15 Mayıs 2012 Salı

Deprem sigortası olmayana elektrik ve su yok!

Meclis'ten geçen Afet Sigortaları Kanunu'na göre, deprem sigortası yaptırmayanlar devletin, konut kredisi ve deprem konutu yardımlarından yararlanamayacak.
İstanbul - Zorunlu deprem sigortası yaptırmayanlar devletin sunduğu afet yardımından yararlanamayacak; su, elektrik ve doğalgaz abonelik işlemlerinde sigorta şartı aranacak.

NTV'nin haberine göre zorunlu deprem sigortasına yeni düzenleme getiren Afet Sigortaları Kanunu geçtiğimiz hafta, Meclis’ten geçti. Böylece, 2000 yılında Kanunu Hükmünde Kararname ile başlayan zorunlu deprem sigortası uygulaması, 12 yıl aradan sonra yasalaştı. Ağustos ayında Kanunun yürürlüğe girmesi ile zorunlu deprem sigortasında önemli değişiklikler olacak. Bugüne kadar sadece tapu işlemlerinde deprem sigortası zorunluluğu aranırken, Kanunla birlikte su ve elektrik abonelik işlemlerinde de önce sigorta yaptırılması istenecek.

Sigorta yaptırmayanlar konutlarına su, elektrik bağlatamayacak. Aynı şekilde deprem sigortası yaptırmayanlar, herhangi bir depremde devletin, konut kredisi verme ve deprem konutu yapma yardımlarından da yararlanamayacak.

DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, yeni yasa ile zorunlu deprem sigortasında ürün olarak hiçbir değişiklik öngörülmediğini, sadece tsunaminin de teminat kapsamında olduğunun açık bir şekilde düzenlendiğini söyledi. Yazıcı, “Yeni yasada, tapu ve konut kredilerine ek olarak elektrik, su abonelik işlemlerinde de kontrol noktaları öngörülüyor. Bu yeni kontrollerin zorunlu deprem sigortalı konutların sayısının artmasında önemli rol oynayacağını düşünüyoruz” dedi.

Faaliyet alanı genişledi
Selamet Yazıcı, yeni düzenleme ile DASK’ın faaliyet alanının diğer doğal afetleri içerecek şekilde genişletildiğini belirterek, “Sigorta şirketlerince teminat verilememesi durumunda sel, yer kayması, fırtına ve benzeri doğal afetler için kamu yararı açısından gerek görülmesi halinde DASK tarafından teminatı verilebilecek. Bu düzenleme ile amaçlanan husus, doğal afet riskleri bakımından sigorta piyasasında yaşanabilecek boşlukları DASK’ın doldurması ve vatandaşlarımızın sigortasız kalmasının önüne geçilmesidir” dedi.

Selamet Yazıcı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Deprem sigortalı konutların sayısı 3.8 milyonu aştı. Hedefimiz, hem sigorta bilincini artırmak hem de beş yıl içinde sigortalı konut sayısını 10 milyona çıkarmak.”

Elektrik, su aboneliğine sigorta şartı
DASK Yönetim Kurulu Başkanı Selamet Yazıcı, bugüne kadar zorunlu deprem sigortası kontrolünün sadece tapu işlemlerinde ve konut kredilerinde yapıldığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Sigortanın varlığı elektrik ve su abonelik işlemlerinde de kontrol edilecek. Hem mevcut evlerde hem de bundan sonra yapılacak evlerde abone değişikliği olması durumunda, zorunlu deprem sigortası yapılmış olması gerekiyor. Bu tür abonelik işlemlerinin, kiracıların değişmesi nedeniyle sayıca tapudaki alım-satım işlemlerden çok daha fazla olduğunu biliyoruz. Bu nedenle sigortalılık oranının artışını sağlayacak etkin bir kontrol olacağını düşünüyoruz."
Cumhuriyet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

İki güzellik bir arada

İki güzellik bir arada

Ya üçüde olmasaydı

Ya üçüde olmasaydı

Mehmet Akif Ersoy'dan

Mehmet Akif Ersoy'dan

Gezi Parkı

Gezi Parkı

Ne Denilebilir!...

Ne Denilebilir!...

Gezi

Gezi

Günün Fıkrası

Deli

1960'lı yıllar,Elazığ Akıl Hastanesinden her nasılsa 423 akıl hastası kaçar ve Elazığ'ın cadde ve sokaklarına dağılır.



O zamanın ünlü doktoru Mutemet Tazıcı hastanenin başhekimidir. 'Doktor bey,ne yapalım?' diye akıl danışırlar.



Mutemet Bey personeline;'Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin!'der.



Doktor önde birkaç personeli arkasında düt düt diye trencilik oynayarak Elazığ'ı dolaşırlar. Bütün deliler bu kuyruğa girip vagon olurlar. Hastaneye geldiklerinde sayı 612 kişidir...



Avukat 1




Zenginin biri ölümüne yakın, biri doktor, biri papaz, diğeri avukat olan üç yakın arkadaşını yanına çağırarak bir ricada bulunmuş.

- 300 bin dolar kadar bir tasarrufum var, bunu yanımda öteki dünyaya götürmek istiyorum. Ama kimseye de güvenemiyorum. Şimdi size 100'er bin dolar vereceğim. Bu paraları ne olur ben gömülürken kefenimin iç cebine koyuverin...

Adam ölmüş ve üç arkadaşı verdikleri sözü yerine getirmişler. Bir süre sonra doktor vicdan azabına yakalanmış. Diğer iki arkadaşını çağırarak onlara itirafta bulunmuş

- Hastanenin çok acil ihtiyacı vardı onun için 100 bin doların 20 bin dolarını hastaneye sarf ettim, kefene 80 bin koydum.

Papaz utana sıkıla mırıldanmış.

- Maalesef ben de aynı günahı işledim paranın yarısını kilisenin inşaatına ayırdım. Kefenin cebine 50 bin dolar koydum.

Avukat gülümsemiş.

- Ben sözümü aynen yerine getirdim, kefenin cebine 100 bin dolarlık çek koydum.




Avukat 2




George ve Harry balonda Atlantik Okyanusu’nu geçmektedirler. George Harry'ye döner ve “Biraz alçalıp nerede olduğumuzu anlayalım” der. Harry sıcak gazı biraz kısar ve balon alçalmaya başlar. George "Hala nerede olduğumuzu anlayamadım biraz daha alçalalım ve şu aşağıdaki adama soralım" der. Harry adama bağırır:

"Hey bayım nerede olduğumuzu söyleyebilir misiniz lütfen. "

Adam geri bağırır: "Bir balondasınız ve 100 metre yukardasınız"

George Harry'ye döner ve "Bu adam bir avukat" der.

Şaşırır Harry, "Nasıl anladın?" der.

"Çünkü" der George "Verdiği bilgi %100 doğru, fakat faydasız".




Avukat 3




Önemli bir iş için mülakat yapılacakmış. Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir de avukat başvurmuş. Önce matematikçiyi içeriye almışlar ve bir masaya oturtup, sormuşlar:

“İki kere iki kaç eder?”

Matematikçi bir süre düşünmüş, önüne kâğıt kalemi almış, 10-15 sayfa doldurduktan sonra demiş ki: ''Eminim ki dört eder.''

Sonra fizikçiye aynı soruyu sormuşlar. Fizikçi de önce düşünmüş, sonra bir deney düzeneği kurmuş, sağa sola toplar fırlatmış. Yarım saat sonra : ''Yaptığım deneylere göre 3,9 ama 0,2'lik bir hata payı olabilir.'' demiş

En son avukatı almışlar içeri, sormuşlar soruyu. Avukat hiç düşünmeden etrafına sinsi sinsi bakmış ve sormuş:

''Kaç olmasını istersiniz?''




Avukat 4




Ceza davalarına bakan avukat bir arkadaşım anlatmıştı:

Yoksul bir babanın oğlu şoförlük yaparken ölümlü bir kazaya neden olmuş. Olayda tam kusurlu. Şoförün babası avukata başvurarak hukuki yardım istiyor. Arkadaşım adamın yoksulluğuna bakarak hiçbir ücret talep etmeksizin davayı takip ediyor.

Ancak bütün deliller aleyhte. Yapılacak bir şey yok. Şoförün mahkûmiyetine karar veriliyor.

Şoförün babası büroya gelerek yakınıyor.

“Yoksulluğun gözü kör olsun. Paramız olsa da iyi bir avukat tutsaydık bunlar başımıza gelmezdi.''




Avukat 5




Hayırsever vakıflardan birindeki çalışanlar şehrin en başarılı avukatından henüz herhangi bir bağış almamış olduklarını fark ettiler. Bağış toplama görevindeki kişi avukatı bağışta bulunması için ikna etmeye çalışıyordu:

“Araştırmalarımıza göre yıllık geliriniz en az 500.000 $. Ancak bugüne kadar hiç bir hayır işine bir kuruş bağışta bulunmamışsınız. O paranın bir kısmını bir şekilde topluma iade etmek istemez miydiniz?”

Avukat açtı ağzını:

“Önce, araştırmalarınız annemin uzun bir hastalıktan sonra ölmek üzere olduğunu ve hastane masraflarının onun yıllık gelirinin bir kaç kat üstünde olduğunu da gösterdi mi? Sonra, kardeşimin malul bir gazi, kör ve tekerlekli iskemleye mahkûm olduğunu? Ya da kız kardeşimin kocasının bir trafik kazasında öldüğünü ve onu üç çocuğuyla beş parasız bıraktığını?”

Görevli yerin dibine geçmişti.

Sadece:

“Hayır, hiç bir bilgim yoktu...” diye mırıldanabildi.

Avukat onun sözünü keserek devam etti:

“Pekâlâ, ben onlara zerre kadar para vermezken, size niçin vereyim?”



















Günün Sözü

Homo sum,humani nil a me alienum puto

İnsanım,insana özgü hiç bir şey bana yabancı değildir.

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında

Şişli Merkez Mh,Esen Sk Saruhan İşhanında
Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Hayatımızdan sessiz sedasız çekilmişler

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli

Sinema Tarihinin Zaman Tüneli
Siyah Beyaz Hayatımızdan Renkliye...

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar

Sinema Tarihinden Siyah ve Beyazlıklar
Zamanın belleği var