3 Mayıs 2012 Perşembe

Eyüplüler Belediyeyi Mesken Tuttu

Kentsel dönüşüm kapsamında evleri yıkılmak istenen Eyüplüler, tapularını istemek için Belediye önünde Kadir Topbaş'a seslendi. Belediye yetkilileri mahalleliyle görüşmek zorunda kaldı.
Kentsel dönüşüm kapsamında evlerini yıktırmak istemeyen Eyüplüler, Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yaptı.
Eyüp Belediyesi'ne bağlı Alibeyköy, Akşemsettin ve Yeşilpınar bölgesinde çıkarılan imar planında evleri yeşil alan, yol, park kapsamı içinde kalan mahalleli, evlerinin yıkılmak istenmesine karşı tapularını talep ediyor.
40 yıl önce Eyüp'ün farklı mahallelerine yerleşen halkın kimisinin tapu tahsisi var; bazısının ise hiçbir belgesi yok.
Kentsel dönüşüm çerçevesinde evlerinin yıkılacağı yıllardır söyleniyor. Ancak son imar planı Eyüp Belediyesi'nde kabul edilince, mahalleli çözümü son kararın verileceği yer olan Büyükşehir Belediyesi'nin önüne gelmekte bulmuş.

"Belediye görüşmeyi kabul etti"

İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde toplanan genç, yaşlı, çocuk yaklaşık 200 kişi Belediye Belediye Başkan Kadir Topbaş ile görüşmek istedi.
"Kentsel sürgüne son", dövizleri taşıyan grubun sloganlarla Topbaş'a seslenmesi üzerine Belediye yetkilileri, mahalleden bir heyetin görüşme talebini kabul etti.
Mahalle avukatı Oya Aslan, kendileriyle görüşen Mesken Daire Başkanı'nın imar planının henüz çıkmadığını söylediğini ancak kendilerinin imar planını gördüklerini ve plana itiraz dilekçesi verdiklerini belirtti.
"Görüşmede, mahallelinin ihtiyaçları sorulmadan, sanki boş bir arazi gibi imar planı yapıldığını söyledik. Kendileri bize çok vakitleri olmadığını ancak mahalleliyi mağdur etmeyeceklerini söyledi. Ancak bunun nasıl olacağına dair somut ve net hiçbir şey söylemediler."
Önümüzdeki perşembe günü, mahalle heyeti ile Belediye yetkilileri bir görüşme daha gerçekleştirecek.

"İşgalci değil, mahallenin kurucusuyuz"

Aslan, imar planında çok fazla yeşil alana yer bıraktıklarını bunun da afet yasasının çıkmasının ardından, o bölgelerde kapalı site yapacaklarının kanıtı olduğunu söylüyor.
bianet'e konuşan mahalleliler, hiçbir şekilde başka yerde yaşamak istemediklerini söylüyor ve işgalci değil mahallenin kurucuları olduklarını belirtiyor.
40 yıl önce Eyüp'teki mahallelerin "Köpek yaylası" diye tabir edilen çok kötü ve yaşanmaz halde olduğunu belirten mahalleliler şöyle diyor:
"Biz taşı, toprağı sırtımızda taşıyarak, orayı güzelleştirdik. Yıllardır vergimizi ödüyoruz. Madem bizi kovacaktınız neden su, elektrik, doğalgaz verdiniz. O zaman da yasalar vardı, imar planı vardı ama bize kimse işgalci demedi."

"Mahalleyi kendimiz dönüştürürüz"

Seçim dönemlerinde Adalet ve Kalkınma Partili (AKP) Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu'nun kendilerine tapu sözü verdiğini söyleyen mahalleli, "Oy vermeye gelince, bizi hatırlıyorlar; sonra unutuyorlar. Burası rant alanı oldu, villalar yapılacak ve bizi buradan sürmek istiyorlar" diyor.
Tapularını isteyen mahalleli, ille de mahallenin güzelleşmesi gerekiyorsa, "Biz mahallemizi kendimiz dönüştürürüz" diyor. (NV)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var