Hayber Gürsoy : Yeni hafta büyük türbülansa gebe

7 Mayıs 2012 Pazartesi

Yeni hafta büyük türbülansa gebe

Geçtiğimiz hafta ABD'den beklentilerin bir hayli altında gelen istihdam rakamlarına haftasonu gerçekleşen seçimlerin etkileride eklenince bir hayli hareketli bir haftanın piyasaları beklediği konuşuluyor.

Yeni hafta bir önceki haftadan devralınan ABD’nin kötü istidam rakamları ve Avrupa’da seçimlerinin sindirilmesi ile geçecek.
Makro verilerin yavaş yavaş iyileştiği düşünülen dönemde iki ay arka araya ABD’de istihdam verilerin beklentilerin oldukça altına kalması yeni sorunlu bir dönemin başladığı yönündeki öngörüleri güçlendirdi.
Yaza yumuşak bir geçiş için hazırlanan yatırımcılarında son dönemde gelen haberler ile yön belirlemeye çalışıyor. Piyasa oyuncuları yeni bir yüzde 20’lik aşağı yönlü dalganın başlangıcı mı yoksa sert bir düzelme mi olacağı yönünde karar vermeye çalışırken yeni haftada üretici enflasyonu ve ticari verilerin süreci belirmesi bekleniyor.
Haftalık işsizlik maaşı başvuruları ve Ben Bernake dahil diğer FED başkanlarının olağan haftalık açıklamaları ile geçecek haftada hafta sonu Avrupa’daki seçimlerin sonuçları da önemli fiyatlamalar içinde yer alacak.
ABD’de devam eden bilanço dönemine içerde de bankaların ağırlıkta olduğu bir bilanço açıklama süreci eşlik edecek. Biz içerde banka bilançolarını sanayi üretimin ve en önemli veri olan cari açık rakamlarını takip ederken dışarıda Facabook’un halka arzının detayları takip edilecek.
ABD ekonomisindeki yavaşlamanın etksi ile geçtiğimiz hafta 100 doların altına inen petrol fiyatları da yeni haftada piyasaların yakın takibinde olacak. Cuma günü 98.49 dolara kadar düşen ABD ham petrolünün yanı sıra haftayı yüzde 1.42lük kayıp ile kapatan DOW, yüzde 1.6’lık gerilme ile kapanan s&P 500 ve yüzde 2.3 değer kaybeden Nasdaq uzun süreli bir geri çekilme mi yoksa düzeltme mi olduğuna karar yine bu hafta netleşecek.
Yeni haftada bilançoların kötü gelen dataların etkisini silip silmeyeceği merak konusu. Piyasa oyuncuları yeni haftanın rakamlarının piyasalar için hayatı olacağını belirtiyorlar.

AÇIKLANACAK VERİLER
7 MAYIS 2012 SALI
13:00 Almanya Fabrika siparişleri Mart
22:00 ABD Tüketici Kredileri Mart
8 MAYIS 2012 SALI
10:00 Türkiye Sanayi Üretimi (Yıllık) Mart
13:00 Almanya Sanayi Üretimi Mart
13:00 Almanya Sanayi Üretimi (Yıllık) Mart
9 MAYIS 2012 ÇARŞAMBA14:30 Türkiye TCMB Beklenti Anketi Mayıs/1
14:00 ABD MBA Mortgage Başvuruları
17:00 ABD Toptan eşya stokları Mart
10 MAYIS 2012 PERŞEMBE
13:00 OECD Öncü Ekonomik Göstergeler Mart
14:00 İngiltere İngiltere MB Faiz kararı
15:30 ABD İthalat Fiyatları Endeksi Nisan
15:30 ABD Dış Ticaret Dengesi Mart
15:30 ABD Haftalık İşsizlik Başvuruları
11 MAYIS 2012 CUMA
09:00 Almanya TÜFE Nisan
10:00 Türkiye Cari Denge Mart
15:30 ABD ÜFE Nisan
15:30 ABD ÜFE-Yıllık Nisan
16:55 ABD Michigan Tüketici Güven Endeksi Mayıs

Gazeteport

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları (Atom)

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.

O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.

Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.

Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...

Avukat 1

Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.

Avukat 2

George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".

Avukat 3

Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''

Avukat 4

Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''

Avukat 5

Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”