23 Mayıs 2012 Çarşamba

Kentsel Dönüşümün Maliyeti Ne Kadar?

Türkiye'deki yaklaşık 20 milyon yapı stokunun ortalama standartlarda en az 3'te biri çürük yapı stokuna giriyor.

Milliyet
Tüm İnşaat Müteahhitleri Federasyonu (TİM-FED) Genel Başkanı Tahir Tellioğlu, ''kentsel dönüşüm'' olarak bilinen Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi maliyetinin yaklaşık 350-400 milyar dolar civarında olabileceğini söyledi.

 Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Kanunu ile ilgili soruları yanıtlayan Tellioğlu, kentsel dönüşüm yasa tasarısının Van depremiyle beraber, Türkiye'deki çürük yapı stokunun gerçekle yüzleşmesi olduğunu belirtti.

Tellioğlu bu dönüşümün maliyetli ve cesaret gerektiren bir iş olduğunu ifade ederek, Türkiye'deki yaklaşık 20 milyon yapı stokunun ortalama standartlarda en az 3'te birinin bu çürük yapı stokuna girdiğine dikkati çekti.

Bu oranın, 20 milyon konut arasında yaklaşık 7 milyon civarında bir çürük konuta denk geldiğini ifade eden Tellioğlu şöyle konuştu:

''Bunun da toplamda yaklaşık maliyeti ortalama 50 bin dolar civarında düşünürsek yaklaşık 350-400 milyar dolar civarında bir rakam ifade eder. Türkiye'de yıllık ortalama 400-500 bin civarında konut üretimi söz konusu. Yüzde 100 kapasite çalışması devam ederse 7 milyon konut yaklaşık 15 yılda dönüştürülebilir. Bu süreç içerisinde kentsel dönüşüme 300-400 milyar dolar arası bir rakam harcanacağı kesinlikle sektör olarak tespitimizdir.''

Enerji tasarrufu da sağlanacak

Tahir Tellioğlu, bu dönüşüme kesinlikle ihtiyaç olduğunun altını çizerek, Türkiye'de kentsel dönüşüm ile enerji tasarrufunun da sağlanacağını bildirdi. Tellioğlu, yalıtımsız çürük yapıların dönüştürülmesiyle 3-5 milyar dolar arasında bir tasarrufun söz konusu olabileceğini söyledi.

Tellioğlu, şu anda İstanbul, Ankara, İzmir'deki dönüşüm bölgelerinde özel sektörün gerekli girişimleri yaptığını ifade etti. Dönüşümün belediyelerle işbirliği içerisinde ya da özel sektör müteahhitleri ile başladığını dile getiren Tellioğlu, bu durumdan fırsatçılık yaparak yararlanmak isteyenlerin olabileceğini bu sebeple de devlet elinin muhakkak dönüşüme değmesi gerektiğini söyledi.

Dönüşümün 6 ay sonra hızlanacağını vurgulayan Tellioğlu, bu süreç içerisinde mülkiyet sahiplerinin kendi arasında anlaşacağını, anlaşamazlarsa nitelikli çoğunluk sağlandığı takdirde devletin istimlak edeceğini kaydetti.

Dönüşümün konut fiyatlarına etkisi

Tellioğlu, konut sektörünün şu anda normal seyrinde devam ettiğini belirterek, yabancılara konut satışına izin veren yasa ile gayrimenkulde bir hareketlilik beklendiğinin altını çizdi. Kentsel dönüşümle beraber yıkılan binalardaki insanların da konut ihtiyacının olacağına aynı zamanda da konut üretiminin artacağına dikkati çeken Tellioğlu, ''Kısa vadede bir fiyat artışı olsa da orta vadede bu fiyat artışı normalleşecek. Paniklik bir durum söz konusu değil. Yatırımcılar, ev almayı düşünenler açısından 6 ay - 1 sene fiyatlar biraz şişebilir'' diye konuştu.

Kentsel dönüşümde en önemli aktörlerin müteahhitler olduğunu belirten Tellioğlu, müteahhitlik sisteminin alt yapısında eksiklikler bulunduğunu söyledi.

Tellioğlu, bu eksikliğin giderilmesi ve bir disiplinin sağlanması için Müteahhitler Odasının kurulması gerektiğini ifade etti.

Tahir Tellioğlu, Türkiye'de 300 bin müteahhidin olduğunu, Avrupa'nın gelişmiş bir ülkesinde ise bu sayının 20 binden az olduğunu kaydederek, ''Türkiye'de bir müteahhitlik enflasyonu var'' dedi.

''Yasa inşaat sektörünü ivmelendirecek''

İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (İMSAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Bilmaç da yasanın istihdamda lider sektör olan inşaat sektörünü ivmelendireceğini belirtti.

Bireylerin sağlıklı ve güvenli yapılaşmaya ulaşma hedefinin topyekun bir devlet politikası olarak desteklenmesi gerektiğini belirten Bilmaç, aksi takdirde uygulama güçlüklerinin ortaya çıkabileceğini kaydetti.

Bilmaç, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, finans kurumları, odalar ve vatandaş gibi her paydaşa yasanın doğru anlatılması gerektiğine dikkati çekti.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var