalışmasıyla bölgede 5 bin civarında Roman vatandaş olduğunu tespit ettik. Yeni yatırım yapan 600 aile vardı. 600 ailenin başka bir yere yönlendirilmesini talep ettik, mümkün olmadığını söyledikleri için farklı tipte konutlar üretildi: yatırımcılar için ayrı, Roman vatandaşlar için ayrı” diye konuştu.
Çavuşoğlu, bitmek üzere olan ‘Osmanlı Evleri’ için ise “Mahallelinin bunların içinde yaşaması mümkün değil. Onların planında 5 yıldızlı otel ve AVM var, bizimkinde ortak lokanta ve Roman kültür merkezi” dedi.
“BU SAATTEN SONRA ZOR”
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay “Çok gecikmiş bir yargı süreci. Yargının bunları, bu saatten sonra durdurması çok zor. Herhalde duruma uygun yeni plan çalışması, yeni bir karar süreci yaşayacağız” dedi.
Bilirkişinin şu anda iptal edilen projeye eleştirileri:
1- Özgün ada morfolojisi ve sokak dokusu korunmamış.
2- Mevcut sokak dokusu ve tescilli yapılara uygun olmayan yapı tipolojisi oluşturulmuş.
3- Mevcut durumda kamuya ayrılmış alanlar projede yapılaşmaya açılmış, sokak kesitleri büyütülmüş.
4- Yeşil alan ve parklara yer verilmemiş.
5- UNESCO’nun belirlediği Sur Koruma Bandı Avan Proje’de yarıya inmiş.
BU DA BİR DÖNÜŞÜM MODELİ...
Alternatif projede şunlar vardı:
Mahalleye geri dönmesi hedeflenen Sulukule halkı için 4 tip konut planlanmış, alt gelir grubuna yönelik uygun ödeme koşulları oluşturulmuş.
Mevcut kamusal açık alanları korunup geliştirilmiş, toplam 15 dönüm yeşil alan üretilmiş.
Sur koruma bandına uyulmuş, yapılaşma mevcut konut dokusuna ve kat yapısına benzer boyutlarda sınırlandırılmış.
Yapılaşma mevcut parsellerin üzerinden ilerlemiş, morfolojiye bağlı kalınmış.
1813 tarihli Sulukule Haritası’ndan kalma 12 tarihi ada ve yol dokusu korunmuş.
Mahallelilerin sağlıklı beslenmesi, yoksullara uygun koşullarda hizmet verilmesi ve çocukların iyi gelişmesini sağlamak amacıyla 244 m2’lik Mahalle Lokantası planlanmış.
Yıkılan çocuk yuvası yerinde 500 metrekarelik yeni kreş planlanmış. Romanların toprakla varolan bağlantılarını devam ettirmek, ev ekonomilerine katkıda bulunmak için tarım yapılabilecek ‘hobi bahçesi’ planlanmış. Roman kültürünü yansıtan etkilinliklerin düzenlenecği çok amaçlı etkinlik alanları oluşturulmuş.
Mahallenin tarihi eğlence geleneğini sürdürebilmesi için Kaleboyu Caddesi ‘kültür ve turizm aksı’ seçilmiş, buralar için müzik ve dans atölyeleri, kültür merkezleri planlanmış.
Aile içi şiddet, doğum kontrolü gibi konularda destek verecek bir kadın birimi, çocuk/gençlik birimi, yetişkin/yaşlı birimi, ‘iş birimi’ ve ‘vatandaşlık hakları birimi’ oluşturulmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder