9 Mayıs 2012 Çarşamba

Pembeli Barajı’na karşı mücadele büyüyecek


Dersim’in Nazimiye ilçesine bağlı Aşağı Doluca Köyünde yapılmak istenen Pembeli Barajı’na tepkiler sürüyor. Köylülerin barajın yapımını engellemek için 1 yıldır baraj gövdesinin yapılacağı alana kurdukları çadırı ziyaret eden siyasi parti, demokratik kitle örgütü temsilcileri ve ilçe belediye başkanları Pembeli Barajı’nın yapımını engellemek için direnen köylülerin mücadelesini sahipleneceklerini ve yükselteceklerini dile getirdiler.
Limak-Darenez şirketleri ortaklığıyla başlatılan Pembeli Barajı’nın inşaatına karşı bir yıldır direnen köylüler daha önce iş makinelerinin sahaya girişini engellemiş, ve kurdukları çadırlarda gece gündüz, ağır kış şartlarına rağmen, yaşlısıyla, genciyle, kadınıyla erkeğiyle nöbet başlatmışlardı. Geçtiğimiz günlerde köylülere destek için İHD Dersim Temsilcisi Avukat Barış Yıldırım’ın çağrısıyla Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin, Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin, Nazimiye Belediye Başkanı Cafer Kırmızıçiçek, Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türkel, Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak, EMEP İl Başkanı Mustafa Taşkale, Partizan ve DHF temsilcileri çadırın kurulduğu Aşağı Doluca köyüne destek ziyaretinde bulundular.
‘KARAKOL, KAYMAKAM BİZİ TEHDİT EDİYOR’
Köylüler tarafından karşılanan heyetle kahvede yapılan görüşmede köylüler adına ilk sözü alan  Özkan Aslan, “Köylüler olarak şirketin çalışmalarını durdurduk. Yol yapmaya çalışıyorlardı. Buralara binbaşılar, özel harekatçılar yığdılar. Adım atamayacak duruma getirdiler. Geceleri köylerimize koruyucular giriyor Elerinde G-3 silah olan yüzlerce paralı askerleri var şirketin. Bütün karakollar, savcılar bizi tehdit ediyorlar. Geçen Nazimiye Savcılığına davayla ilgili bir şey sormaya gidiyoruz. Nazimiye kaymakamı, daha önce ‘Adam ölür ama bu baraj yapılır’ demişti. Kaymakam bir toplantı yaptı ve köylüleri tehdit etti. Biz de köylüler olarak toplantıyı terk ettik. Köyümüzde hiçbir şekilde baraj yaptırmayacağımızı söyledik” şeklinde konuşarak, yaşananları anlattı.
‘KENDİ YASALARINI TANIMIYORLAR’
Aslan’ın ardından söz alan Avukat Barış Yıldırım ise yaptıkları araştırmaya göre Peri Suyu üzerinde yapımı tamamlanmış, inşa halinde olan ya da projeleri bitmiş 9 tane HES olduğunu belirterek, “Dersim sınırları içinde Seyrantepe Barajı ve HES, 1988 yılından beri faaliyet yürütüyordu. Hali hazırda enerji üreten Tatar Barajı ve HES var. Peri Suyu üstünde, Pembelik Barajı ve HES’in yapımı kararlaştırıldı. Köylülerin güreşleri alınmadan, buradaki ekolojik biyolojik çeşitlilik göz önünde bulundurulmadan alındı bu kararlar. Munzur Mili Parkı içerisinde yapımı karalaştırılan baraj ve HES’lere karşı yürüttüğümüz hukuksal mücadelede gördük ki anayasal olarak çevreyi korumakla yükümlü olan devlet, söz konusu HES’ler olunca, kendi koyduğu kanunlara uymuyor” şeklinde konuştu. Açtıkları davalarda bir çok mahkemenin yürütmeyi durdurma kararları verdiğini dile getiren Yıldırım buna rağmen hukukun uygulanmadığını belirtti. Bu HES ve Pembelik Barajı’nın yapılmasının hukuken de yanlış olduğunu belirten Yıldırım, “Bu doğaya karşı, insanlığa karşı büyük bir suç. Yasaya göre halkın HES yapılacak alanlara ilişkin güreşlerinin alınması gerekiyor. Halktan hiçbir görüş alınmadan bu projeler hayata geçiriliyor” dedi.
‘DERSİM’İ SULARA BOĞMAK İSTİYORLAR’
Dersim Barosu Başkanı Fatma Kalsen ise yasalarla belirlenen çevreyi koruma, geliştirme yükümlülüğünün açık bir şekilde ihlal edildiğini belirterek, kaymakamın, savcılığın, şirketin kolluk kuvvetlerinin ve jandarmanın hukuku ihlal ettiğini belirterek, baraj yapımının ancak mücadeleyle mümkün olacağını dile getirdi.
Dersim Belediye Başkanı Edibe Şahin ise barajlara karşı bir çevre platformu oluşturmaları gerektiğini belirterek, “Dersim’de bir çok baraj yapılmaya çalışılıyor. Bu projeler yeni değil. 30’lu yılara baktığımızda Osmanlı’nın da bentler yaparak, Dersimi sulara boğmak istediğini görürüz. Şimdi aynı zihniyet devrededir” dedi.
Hozat Belediye Başkanı Cevdet Konak, Nazimiye Belediye Başkanı Cafer Kırmızıçiçek ve Mazgirt Belediye Başkanı Tekin Türkel de yaptıkları konuşmalarda Pembeli Barajı’na karşı verdikleri mücadelede bu güne kadar köylülerin yanında yeterince yer alamadıklarını ancak bundan sonra bütün imkanlarıyla baraj yapımının engellenmesi için verilen mücadeleye destek olacaklarını söylediler.
‘BARAJ, GÖÇ DALGASI DEMEK’
Pertek Belediye Başkanı Kenan Çetin, “Dersim coğrafyasını insansızlaştırmak için elerinden geleni yapıyorlar. Pertek Belediyesi olarak bunun acısını en çok biz biliriz. Keban Barajı 100 köyümüzü yuttu. En verimli tarım arazilerimiz suyun altında kaldı. Köylüler göç etmek zorunda kaldı. Bu barajlarda yapılırsa Dersim’de büyük bir göç dalgası yaşanacak. Dersim’i siyasi ve kültürel olarak sulara boğmak istiyorlar ama buna izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.
‘ANCAK DİRENEREK KAZANABİLİRİZ’
“Her direniş kazanılmamıştır ama kazanılan her şey direnişle kazanılmıştır” diyen EMEP Dersim İl Başkanı Mustafa Taşkale ise “Biz EMEP olarak sadece Dersim’de değil, Türkiye’nin her yerinde doğa düşmanlığına karşı mücadele veriyoruz. Nazimiye halkının ve Aşağı Doluca köylülerinin mücadelesi de bizim mücadelemizdir. Parti olarak bu mücadeleyi yükseltmek için üzerimize düşeni fazlasıyla yapacağız” dedi.
Ziyarette konuşan köylülerden Mehmet Tokmak ise “Baraj istemiyoruz. Mal, mülkümüz gidiyor, arazimiz gidiyor, ziyaretlerimiz, mezarlarımız gidiyor. Eğer zoraki yaparlarsa direneceğiz sopayla. Topraklarımızı vermeyeceğiz” dedi. (Dersim/EVRENSEL)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var