Hayber Gürsoy : Devlet eliyle antik kenti çöplük yapacaklar!

11 Mayıs 2012 Cuma

Devlet eliyle antik kenti çöplük yapacaklar!

İzmir'in Ödemiş ilçesi yakınlarındaki Neikeia antik kentinin bitişiğine çöp depolama alanı yapılmak istenmesine arkeologlar ve köylüler tepki gösteriyor. Ödemiş Belediye Başkanı ise "ilgili bütün kamu kurumlarının projeyle ilgili onayları elimizde mevcut" dedi.
İzmir'in Ödemiş ilçesi yakınlarındaki Neikeia antik kentinin bitişiğine çöp depolama alanı yapılmak istenmesine arkeologlar ve köylüler tepki gösterdi. Prof. Dr. Veli Sevin antik kentin çöp depolama alanının antik kenti tehdit ettiğini belirtirken ihaleyi yapan Ödemiş Belediye Başkanı ise projeyi bütün kurumların yanısıra koruma kurulunun da onayladığını belirterek "devlet yer göstersin başka yere yapalım" dedi.
İzmir 2 nolu Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun belirlediği 1. Derece Arkeolojik Sit Alanı'na bitişik olan çöp dökme alanı için Ödemiş Belediyesi tarafından yapılan ihalenin ardından çalışmalara başlandığı öğrenildi. Ancak Ödemiş, Kiraz ve Beydağ ilçelerine yeni çöplük yeri olarak Ödemiş'e 13 kilometre uzaklıktaki Türkönü köyünde Neikeia antik kentinin yanıbaşındaki alanın seçilmesine yöre sakinleri tepki gösteriyor. Yalnızca 10 yıl kullanım süresi olduğu belirtilen çöp depolama alanı için bölgenin seçilmesine karşı çıkan yöre halkı, Ertuğrul ve Kurucaova köylerinden yaklaşık bin imza toplayarak yetkililere ilettiler. Girişimin durdurulmasını isteyen yöre halkının ayrıca konuyu yargıya taşımaya hazırlandığı öğrenildi.
Prof. Dr. Veli Sevin: "Neikeia çöp tehdidi altında"
Gelişmenin üzüntü verici olduğunu dile getiren Arkeolog Prof. Dr. Veli Sevin Plinius ve Vitruvius gibi antik çağ yazarlarının da belirttiği dünyanın en kaliteli zincifre (cıva sülfür) cevherine sahip bir maden şehri olan Neikeia'nın tehdit altında olduğunu kaydetti.
Kazı yapılırsa madencilik tarihine ışık tutacak
Burada yapılacak bir arkeolojik kazının bölge tarihine ve özellikle de antik madencilik konusuna ışık tutacağını belirten Sevin, "antik kent turistik açıdan bölge için önemli bir potansiyele sahiptir. Yörenin eski çağlara ilişkin iyi durumda kalmış, kazılara elverişli tek cazibe merkezi burasıdır. Toprak üzerinden görüldüğü kadarıyla 6-7 bin kişilik bir tiyatro binasına bulunmaktadır. Yalnızca bu yapı kalıntısı dahi Neikeia kentinin ne denli önem taşıdığına işaret eder" bilgisini verdi.

Tarihin çöplük olmasına seyirci kalmayın
Çöp depolama alanının, Ödemiş havzasının en kaliteli tarımsal ve hayvansal ürünlerinin yetiştirildiği alana kurulacağını söyleyen Sevin, "gelecekte havza kalkınmasına büyük yararı dokunacak bir ören yerinin kısa ömürlü bir çöplük ile kirletilip bozulmasına seyirci kalınmamalıdır. Vakit henüz geçmiş değil. Ödemiş, Beydağ ve Kiraz ilçe belediye başkanlıklarını, bu kararı yeniden gözden geçirmeye davet ediyorum" diye konuştu.
Belediye Başkanı Keskin: "Kurulun onayını aldık"
Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin ise çöp depolama alanından 10 belediyenin yararlanacağını belirtti. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Keskin, İzmir 2 nolu Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu'nca işaretlenen alanın başlangıçta 200 bin metrekare olduğunu ancak önce 110 bin sonra da 65 bin metrekareye düşürdüklerini söyledi. 1998 yılından beri proje için çalışıldığını kaydeden Keskin, "ilgili bütün kamu kurumlarının projeyle ilgili onayları mevcut elimizde. Dosyamızda herhangi bir eksiklik yok. Keşke birileri çıkıp dosyamızda tek bir eksiklik bulsa da biz de gereğini yapsak. Son olarak 19 Nisan'da koruma kurulunun onayını da aldık" dedi.
"Başka yer göstersinler oraya yapalım"
Çöp depolama alanının Neikeia antik kentinin yakınında olduğunu doğrulayan Keskin, kendisinin de tarihe saygılı ve müzeye bağlı bir koleksiyoner olduğunu belirterek "buraya Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan uzman bir ekibin gelip inceleme yapmasını isterdik. Ama böyle bir çalışma yapılmadı ne yazık ki. Biz illa ki burada ısrar etmiyoruz. Bu konuda endişesi olanları da anlayışla karşılıyoruz. Yetkililer bize başka bir yer göstersinler oraya yapalım" dedi.

"Yüzey incelemesi yapıldı"
Bölgede arkeolojik bir sondaj çalışmasının yapılıp yapılmadığı yönündeki sorumuzu da yanıtlayan Keskin, "bazı görevliler gelip yüzey incelemesi yaptılar. Şöyle bir baktılar. Bazı kiremit parçaları göze çarpmış. Ancak sondaj çalışması yapılmadı bildiğim kadarıyla. Bölgenin zemininin kayalık olması bizim içimizi rahatlatıyor" yanıtını verdi. Projenin, Küçük Menderes Çevre ve Kültür Turizm Birliği bünyesinde uygulamaya konacağının altını çizen Keskin, çöp depolama alanının 3 ilçe, 39 belde ve bölge köylerinin ihtiyacını karşılayacağını da sözlerine ekledi.
Yusuf Yavuz

View the full image

Tiyatro binası
View the full image

Yapı kalıntıları

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.

O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.

Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.

Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...

Avukat 1

Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.

Avukat 2

George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".

Avukat 3

Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''

Avukat 4

Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''

Avukat 5

Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”