30 Mayıs 2012 Çarşamba

Bergama’nın bayrağı Kazdağları’nda

Özer Akdemir/EVRENSEL
Kazdağları’nda yapılmak için çalışmaları yoğun biçimde sürdürülen altın madenlerine karşı yöre halkı önümüzdeki hafta sonu büyük bir mitinge hazırlanıyor.
3 Haziran Pazar günü Çan ilçesine bağlı Etili köyünde yapılacak mitinge Kazdağları’nın havasını soluyan, suyunu içen, toprağını kullanan Çanakkale ve Balıkesir illerinin yanı sıra, yurdun dört bir yanından katılımların da olması bekleniyor. Bir dönem Bergama köylülerinin topraklarını siyanürlü altın işletmelerinden korumak için verdikleri mücadele bu kez Kazdağları’nda filizleniyor. Yaşam savunucuları sağlıklı bir çevreyi, çocuklarının geleceğini, ülkenin onurunu ve bağımsızlığını düşünen herkese Kazdağları’ndaki mitinge katılım çağrısı yapıyorlar.
KÖYLÜLER AĞAÇLARI KESMİYORLAR
Kazdağları’nda altın işletmeciliği ile ilgili sondaj çalışmalarını ve yasal prosedürü tamamlayan çoğu yabancı sermayeli altın şirketleri bir an önce işletme aşamasına geçmek için gün sayıyorlar. Yöre halkının birçok yerde ÇED halkı bilgilendirme toplantılarını ‘Biz sizi de altın madeninizi de istemiyoruz’ diyerek yaptırmamasına rağmen ÇED olumlu belgesini alan şirketler, şimdi maden alanlarındaki ormanlık alanlardan ‘kurtulmaya’ çalışıyorlar. Yöre köylülerine ormanlardaki binlerce ağacın kesimi için cazip teklifler sunan maden şirketleri köylülerin bunu reddetmeleri üzerine şimdilik bu noktada tıkanmış durumdalar. Karaköy ve Kızılelma köylerinde köylüler ağaçları kesmeyi reddediyorlar. Diğer köylerde de benzer bir durum olduğunu söyleyen Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Hicri Nalbant, maden şirketlerinin ve Orman İdaresinin köylülerin ağaçları kesmeye yanaşmaması üzerine başka yerlerden kesim işçileri getirmek için çalışma başlattığını dile getiriyor. Altıncı şirketler bir yandan da kendileri için sıkıcı bir yasal prosedür haline gelen (Ki yöre halkının hepsi istemese de ÇED onayı çıkıyor çünkü) ÇED Raporunun son formalitelerini tamamlıyorlar. Birçok şirket 2013 yılında işletme aşamasına geçeceklerini borsalarına (özellikle Kanada Toronto Borsasına) şimdiden ‘müjdelediler’.
ALTINCILARIN TEK KORKUSU HALK
Şirketlerin tek çekinceleri yöre halkının mücadelesi ve kararlı bir duruşla altın madenciliğine karşı direnmeleri. Şirketler bunun önüne geçebilmek için bölgede gece gündüz yoğun bir halkla ilişkiler faaliyeti sürdürüyorlar. Köylüleri gruplar halinde Bergama ve Kışladağ’daki altın madenlerine götüren şirketler, burada köylülere maden çevresindeki hayvanları, ağaçları, otları göstererek altın madenciliğinin zararsız olduğu algısını oluşturmaya çalışıyorlar.
Şirketlerin bu çalışmalarına karşı yöredeki köylüler ve Çanakkale’deki yaşam savunucuları da 3 Haziran’da büyük bir miting ile seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Yaklaşık 1 aydır yoğun bir miting hazırlığı sürdüren Çanakkale Çevre Platformu üyeleri yöredeki birçok köye giderek köylüleri mitinge davet etmek için çabalıyorlar. Köylerde mitinge katılım için komiteler örgütlemeye çalışan ÇEP üyeleri, bu komitelerin miting sonrası da mücadelenin asli unsurları olarak siyanürlü altın madeni karşıtı direnişi örgütleyecek yapılar olacağını dile getiriyorlar.
MİTİNG GÜNÜ ÇALIŞTAY
Öte yandan miting öncesi yaşanan bazı gelişmeler yörede çeşitli tartışmaları da beraberinde getirdi. 2-3 Haziran tarihleri arasında Kazdağları ve Madra Dağı Belediyeler Birliği tarafından Güre’de bir otelde yapılacak olan “Kazdağları ve Madencilik” konulu çalıştay eleştiri konusu oldu. Kazdağları’nı altıncıların talanından koruyabilecek tek güç durumundaki halkın kitlesel bir eylemle sesini duyurmaya çalıştığı bir güne, böylesi bir çalıştayın konulmasının doğru olmayacağını, var olan gücü böleceğini ve mitingi zayıflatacağını belirten yaşam savunucuları, özellikle 3 Haziran günkü oturumların öne çekilmesini ya da tamamen iptal edilmesini istiyorlar. Buna karşın Kazdağları ve Madra Dağı Belediyeler Birliği Danışmanı ve çalıştayın örgütleyicisi  Salih Sönmezışık, Etili’deki mitingin de çok önemli olduğunu ancak çalıştay programının önceden belirlendiğini dile getirerek iptal ya da öne çekme önerilerine mesafeli yaklaşıyor. Güre’deki çalıştayda sunumları olan Ege Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Osman Karababa ve Jeoloji Yüksek Mühendisi Tahir Öngür, miting günü böylesi bir oturumun yapılmasını doğru bulmadıklarını belirtirlerken, çözüm bulunamaması durumunda çalıştay yerine tercihlerinin Etili’deki miting olacağını dile getiriyorlar. Tam miting saatinde çalıştaydaki oturuma moderatörlük yapacağı söylenen Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın da Etili’deki mitinge katılacağı gelen bilgiler arasında.
(İzmir/EVRENSEL)

EGEÇEP DE MİTİNGE KATILACAK
Kazdağları yöresindeki halkın yaşam alanlarını koruyabilmek için verdikleri mücadeleyi kendi mücadeleleri olarak kabul ettiklerini açıklayan Ege Çevre ve Kültür Platformu da (EGEÇEP) tüm bileşenlerine mitinge katılım çağrısı yaptı. EGEÇEP bileşeni olan ve altın madenciliğine karşı verilen hukuki ve fiili mücadele ile tanınan Elele Hareketi geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantının ardından İzmir’den mitinge katılım için araç kaldıracaklarını açıkladı. EGEÇEP Eş Dönem Sözcüsü Av. Berrin Esin Kaya, ayrıca Bergama, Uşak Eşme, Kütahya gibi altın ve gümüş madenciliği yapılan yerlerdeki köylüleri de mitinge katarak yaşadıklarını kendi ağızlarından Kazdağları yöresindeki köylülere aktarabilme olanağı yaratmak için bir çalışma içinde olduklarını söyledi. 

1 yorum:

  1. Vip danişmanlık olarak sitenizi çok ilginç ve dikkat çekici bulduk. Başarılarınızın devamını diliyoruz.

    YanıtlaSil

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var