16 Mayıs 2012 Çarşamba

Artık küçük eve düşük KDV yok!

Maliye, konutta uygulanan KDV sistemini topyekün değiştiren taslağa son şeklini verdi, Meclis’e göndermeye hazırlanıyor.

Vatan
Artık sadece 150 metrekareden büyük evlerden alınan yüzde 18’lik KDV, 50 metrekarelik bir konuttan da alınabilecek. Evin rayiç değeri vergisini belirleyecek. Mesela Zorlu Center’da satılan 100 metrekarelik eve de yüzde 18 KDV uygulanacak.

Gayrimenkul sektörünün korktuğu başına geliyor. Bir süredir Maliye’de konutta KDV sistemini silbaştan değiştirecek bir tasarı üzerinde çalışıldığı biliniyordu. Maliye yetkililerinden edinilen bilgiye göre, tasarıya son şekli verildi.

Tasarının en dikkat çekici yanı, artık 150 metrekareden daha küçük olsa da evlerin satışında yüzde 18’e varan ölçüde kademeli KDV uygulanacak olması.

Sektör çok endişeli

Mesela satışı yapılan ev İstanbul’un en lüks projelerinden birindeyse buradaki vergi, satılan konut isterse 40-50 metrekare olsun yüzde 18 olabilecek. Maliye’den bir yetkili durumu, “Son dönemde yapılan projelere bakıyoruz. Mesela Zorlu Center. Metrekaresi 9 bin dolar ile 18 bin dolar arasında değişen fiyatlarla ev satılıyor. Ancak evlerin büyüklükleri 100 metrekare civarında. 100 metrekarelik bir daireye 1.5 milyon dolar ödeniyor ancak Maliye KDV almıyor. Çünkü daha önce lüksün tanımı büyüklüğe göre yapılmış. O yüzden de 150 metrekarenin üzerindeki konutlardan yüzde 18 KDV alınır denmiş. Şimdi bu yanlıştan dönüyoruz. Bu yanlıştan dönmek için de Sapphire, Kanyon, Zorlu gibi lüks projelerin durumunu incelememiz gerekti” diye konuştu.

Ancak yeni KDV uygulaması sadece metrekare fiyatı 8-10 bin dolar arasında satılan lüks projeleri etkilemeyecek. Projenin bulunduğu bölgeye göre Maliye yeni bir vergi rayici belirleyecek. Dolayısıyla Halkalı, Beylikdüzü ya da Çekmeköy’de yapılan bir konut projesinde de vergi sistemi değişecek. Satılan evin büyüklüğü 75 metrekare de olsa Çekmeköy’deki projeden de yüzde 10 ile 18 arasında bir oranda vergi alınacak.

Maliye yetkilileri bölgelere ve arsa rayiçlerine göre KDV oran listesinin hazırlıklarının da devam ettiğini, listenin yakında ortaya çıkacağını söylediler. Emlak vergisinde ortayla çıkan farklı tarifenin bir benzerinin KDV için de oluşturulması bekleniyor.

Örneğin İstanbul 4 bölgeye ayrılacak ve KDV oranı birinci bölge için yüzde 18, ikinci bölge için yüzde 15, üçüncü bölge için yüzde 8 ve dördüncü bölge için yüzde 3 olarak uygulanacak. Oranlar ve bölgelerle ilgili son kararı ise Bakanlar Kurulu verecek. Söz konusu uygulamanın Ocak 2013’ten itibaren yürürlüğe girmesi planlanıyor.

Bu KDV değişiklik çalışması konut sektöründe de ciddi telaş yaratmış vaziyette. Ekonomiyi soğutma önlemleri çerçevesinde kredi maliyetlerinin artırılması konut kredilerindeki maliyetleri de etkilemişti. Bu yüzden de bir süredir konut satışları istenen seviyede gitmiyordu. Satışların seyrinden mutlu olmayan, Nisan ve Mayıs aylarında da bekledikleri yüksek konut satış performansını gösteremeyen markalı konut üreticileri şimdi bir de bu maliyetlerin üzerine vergi maliyetinin eklenmesinden endişe duyuyor.

Markalı konut sektörünün önde gelen bir temsilcisi, “Bu vergi sistemi değiştiği anda konut fiyatlarına yüzde 17 civarı zam gelmesi kaçınılmaz. Zaten firmalar uzun süredir konutlara zam yapamıyor. Kâr marjlarından ciddi feragat ederek, müşteriye alternatifli ödeme imkanları sunarak satışları canlı tutmaya çalışıyordu. Abartmıyorum bazı firmalar kapıya kilit vurabilir” diye konuştu.

Bir başka konut üreticisi ise bölgeye göre farklı KDV uygulamasının haksızlıklara neden olmasından endişeli olduğunu söyledi. “Nasıl ki emlak vergisi için yapılan listede büyük haksızlıklar olduysa benzer bir adaletsizliğin KDV listesinde de ortaya çıkması olası. Listeler açıklandıktan sonra eminim çok büyük itirazlar olacak” diye konuştu.

Bir başka sektör temsilcisi ise söz konusu vergi artışının kayıtdışılığı azdıracağına dikkat çekti. “Konutun satış bedeli Maliye’ye düşük gösterilecektir” diyen konut üreticisi “Çünkü hiçkimse 100 lira iken bir evin fiyatı 118 lira ödemek istemeyecektir” diye devam etti.



Büyümenin motoruna fren konur..


Sektör temsilcileri hazırlıkları son aşamaya gelen yeni KDV uygulamasına yönelik endişelerini şu noktalarda ortaya koydular.

Bu durum sektörde büyük bir kaos yaratır. Kurumsallaşma adına adımlar atılırken kayıt dışılık hortlar. Alıcı ile satıcıyı usulsüzlüğe teşvik eder.

Şu an sektör üzerine ilave yük getirecek hiçbir değişikliği kaldıramaz, inşaatçılarla ilgili spekülasyonlar başlar, vatandaşın konut alım kararları etkilenebilir.

Mütekabiliyet değişikliği ile konut sektöründe bir ivme bekleyen ve umudunu buna bağlayan sektörde iflaslar ortaya çıkabilir.

İnşaat sektörü sonuçta büyümenin motoru. Türkiye son yıllarda dünya rekorları kırarak büyüdüyse bunda inşaat sektörünün çok büyük payı oldu. İnşaat sektörü istihdamın artmasında da en büyük payı aldı. Vergisel düzenleme orta ve uzun vadede genel bütçeyi olumsuz etkileyen sonuçlar doğuracaktır.

Bir kentsel dönüşümden sözederken müteahhitlerin mali gücünü etkileyecek böyle bir uygulama, kentsel dönüşüm takvimine de büyük sekte vurur. Hiç kimse yeni fırsatlara bakamaz. Çünkü büyük firmaların elinde kaynak kalmaz.

Uygulamada çarpıklık var ama...

Mevcut uygulamaya göre metrekaresi 18 bin dolara kadar çıkan Zorlu Center’da bir daire satın altığınızda sadece yüzde 1 KDV ödüyorsunuz. Zira Zorlu Center’da ortalama daire büyüklükleri 100 metrekare. Oysa Bağcılar da 160 metrekarelik bir ev satın aldığınızda yüzde 18 KDV ödüyorsunuz. Maliye bu çarpıklığı dikkate alarak, bölgesel ve projeye göre farklı KDV uygulamasına geçme kararı aldı. Evin büyüklüğü ne olursa olsun, inşaat bölgesi, projenin değeri vergi oranını belirleyecek... Maliye elemanları, 2B rayiçleri belirlenirken alıcı kılığında bölgeleri tek tek gezmiş ve piyasa şartlarına uygun bir değer ortaya koymuştu. Benzer bir taramanın KDV oranları belirlenirken de yapıldığı öğrenildi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var