Halk, zenginlerin evlerini yıkıp villa yapacaklarını söylüyor. Şimdiden gecekonduların yanı başında yükselen lüks binalar ise onları doğrular nitelikte. CHP’li Belediye Başkanı Abdül Batur, bu bölgenin kentsel dönüşüm kapsamına alındığını ve bunu hayata geçirmek için de kararlı olduklarını açıkladı. Ancak, henüz nasıl bir proje uygulanacağı bilinmiyor. Şimdilik, bu bölgede oturanlara Milli Emlak ya da Hazine’den ceza gelmiş durumda.
Kentsel dönüşüm tehdidindeki mahalle halkı, üç dönemdir oy verdikleri belediyeye ve hükümete öfkeli. Halk, bu sorunun bir an önce çözülmesini ve 30- 40 yıldır yaşadıkları evlerinin tapularının verilmesini istiyor.
VERGİ ÖDÜYORLAR AMA KAÇAK MUAMELESİ GÖRÜYORLAR
Mahallede damda yorgan yaparken rastladığımız kadınların yanına oturuyoruz ve sohbet etmeye başlıyoruz. Hüsniye Keskin, sırtlarında taş taşıyarak yaptıkları evlerinin ellerinden alınmak istenmesine tepkili. “Bin bir emek vererek yaptığımız bu evlerimizi neden verelim ki? Bir emekli maaşıyla bundan sonra nerden ev alacağım ben” diye soran Keskin, Başbakan’a da öfkeli. “Kendileri uçağa biniyor. Bütün Avrupa’yı geziyor. Biz niye gezemiyoruz? Biz bir kilo et alıp yiyemiyoruz bile. Sonra da beş çocuk doğurun diyor. Ama doğurduklarımızın da nasibini alıyor.” Güldeste Yıldız ise, yıllardır elektrik, su parasını ödedikleri, çöp vergisini verdikleri evlerini şimdi vermeyeceklerini söyleyerek, “O zaman almasınlar bizden bu paraları” diyor.
‘KARNI DOYANLAR EVLERİMİZE GÖZ KOYDU’
Güleyma Yıldız da, 30- 40 sene önce geldikleri bu mahallenin o dönemki halini anlatmaya başlıyor: “Buralarda büyük adam bile durmazdı. Bayırdı hep. Biz güzelleştirdik. Şimdi de karnı doyanlar göz koydu. Ama yedirmeyiz biz. Canımızı alırlar evimizi alamazlar. O zaman 30 sene önce burası size yaramaz deselerdi. Oturtmasalardı. Başbakan’ın kendisi sırtında gecekondu mu yapmış ki bize çıkın diyor. Kendisi bizim kocalarımızdan pek mi yukarıymış?”
‘BİZİ EVSİZ KOYMAZ DEDİK AMA…’
“Devlet dediğin fakir babası olmalı zengin babası değil” diyen Melek Acar, Belediye Başkanı Abdül Batur’u kastederek, “Seçim zamanı olunca kapı kapı gezmeyi biliyorlar. Hep söz verdi bize. Ama şimdi gelse güvenmem” diyor. Bir başka kadın Ümmü Yaşar da, belediyeye tepki gösterenlerden: “Üç dönemdir oy verdik seçtik. CHP bizi evsiz koymaz dedik. Şimdi çıkın diyorlar. Önceden gözü görmüyor muydu? 40 senedir buradayız. Belediyeyse yine belediyeydi.”
Mahallede 125 eve milli emlak tarafından gönderilen yazıyla evlerinin ihale ile satışa çıkarıldığı ifade edilerek, “İşgaliye bedeli” adıyla 5 bin ile 30 bin TL arasında ceza ödenmesi istendi. Bu parayı ödemek istemeyen halk evlerine sahip çıkmak için 6 kişilik de bir komite oluşturmuş. Bu komitenin üyelerinden Sultan Salman, bu konuda hukuki süreç de başlatacaklarını dile getirerek, mahallede tam bir birlik sağladıklarını belirtti. (İzmir/EVRENSEL)

Buradan ayrılıp başka bir eve gidiyoruz. Ev sakinlerinden Mehmet Yiğit kendilerine hazineden ceza geldiğini söyleyerek, “Ben onlara bir kuruş bile ödemem. Çünkü hakları yok. Ya bize sahip çıksınlar, ya da Allah’ın izniyle biz kendimize sahip çıkarız” diye konuştu.
“Ben denize gidip balık yemi çıkarıyorum. Bu şekilde para kazanarak, evimizi biraz düzelttik. Şimdi de cezalar başladı” diyen Mehmet Salih Yıldırım sözlerine şöyle devam ediyor: “Biz birleşirsek hiçbir güç bizi buradan çıkaramaz. Devlet artık çevik kuvvet mi yığıyor, kesiyor mu, ne yaparsa yapsın. Biz örgütlenerek yasal haklarımızı arayacağız.”
Fatma Yiğit ise, “Bizim fazla bir şey istediğimiz yok ki. Herkesin başını sokacağı sıcak bir evi olsun istiyoruz. Hak neyse verilsin. Dünyayı istemiyoruz ya! Ama onlara demek ki bir villa yetmiyor ki evlerimize de göz koymuşlar. Sanki dünyayı yutacaklar. Buna bir dur dememiz lazım” diyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder